Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3779 E. 2023/5171 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi ihale yoluyla satın alındığı iddia edilen taşınmazlar üzerinde tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin açılan davada, kadastro kanununda öngörülen hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık ve 1 yıllık hak düşürücü sürelerin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1026 E., 2022/439 K.

HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret / Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şile Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/263 E., 2019/484 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; 168 ada 26 ve 27 parseller ile daha sonra parsel numaralarını bildireceği iki taşınmaz ile birlikte toplam dört parça taşınmazın, müvekkillerinin mirasbırakanı ...tarafından 1939 yılında ihale ile satın alındığını, ihale sonucunun Tapu Müdürlüğü'ne bildirilmiş olmasına rağmen tapu tescil işlemlerinin yapılmadığını, kadastro çalışmaları sırasında hatalı

olarak mirasbırakanları adına tespit edilmediğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ve mirasçılar adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

2. Diğer davalılar cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü süre dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 705 inci maddesi uyarınca taşınmazların ihale ile satın alındığını, tapuya tescil işleminin bildirici mahiyette olduğunu, bu tür davalarda hak düşürücü sürenin uygulanamayacağını ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların kadastro tutanağının 08.09.1963 tarihinde kesinleştiği, bu tarih ile dava tarihi olan 30.09.2015 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanununun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut olayda çekişmeli taşınmazların kadastro tutanağının kesinleştiği 08.09.1963 tarihi ile davanın açıldığı 30.09.2015 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü ve geçici 4/3 üncü maddelerinde belirlenen 10 yıllık ve 1 yıllık hak düşürücü sürelerin geçtiği anlaşılmaktadır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanununun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.