"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/176 E., 2022/309 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/ Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/328 E., 2021/660 K.
Taraflar arasındaki sınırlandırmanın iptali ile tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde, temyize konu ... köyünde yapılan kadastro çalışması sırasında tarla vasfi ile 100 yılı aşkın süredir davacıların malik sıfatı ile zilyet oldukları, mirasbırakanları ... ve ...'tan intikal eden 101 ada 34 parsel numaralı taşınmazın bir kısmının 101 ada 98 parsel sayılı mera parseli içerisinde kalacak şekilde sınırlandırma ve tespitinin yapıldığını ileri sürerek bu kısımların ifrazen iptali ile 101 ada 34 parsel sayılı taşınmaza tevhit edilerek tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlardan olduğunu, şahsi mülkiyete konu olmayacağını, kamu orta mallarının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla iktisap edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıların, mirasbırakanları ... ve ...'un malik sıfatıyla zilyetliklerini ispatladıkları gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptaline, 27.09.2021 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 10.016,062 m2'lik kısmın ve (B) harfi ile gösterilen 6.356,57 m2'lik kısmın 101 ada 98 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek ifraz edilen bu alanın 101 ada 34 parsel sayılı taşınmaza tevhit edilmesine, geriye kalan aynı raporda (D) harfi ile gösterilen 1.135.287,80 m2'lik alanın tapudaki gibi Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde, mer'a niteliğindeki taşınmazın özel mülkiyete konu olmayacağını, Mahkemece eksik inceleme ve araştırma yapıldığını, bilirkişi raporlarının davayı aydınlatmaktan uzak olduğunu, ziraat bilirkişi tespitlerinin doğru değerlendirilmediğini beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çekişmeli taşınmazın öncesinde ham toprak olarak Hazine adına tespit edildiği, sonrasında alınan mera tahsis kararı üzerine taşınmazın kamu orta malı mera olarak özel siciline kayıt edildiği, böylece taşınmazın kamu emlakine (orta malına) dönüşüp mera olarak tahsis edilmesiyle tapu iptali ve tescil yönündeki isteğin mülkiyetin tespiti davasına dönüştüğü gözetilerek davacının bu yöndeki delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, Mahkemece zilyetlik hukuki nedenine dayalı olarak mülkiyet hakkının yasal şartlarının oluştuğunun kabul edilmesi halinde davacı yönünden davaya konu taşınmaz bölümünün mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığa konu olmayan ve esasen 4342 sayılı Mer'a Kanunu'nun 21/2 inci maddesinde öngörülen hak düşürücü sürede dava açılmamakla kesinleşen Mer'a Komisyon Kararının iptali sonucunu doğuracak şekilde tescil kararı verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile davalı Hazine vekilini istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, teknik bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen kısımların davacıların mülkiyetinde olduğunun tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı mera sınırlandırılmasının iptali ile tapuya tescili isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 16 ve 17 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 6 ve 713 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 101 ada 98 parsel sayılı 1.158.376,67 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra 2012 yılında mera tahsis kararı alınarak taşınmaz kamu orta malı olarak özel siciline kaydedilmiştir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.,