Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3824 E. 2023/1025 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı belediyenin, davacıların mirasbırakanları tarafından bağışlanan taşınmazlarda kararlaştırılan koşulu yerine getirmemesi nedeniyle davacıların açtığı tapu iptali ve tescil davasında, mirasbırakanlardan birinin payına ilişkin davanın açılmamış sayılmasına ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine dair temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, mirasbırakanlardan birinin payına ilişkin harcın tamamlanmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması ve bu durumda davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, ayrıca hükmün HMK 297. maddeye aykırı olarak davanın kısmen reddine dair hüküm içermesi nedeniyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile kısmen açılmamış sayılmasına ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf isteminin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, kendileri ve mirasbırakanları ... ... ...'un 6304 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 13/2400, 6305 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 7314/240000, 6284 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 37/2400 ve 6303 ada 14 parsel sayılı taşınmazdaki 324/2400 oranındaki paylarını davalı Belediyeye şartlı olarak bağışladıklarını, imar planında 6284 ada 1 parselin semt spor sahası, 6304 ada 1 parselin kreş sahası, 6305 ada 1 parselin kütüphane sahası, 6303 ada 14 parselin ifrazdan önce 6303 ada 1 parsel olarak semt spor sahası olarak yer aldığını, davacıların anılan taşınmazlardaki paylarını imar planındaki amacına uygun olarak kullanılması koşulu ile bağışladıklarını, ancak davalı tarafça bağış koşulunun yerine getirilmediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazlardaki paylarının davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile adlarına miras payları oranında tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, tapu iptal-tescil talebinin yasal koşullarının oluşmadığını, bağıştan dönmeye ilişkin irade beyanının 1 yıllık süre içerisinde yapılması gerektiğini, dava konusu taşınmaz üzerine kreş alanı, kütüphane alanı, semt spor alanı yapılmamış olmasının haklı gerekçelerinin bulunmakta olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 31/01/2020 tarihli ve 2017/380 Esas, 2020/84 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince hibe işlemi için herhangi bir Meclis veya Encümen Kararı bulunup bulunmadığı hususlarının saptanması, ayrıca mirasbırakan ... ... payı yönünden açılan dava reddedilmesine rağmen davalı lehine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin de doğru olmadığı gerekçesi ile HMK'nın 353/1-a-6 bendi uyarınca esasa ilişkin sebeplerin incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazların bağış amacına uygun bir şekilde kullanılmadığının saptandığı, davacıların mirasbırakanları ... ... ...'un payı bakımından ise davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiği ancak davacıların süresinde anılan paya yönelik harcı tamamlamadıkları gerekçesi ile davacıların mirasbırakanları ... ... ...'un payı bakımından davanın 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi yollaması ile HMK’nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ...'in bizzat bağışlamaya konu paylarına yönelik davalarının kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bağıştan dönmenin yasal koşullarının oluşmadığını, Kamulaştırma Kanunu’nun 35. maddesine göre; malikin muvafakatiyle kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler nedeniyle eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamayacağını ve karşılık istenemeyeceğini, bağışlama koşulunu haklı bir sebep olmaksızın icra edilmemesi halinde bağıştan dönme koşullarının oluşabileceğini ve bağışlayanın bağıştan dönme (rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebileceğini, lehlerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bağışın koşula bağlandığının sabit olduğu, temlik tarihinden itibaren taraflarca kararlaştırılan koşulun yerine getirilmediği ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 297/1. maddesi gereğince geri alma hakkının süresi yönünden, öğrenme olgusunun daha önce gerçekleştiği davalı tarafça iddia ve ispat edilmediği, rücu koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davalının istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye yürürlü (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241., TBK'nın 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK'nın 244/3. ve TBK'nın 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir.

Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır. Bu itibarla salt kullanılan sözlerin değil, tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir. Ayrıca amacın gerçekleşmeyeceğinin kesin biçimde anlaşılması tarihi ile bu tarihten itibaren BK’nın 246. ve TBK’nın 297. maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme (rücu) hakkının kullanılıp kullanılmadığının araştırılması da zorunludur.

Öte yandan, TBK'nın 297. maddesine göre; bağışlayan, geri alma sebebini öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alabilir.

Bağışlayan bir yıllık süre dolmadan ölürse, geri alma ... mirasçılarına geçer ve mirasçıları bu sürenin sona ermesine kadar bu ... kullanabilirler. Bağışlayan sağlığında geri alma sebebini öğrenememişse, mirasçıları ölümünden başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alma hakkını kullanabilirler.

2. HMK'nın 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.

3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7. maddesinde “Görevsizlik, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, Tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur.” düzenlemesi mevcuttur.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda; dava toplam 1.000,00 TL değer üzerinden açılmış ve aşamada davacıların paylarına isabet eden 1.457.121,94 TL üzerinden (dava dilekçesindeki 1.000,00 TL’nin tamamı mahsup edilmek suretiyle) harç tamamlanmış, davacıların mirasbırakanı ... ...’un davaya konu edilen payına isabet eden 486.009,70 TL üzerinden ise harcın tamamlanmadığı ve dava dilekçesinde dava değerinin ayrıca gösterilmediği anlaşılmakta olup, davacıların mirasbırakanı ... ...’un dava konusu edilen payı yönünden davanın HMK’nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiği gözetildiğinde kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7. maddesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönün göz ardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi, davanın kısmen kabulüne, kısmen açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmasına rağmen HMK’nın 297. maddesine aykırı olacak şekilde ayrıca davanın kısmen reddine şeklinde hüküm tesisi de doğru değildir.

3. Ne var ki bu hususların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1.) bendinde geçen “Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile” cümlesinin hükümden çıkarılmasına, yerine “Davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA;” cümlesinin ve hüküm fıkrasının (8.) bendinde geçen “ 1.000-TL” ibaresi hükümden çıkarılarak yerine “4080,00 TL” ibaresinin yazılması suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Alınan peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.