"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/24 E., 2021/81 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde özetle; Sivas ili, ... ilçesi, ... Köyü hudutları içerisinde dedesinden gelen, kadastro tespitinde davalı adına tespit ve tescil olunan taşınmazlara ait tapuların iptali ve hak sahipleri adına tescilini talep ettiğini, davalının öz dayısı olduğunu, Sivas ili, ... İlçesi, ... Köyünde yapılan kadastro tespitinde, annesinin babasın yani dedesi ...'un mirasçılarına bıraktığı ... Köyü 111 ada 12 parsel, 114 ada 03 parsel, 121 ada 37 parsel, 129 ada 129 parsel, 149 ada 13 parsel, 149 ada 12 parsel, 151 ada 1 parsel, 159 ada 1 parsel, 160 ada 9 parsel, 166 ada 12 parsel, 176 ada 34 parsel, 176 ada 57 parsel ve 181 ada 4 parsel sayılı taşınmazların Tapu Sicil Müdürlüğünce tespit ve tescil edilerek davalı adına tapu çıkarıldığını, Kadastro tespiti süresince askı süresinden haberi bulunmadığından itiraz hakkını kullanamadığını, davalı adına tapu tescili yapılan bu yerlerin dedesi Hacı ...'un olduğunu ve yine söz konusu taşınmazlar üzerinde mirasbırakan annesi ...'un mirasçıları olan kendisi ..., kız kardeşi ... dayısı ... ve kendisinin hak sahibi olduğunu, davalı adına tescil olunan söz konusu taşınmazlara ait tapuların iptalini, dedesi ...'un mirasçıları adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalıyı temsilen dava takipçisi cevap dilekçesinde özetle; davacının açmış olduğu bu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının iddialarında samimi olmadığını, bu sebeple taleplerinin reddi ile taşınmazların kadastro tespiti gibi tapu kayıtlarına işlenmesini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
08.04.2015 tarih, 2011/38 E., 2015/27 K. sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 111 ada 12, 129 ada 129, 149 ada 12, 151 ada 1, 159 ada 1, 166 ada 9 ve 12, 176 ada 34, 181 ada 4 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile veraset ilamına göre 1/8 payın davacı adına tapuya tesciline, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, 114 ada 3, 146 ada 13 ve 176 ada 57 parsel sayılı taşınmazlara karşı açılan davanın esastan, 121 ada 37 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın ise husumet nedeniyle redddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2., Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22.01.2018 tarihli 2015/18956 Esas, 2018/101 Karar sayılı kararıyla"1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile çekişmeli 111 ada 12, 114 ada 3, 121 ada 37, 129 ada 129, 146 ada 13, 149 ada 12, 151 ada 1, 159 ada 1, 166 ada 9 ve 12, 176 ada 57, 181 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar ile ilgili hükmün ONANMASINA,
2- Çekişmeli 176 ada 34 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı dava dilekçesinde, söz konusu taşınmazın kök mirasbırakandan intikal ettiğini ve taşınmazın mirasçılar arasında taksim edilmediğini ileri sürerek kök mirasbırakanın mirasçıları adına tescilini talep etmiştir. Davalı ... keşif sırasında söz konusu 176 ada 34 parsel sayılı taşınmazı da cevap dilekçesinde bildirdiği dört taşınmaz gibi üçüncü şahıslardan satın aldığını savunmuştur. Mahkemece yapılan keşif sırasında davalı tarafından sunulan 26.08.1964 ve 15.02.1967 tarihli satış senetleri ve 05.12.1963 tarih ve 310 numaralı tapu kaydı uygulanmış olup mahalli bilirkişi ... keşif mahallinde, üzerinde ahır bulunan 174 ada 34 parsel sayılı taşınmazın ... ve ... tarafından kullanıldığını ve davalı tarafından satın alınıp alınmadığını bilmediğini beyan etmiş dinlenen diğer mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından taşınmazın kök mirasbırakandan mı kaldığı yoksa davalı tarafından satın mı alındığı açık ve net bir şekilde belirlenmemiştir. Keşif sonrası Mahkemeye sunulan 16.01.2015 tarihli fen bilirkişisi ek raporu ile de mahalli bilirkişi beyanlarına göre değerlendirme yapılarak taşınmazın senet kapsamında olduğunun belirlenemediği bildirilmiş olup Mahkemece taşınmazın kök mirasbırakandan intikal ettiği gerekçesi ile hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiş ise de söz konusu çekişmeli taşınmazın kök muristen intikal edip etmediği tereddütsüz olarak belirlenmeden hüküm kurulduğundan eksik araştırma ve inceleme sonucunda verilen karar isabetsizdir. Hal böyle olunca mahkemece doğru sonuca ulaşabilmesi için mahallinde çekişmeli taşınmazı bilebilecek 60 yaşın üzerinde tespit edilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, çekişmeli taşınmazın evveliyatında kime ait olduğu, kim tarafından hangi süreyle nasıl kullanıldığı, taşınmazın kök muristen mi intikal ettiği yoksa davalı tarafından üçüncü bir şahıstan satın mı alındığı hususlarının komşu parsel kayıtları ile de denetlenerek tereddütsüz olarak belirlenmesi " gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 111 ada 12, 114 ada 3, 121 ada 37, 129 ada 129, 146 ada 13, 149 ada 12, 151 ada 1, 159 ada 1, 166 ada 9 ve 12, 176 ada 57, 181 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar ile ilgili Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 2015/18956 Esas, 2018/101 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmesi ve anılan taşınmazlar ile ilgili hükmün 12.04.2018 tarihinde kesinleşmesi sebebiyle başkaca bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; bozma kapsamında kalan 176 ada 34 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakandan intikal etmediği, davacı tarafın bu parsel yönünden iddiasını ispatlayamadığı, Türk Medeni Kanunu'nun 713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi uyarınca zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle 176 ada 34 parsel yönünden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, 176 ada 34 parsel sayılı taşınmaz dışındaki tüm taşınmazları yönünden dava kesinleştiğinden yalnızca 176 ada 34 parsel sayılı taşınmaz hakkında temyize geldiklerini, keşifte uygulanan tapu kaydının taşınmaza uymadığını, ayrıca satış senedinin tarihi itibariyle davalının çocuk yaşta olduğunu, senet yapabilme yeterliliğinin bulunmadığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Kadastro sonucu temyize konu Sivas ili, ... ilçesi, ... Köyü 176 ada 34 parsel sayılı irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kargir ahır vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Mahkemece temyize konu 176 ada 34 parsel sayılı taşınmazın davalının sunduğu senet kapsamında kaldığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; davalı, çekişmeli taşınmazın 26.08.1964 tarihli senet ile satıldığını, ve anılan senedin keşifte uygulandığı ve taşınmaza uyduğu kabul edilmiş, ancak senedin düzenlendiği tarihte davalı ...'un 12 yaşında olduğu ve senet tarihi itibariyle senet düzenleyebilecek yaş ve ehliyette olmadığı, bu haliyle anılan senedin geçersiz olduğu anlaşılmıştır.Tüm bu nedenlerle temyize konu 176 ada 34 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Alınan peşin harcın davacıya iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.