Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3737 E. 2023/103 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın davalılara yaptığı temliklerin muris muvazaası olup olmadığı ve davacıların saklı paylarının ihlal edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın terekesindeki taşınmazların değerleri ve ölünceye kadar bakma akdiyle yapılan temliklerin makul sınırlar içerisinde olduğu, satış yoluyla devredilen taşınmaz yönünden ise muvazaa iddiasının ispatlanamadığı ve davacıların saklı paylarının ihlal edilmediği gözetilerek yerel mahkemenin davaları reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

KARAR : Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erdek Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde birleştirilerek görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil, tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen 2006/139 Esas, 2006/140 Esas ve 2006/141 Esas sayılı davalarda davacı ..., mirasbırakan babası ... ...’ın asıl davada dava konusu 1733 parsel sayılı taşınmazının ½ payını damadı olan davalı ...’e satış suretiyle, birleştirilen 2006/139 E. sayılı davada dava konusu 1733 parseldeki kalan ½ payını davalı damadı ...’e satış suretiyle, birleştirilen 2006/140 E. sayılı davada dava konusu 1730 parsel sayılı taşınmazını ölünceye kadar bakma akdiyle oğlu davalı ...’e, birleştirilen 2006/141 E. sayılı davada dava konusu 1731 parsel sayılı taşınmazını da ölünceye kadar bakma akdiyle oğlu davalı ...’e temlik ettiğini, dava konusu 1733 parsel sayılı taşınmazda daha sonra kat irtifakı tesis edilerek A Blok 1 no.lu, C Blok 1 ve 2 no.lu bağımsız bölümlerin davalı ... adına, B Blok 1 no.lu bağımsız bölümün de davalı ... adına tescil edildiğini, tüm işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir. Birleştirilen 2006/153 Esas sayılı davada ise dava konusu 1164 ve 1138 parsel sayılı taşınmazlar mirasbırakana ait iken kadastro çalışmaları sırasında ½’şer paylarla oğulları davalılar ... ve ... adlarına tespit ve tescil ettirildiğini, saklı payının zedelendiğini ileri sürerek tenkise karar verilmesini istemiş; yargılama sırasında davacının ölümü üzerine mirasçıları tarafından davaya devam olunmuştur.

II. CEVAP

1.Asıl davada davalı ..., dava konusu 1733 parselin ½ payını bedelini ödeyerek satın aldığını, uzun yıllardır ilaç firmasında çalıştığını, alım gücünün bulunduğunu, mirasbırakanın dava dışı üçüncü kişilere de taşınmazlarını sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Birleştirilen 2006/139 E. sayılı davada davalı ..., dava konusu 1733 parselin ½ payını kadastrodan önce mirasbırakandan köy senedi ile bedelini ödeyerek satın aldığını ancak kadastro tespiti sırasında taşınmazın mirasbırakan adına yazılması nedeniyle daha sonra kendisine satış yoluyla devredildiğini, satışın gerçek olduğunu, temlikin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

3.Birleştirilen 2006/140 E. sayılı davada davalı ... ve birleştirilen 2006/141 E. sayılı davada davalı ..., mirasbırakan babalarına ölünceye kadar en iyi şekilde baktıklarını, davacının ise mirasbırakanla ilgilenmediğini, ayrıca mirasbırakanın çok değerli taşınmazlarının bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

4.Birleştirilen 2006/153 E. sayılı davada davalılar ... ve ..., dava konusu 1138 ve 1164 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında adlarına tescil edildiğini, mirasbırakanın başka taşınmazlarının ve bankada parasının da bulunduğunu, tenkis isteğinin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Erdek Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.07.2018 tarihli ve 2006/138 Esas, 2018/224 Karar sayılı kararıyla; asıl ve birleştirilen 2006/139 E., 2006/140 E. ve 2006/141 E. sayılı davalar yönünden, mirasbırakanın terekesinde bir çok taşınmazının bulunduğu, ölünceye kadar bakma akdi yönünden temliklerin makul sınırda kaldığı, mal kaçırma iddiasının kanıtlanamadığı, tenkis isteğine ilişkin birleştirilen 2006/153 E. sayılı davada ise davacının saklı payının ihlal edilmediği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin 10.06.2020 tarihli ve 2018/1517 Esas, 2020/512 Karar sayılı kararıyla; tenkis isteğine ilişkin birleştirilen 2006/153 E. sayılı davada davacının saklı payına tecavüz edilmediği saptanarak davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğu, ancak muris muvazaasına dayalı asıl ve birleştirilen davalar yönünden temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak asıl ve birleştirilen 2006/139 E., 2006/140 E. ve 2006/141 E. sayılı davaların kabulüne, birleştirilen 2006/153 E. sayılı tenkis davasının ise reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 21.10.2021 tarihli ve 2020/3301 Esas, 2021/5913 Karar sayılı kararıyla; "Mirasbırakanın terekesinde değerleri belirlenen beş parça taşınmazının dava tarihindeki değerleri toplamının 615.627,00 TL olduğu, murisin değeri tespit edilmeyen başkaca taşınmazlarının da bulunduğu, ölünceye kadar bakma akdi yönünden temlik edilen taşınmazların sayı ve değerlerinin tüm mamelekine oranı gözetildiğinde makul sınırın aşılmadığı, satış yoluyla devredilen 1733 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise muvazaa iddiasının ispatlanamadığı, davacı ile mirasbırakanın beşeri ilişkilerindeki sorunların tek başına muvazaa olgusunu kanıtlamayacağı açıktır. Hal böyle olunca, asıl ve birleştirilen davaların tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmüne uyulan bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili, birleştirilen 2006/153 E. sayılı davada dava konusu 1164 parsel sayılı taşınmazın, bedelinin mirasbırakan tarafından ödenerek davalılar adına tespit ve tescil edildiği tanık beyanları ile ispatlandığı halde dosya içerisinde yer alan delillere uygun olmayarak iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddinin yerinde olmadığını, 1138 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalının savunması kapsamında mirasbırakanın başka taşınmazının olup olmadığının tespiti ile değerleri saptanmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacıların saklı paylarının ihlal edildiğini, diğer taşınmazlar bakımından ise mirasbırakanın bilinen tüm malvarlığına yakın kısmını yıllardır arası açık olan oğlu davacı ...'dan mal kaçırmak amacı ile temlik ettiğini, bu hususun tüm tanık beyanları ve dosya içeriği ile ispatlandığını, temliklerin muvazaalı olduğunu, davaların kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleştirilen 2006/139 Esas, 2006/140 Esas ve 2006/141 Esas sayılı davalar, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis; birleştirilen 2006/153 Esas sayılı dava ise tenkis isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

2. TMK’nın "Saklı Pay" başlıklı 506. maddesinde;

"Saklı pay aşağıdaki oranlardan ibarettir:

1. Altsoy için yasal miras payının yarısı,

2. Ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri,

3. (Mülga: 4/5/2007-5650/2 md.)

4. Sağ kalan eş için, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde yasal miras payının tamamı, diğer hâllerde yasal miras payının dörtte üçü." düzenlemesine yer verilmiş; aynı Kanun'un 565/4. maddesinde ise, mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmaların tenkise tabi olduğu düzenlenmiştir.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Asıl ve birleştirilen davaların her biri için aşağıda yazılı bakiye 99,20'şer TL temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11/01/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.