"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/852 E., 2021/979 K.
HÜKÜM/KARAR : Red/ Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/309 E., 2021/346 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, ... ili, ... ilçesi ... Köyü’nde kain 132 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında kısmen kendi mülkiyet ve zilyetliği altında olmasına rağmen davalıya ait olan taşınmazla birlikte bir bütün olarak davalı adına tespit ve tescil edildiğini, çekişme konusu yerin ceddinden intikalen geldiğini ileri sürerek, taşınmazın "A" harfi ile gösterilen kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, davayı kabul ettiklerini, davacının dava dilekçesinde belirttiği 189 m2'lik kısmın tapusunun iptal edilerek davacı adına tesciline, geri kalan kısmının davalının uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 08.09.2008 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 31.08.2020 tarihinde açıldığı, Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi hükmündeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı özetle; davalının davayı kabul ettiğini, hak düşürücü süreler geçse dahi mülkiyet hakkının ihlal edilmemesi gerektiğini; ayrıca dava değerinin 2000 TL olarak gösterildiğini ve bu bedel üzerinden harç yatırılmasına rağmen davalı vekili lehine dava değerini geçecek şekilde 4.080 TL vekalet ücreti takdir edilmesinin doğru olmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadastro tespitinin kesinleştiği 18.09.2008 tarihinden dava tarihi olan 31.08.2020 tarihine kadar 3402 sayılı Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, ancak davalı vekili tarafından 18.09.2020 havale tarihli dilekçesi ile davanın kabul edildiği, Kanundaki hak düşürücü süreyle kabul beyanının aynı olayda birleşmesi halinde uyuşmazlığın hak düşürücü süre göz önünde tutularak çözüme kavuşturulması gerektiği davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak dava dilekçesinde dava değerinin 2.000 TL gösterildiği, keşif yapılmadığı ve dava değerinin artırılmadığı, hükmedilecek vekalet ücretinin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği, davacının istinaf başvurusunda bu yöndeki itirazının yerinde görüldüğü gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle,Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerinde ki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi 6100 sayılı Hukuk Muhakeleri Kanunu’nun 308 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Dosya konusu ... ili, ... ilçesi ... Köyü’nde kain 132 ada 7 parsel sayılı taşınmaz davalı adına tespit ve tescil edilmiştir.
2-Mahkemece kadastro tespitinin kesinleştiği 18/09/2008 tarihinden, dava tarihi olan 31.08.2020 tarihine kadar 3402 sayılı Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davalı davayı kabul etmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 308 inci maddesi" (1) Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.(2) Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur." 311 inci maddesi ise "Feragat ve kabul kesin hüküm gibi sonuç doğurur" hükümlerini içermektedir.
Anılan düzenlemeler dikkate alındığında, hak düşürücü sürenin bir hakkı ortadan kaldıran-sona erdiren niteliğe sahip olması, davayı kabulün ise, davalının üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği bir davada, kamu düzenine aykırı bir sonuç doğurmaması şartıyla (5403 sayılı Kanun'a aykırılık vb.), davacının ileri sürdüğü hakkının gerçekte var olup olmadığından bağımsız olarak davaya son veren ve kesin hükmün sonuçlarını doğuran bir taraf işlemi olması nedeniyle, Mahkemece davayı kabul beyanına üstünlük tanınmak suretiyle işlem yapılması gerekir.
Hal böyle olunca; davalının kabul beyanına değer verilerek davanın kabul edilmesi yerine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi kapsamında hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddedilmesi isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.