"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : BURSA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda;istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan babası ...’nın maliki olduğu, 3616 ada 15 parsel sayılı taşınmazdaki bahçeli üç katlı evi, torunu olan davalıya satış suretiyle devrettiğini, işlemin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, mirasbırakan dedesinin tüm ihtiyaçlarını annesi, kendisi ve eşinin karşıladığını, minnet duygusu ile taşınmazı temlik ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/11/2019 tarihli ve 2016/415 E., 2019/400 K. sayılı kararıyla; mirasbırakan ...’nın 2001 yılında eşinin ölümü ile dava konusu taşınmazın ikinci katında tek başına yaşamaya başladığı, davalı ve eşinin üçüncü katta yaşadıkları, mirasbırakanın tüm ihtiyaçlarını karşıladıkları, mirasbırakan ile davacı arasında mal kaçırmasını gerektirir neden olmadığı, temlikin minnet duygusu ile yapıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, dinlenen tanık beyanları ile mal kaçırma iddialarının ispatlandığını, mahkemenin tanık beyanlarının soyut olduğu yönündeki gerekçesinin hatalı olduğunu, mirasbırakanın temlik öncesi yaptığı vasiyetname ile taşınmazın 1/3 ünü müvekkiline bıraktığını, bu durumun dahi tek başına muvazaanın varlığını ispata yeterli olduğunu, davalı savunması ve mahkeme gerekçesinin aksine mirasbıraknın davalıya minnet duyacak kadar bakım ve ihtiyaçlarını karşılama durumu söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmazın mirasbırakanın tek malvarlığı olduğunu, yapılan temlikin mal kaçırma amaçlı olduğunu belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 10/03/2022 tarihli 2020/271 E., 2022/389 K., sayılı kararıyla; davacının dinlenen tanıklarından ...’ın kızı, ...’ın ise torununun eşi olduğu, asıl olanın tanıkların gerçeği söylediğinin kabulü olduğu, akrabalık ilişkisinin tanıkların doğruyu söylemeyeceği anlamına gelmediği, ancak davacı tanığı Nurcan'ın, dava konusu taşınmazın 1.katında bir süre oturduğu ve kendisinin taşınmasından sonra koltuk, halı gibi bazı eşyalarının davalı tarafça alıkonulduğunu iddia ettiği, diğer tanık....'ın ise 1.kata kendisinin taşınıp oturacağını fakat davalının kilidi değiştirmesi nedeni ile taşınamadığını iddia ettiği, davacı tanıklarının davanın kabulü halinde menfaat sahibi olacaklarının anlaşıldığı, bu nedenle objektif olamayacakları, bu nedenle beyanlarına itibar edilemeyeceği, tarafların akrabası olmayan davalı tanıkları ..., ... ve ...'ın, mirasbırakana uzun yıllar davalı ile davalının eşinin baktığını bildirdikleri, mirasbırakanın amacının mal kaçırma olmadığı, davalıya duyduğu minnet duygusu ile temlik işlemini yaptığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Hemen belirtmek gerekir ki;bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1923 doğumlu mirasbırakan ...’nın 18.06.2016 tarihinde ölümü ile geriye mirasçıları, davacı kızı ... ve dava dışı kızı...’nin kaldığı, mirasbırakanın 3616 ada 15 parsel sayılı taşınmazdaki bahçeli 3 katlı evini 29.05.2013 tarihinde, torunu olan davalıya satış suretiyle temlik ettiği, Bursa ..... Noterliğinin 07.08.2012 tarihli, .... yevmiye numaralı vasiyetnamesiyle, kat irtifakı kurulmamış olan dava konusu üç katlı taşınmazın üçüncü katını davalının annesi olan kızı ...’ın verdiği para ile yaptırdığını, kızının para dışında da emeği geçtiğini, taşınmazın 2/3 ünü kızı...’ye, 1/3 ünü kızı ...’ya bıraktığını, vasiyetnamede kızlarının sağlığında kendisine çok iyi baktıklarını, ihtiyaçlarını gidermede her türlü yardım ve destekte bulunduklarını belirtmiştir.
3.3.2. Somut olayda, dinlenen tanık beyanları ve dönülen vasiyetname içeriği incelendiğinde; mirasbırakanın tek malvarlığını, yukarıda değinilen vasiyetnamenin düzenlenmesinden bir müddet sonra birlikte yaşadığı davalı torununa vermekle, mal kaçırma amacı güttüğü anlaşılmaktadır.
3.3.3. Hal böyle olunca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi uyarınca Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 saylılı HMK’nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.10.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.