"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/64 E., 2021/323 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; ... köyünde bir bütün olarak kullanılan ve miras bırakan ...’a ait olan taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında 144 ada 21, 30, 31 ve 32 parsel numaralarını aldığını, kadastro çalışmaları öncesinde bir bütün olan taşınmazın kuzey kısmında 1986 yılında yapmış olduğu evin olduğunu, yapılan anlaşma ile başka yerlerden mal vermek sureti ile dava konusu taşınmazlarda ... haricindeki davalıların hakkı kalmadığını, davalı ...'un kadastro tespiti sırasında ortak bölgeyi kendi adına yazdırdığını, hisselerinin eşit olması gerektiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarının iptali ile bilirkişilerce belirlenecek taşınmazın kuzey kısmındaki kendisine ait ½ hisse karşılığı yüz ölçümü ile 144 ada 21 parselde kendi adına kayıtlı taşınmazın güneyinde kalan diğer kısmının davalı adına kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ...; taşınmazın sahibinin ... olduğunu, tasarrufun kendisinin sağlığında yapıldığını ve bu yeri kendisine verdiğini, hisselerin eşit olması iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... duruşmada yer alan beyanında; anneleri hayatta iken duyduğu paylaşımın damdan dümdüz sınırın çekilmesine yönelik olduğunu, bu sınırdan aşağısını davacıya verdiğini, yukarısını davalı ...'e verdiğini beyan etmiştir.
Davalılar ..., ..., ...,... duruşmada; dava konusu taşınmazlarda yapılan paylaşıma göre hisseleri olmadığını beyan etmişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece; sınır uyuşmazlıklarında sınırın hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açık ve net ortaya konması gerektiği, davacı ile davalı arasındaki sınırın tam ve net bir şekilde tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11.12.2019 tarihli ve 2016/13823 Esas, 2019/8308 Karar sayılı kararıyla hükmün onanmasına karar verilmiş, bu onama ilamına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş ve Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 17.12.2020 tarihli ve 2020/3215 Esas 2020/6077 Karar sayılı kararıyla; davacının sunduğu tarihi tam olarak okunamayan “senet” başlıklı bir kısım taşınmazların paylaşıldığına dair tüm mirasçıların imzasının bulunduğu belgenin keşif sırasında uygulanmadığı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişkiler bulunduğu halde bu çelişkilerin giderilmediği, davacı ... ile davalı ...’un ortak tanığı ...’nun gösterdiği sınır fen bilirkişi tarafından düzenlenen 14.12.2015 tarihli krokide (C) harfiyle gösterildiği halde ortak tanığın beyanına neden itibar edilmediğinin hüküm yerinde tartışılmamış olduğu, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli bulunmadığı tespit edilerek mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılması gerektiği belirlenerek davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile onama ilamının ortadan kaldırılarak kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; keşif mahallinde dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarından taşınmazların öncesinde miras bırakan ...'a ait olduğu, ölmeden önce dava konusu taşınmazların davacı ve davalı ... arasında paylaştırdığı, sonrasında anlaşmazlık yaşanması sebebiyle davacı ve davalı ...'in bir araya gelerek taşınmazı paylaştığı, bu paylaşımda ortak tanık ...'in olduğu, tanığın paylaşımdaki sınırları keşif sırasında fen bilirkişisine gösterdiği, dava konusu taşınmazlar haricinde diğer mirasçılara başka yerlerden taşınmazlar verdiği, dosyadaki senet başlıklı belgede yer alan taşınmazların diğer mirasçılara verilen yerler olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ... parsel sayılı taşınmazın 19.10.2021 tarihli fen bilirkişi rapor ve ekindeki krokide (B) harfi ile gösterilen 218.18 m2 yüzölçümündeki bölümüne ait tapu kaydının iptaline, iptaline karar verilen (B) harfli 218,18 m2 yüzölçümünde ki bu bölümün aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya tesciline, 144 ada 31 parsel sayılı taşınmazın 19.10.2021 tarihli fen bilirkişi rapor ve ekindeki krokide (C) harfi ile gösterilen 122.39 m2 yüzölçümündeki bölümüne ait tapu kaydının iptaline, iptaline karar verilen (C) harfli 122,39 m2 yüzölçümündeki bu bölümün aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya tesciline, 144 ada 31 parsel sayılı taşınmazın 1/4 hisse oranında tapu kaydının iptaline, iptaline karar verilen 1/4 hissenin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... temyiz başvuru dilekçesinde; bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, tanıkların gösterdiği sınırların krokide hatalı olarak gösterildiğini, davanın süre yönünden reddi gerektiğini, tarafsız tanık beyanlarına göre paylaşımda, alanların eşit olmasının amaçlandığını, bilirkişi raporunda tanıkların gösterdiği sınırlara ilişkin somut belirlemeler yapılmadığını, hükme esas alınması mümkün olmayan bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulduğunu, Mahkemenin kabulüne göre hükmün çelişkili ve eksik olduğunu, bu hali ile infazı kabil olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nin geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu; ... köyü çalışma alanında bulunan 144 ada 32 parsel sayılı 1449,13 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksimen ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiş; 144 ada 31 parsel sayılı 748,80 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksimen ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle müteveffa ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ...'un yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
19.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi
...