"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonucunda; Yerel Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davlılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi;
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanı ...’ın 441 ada 11 parsel, 2986 ada 9 parsel ile 61 ada 43 parsel sayılı taşınmazdaki 2 ve 3 no.lu bağımsız bölümleri oğulları ve gelinleri davalılara satışlar yoluyla devrettiğini, temliklerin bedelsiz, mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tesciline, olmazsa bedele karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılardan .... itirazında bulunmuş, diğer davalılar ise taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldıklarını, mirasbırakanlarına yurtdışından ödeme yaptıklarını, temliklerin muvazaalı olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.06.2016 tarihli ve 2014/301 E., 2016/570 K. sayılı kararıyla; davalı ... yönünden husumet nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 10/06/2020 tarihli ve 2016/18433 E., 2020/2445 K. sayılı kararıyla; “...Somut olaya gelince, davacı tarafın gösterdiği tanıklar dinlenmiş ancak, davalılar da cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmış ve süresinde tanık ismi bildirmiş olmalarına karşın mahkemece tanık dinletme talepleri reddedilerek savunma hakları kısıtlanmıştır. Hal böyle olunca, davalı tanıkları da dinlenerek... değerlendirme yapılması, toplanan ve toplanacak deliller çerçevesinde mirasbırakanın gerçek iradesinin ne olduğunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değerinin, taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların payına isabet eden değer olduğu gözetilmeksizin davacının payına karşılık gelen değer üzerinden harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalılar aleyhine fazla harca ve vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.." gerekçesiyle bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme isteği Dairenin 05.11.2020 tarihli ve 2020/2767 E., 2020/5765 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 08.04.2022 tarihli ve 2020/545 E., 2022/229 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın davacı ve diğer çocuklarıyla olan sosyal ilişkileri, taşınmazların satış değerleri ile gerçek değerleri arasında fahiş fark olması, mirasbırakanın taşınmaz devretmesini gerektirir makul bir sebebin bulunmaması, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek mirasbırakanın gerçek iradesinin satış olmayıp bağış olduğu, davalı ... yönünden husumet nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalılar vekili, satışların gerçek olduğunu, bedellerin davalılar tarafından ödendiğini dosya kapsamındaki kredi sözleşmeleri, protokol, tanık beyanları ile kanıtlandığını, her ne kadar mahkeme gerekçesinde davacının kız çocuğu olması nedeniyle mirastan mahrum bırakıldığı belirtilmiş ise de, aksine yörede baba sağ ise evlatlar üzerine mal edinilmediğini davalıların katkılarıyla alınan dava konusu taşınmazların da mirasbırakan babaları üzerine kaydedildiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere göre hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3.) numaralı paragrafta gösterilen şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.687,77 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.