"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : MERSİN 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil,bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, dava konusu 2335 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 10 nolu bağımsız bölümün gerçek malikinin dava dışı ablası ... olmasına rağmen taşınmazın kendi adına kayıtlı olduğunu, kanser hastası olan ablasının dava dışı .... tarafından ikna edilerek taşınmazın ......’in üvey kardeşi olan davalı ...’a devrinin sağlandığını, davalının sadece 40.000,00 TL ödeme yaptığını, bakiye 140.000,00 TL satış bedelinin ödenmediğini, taşınmazın davalı ve dava dışı .....’in hilesi ile elinden alındığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline,olmadığı takdirde bakiye alacağı olan 140.000,00 TL’nin şimdilik 2.000,00 TL'sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, ..... ile bir yakınlığının olmadığını, satış bedelinin davacıya peşin olarak ödendiğini, davacıya karşı Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/819 Esas sayılı dosyası ile elatmanın önlenmesi davası açması nedeniyle davacının kötü niyetli olarak eldeki davayı açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazın hile ile davalıya devredildiği ve bakiye satış bedelinin ödenmediği iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri Özetle
Taşınmazın gerçek malikinin davacının ablası ... olduğunu, ....’nın sağlık sorunları ve ekonomik sorunlar nedeni ile taşınmazı emaneten davacıya devrettiğini, ...’nın kanser tedavisi görürken tanıştığı .....’in, .....’nın kanser hastası olduğunu da bilerek, taşınmazı uygun fiyata kendisine devretmesi yönünde ...’yı ikna ettiğini, ...’nın talimatı ile taşınmazı davalıya devrettiğini, dava dışı ...’in , ...’nın kanser hastası olmasını kullanarak, ...’ya ait taşınmazı çok düşük bedelle devraldığını, geri kalan satış bedelini ödemediğini, Mahkemece 12.03.2018 tarihli adi yazılı belgedeki imzanın ...’ya ait olduğu ispatlanamasa da, belgedeki yazının ...’nın el yazısı olduğunun ispatlandığı, bu durumda bu belge içeriği ile ...’nın bağlı olduğu yöndeki değerlendirmesinin doğru olmadığını, anılan belgenin ...’nın imzasını taşımadığını, bu nedenle ... yönünden de bir hüküm ifade etmeyeceğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 25/03/2022 tarihli ve 2021/1039 Esas 2022/503 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriği ve toplanan deliller, davalının Mersin 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı ve kazandığı 2018/605 Esas sayılı dava dosyası, davacı tanığı ...'nın beyanı dikkate alındığında, davacı tarafça ileri sürülen hile iddiasının ispatlanamadığı,davacı tarafça yemin deliline dayanılmış ise de mahkeme tarafından verilen kesin süre içerisinde yemin deliline başvurmadığı, bu durumu istinafa da taşımadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri Özetle
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bakiye satış bedelinin tahsili isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu’nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
3.2.2. Hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle (V/3.2.) nolu paragrafta yer verilen yasaya uygun nedenlere,delillerin takdirinin yerinde olmasına, (III) nolu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesinin gerekçesine göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) nolu paragrafta yazılı olduğu üzere karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, temyiz karar harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığında, 19/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.