Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3904 E. 2022/7038 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/01/2022 tarihli ve 2021/760 Esas, 2022/22 Karar sayılı kararıyla davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan... ve ...’in maliki oldukları taşınmazları kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla davalılara muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek dava konusu 490, 1388, 101 ada 9 (eski 326), 119 ada 4 ve 5 parsel(eski 246) sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescile, olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar, taşınmazların kadastro tespiti ile adlarına tescil edildiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuşlar, davalı ...’in yargılama sırasında 30.03.2014 tarihinde ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen 08/05/2018 tarihli ve 2012/490 Esas, 2018/231 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve dahili davalılar ... mirasçıları istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

2.1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay içtihatlarına göre kadastro huzurunda yapılan satışların geçerli olduğunu, bu işlemlere karşı tenkis veya iptal davası açılamayacağını ve muvazaa iddiasında da bulunulamayacağını, Mahkemece 17/12/1986 tarihli Noter taahhütnamesinin nazara alınmadığını, yargılamada dinlenilen savunma tanıklarının davalının annesi ve babası ile diğer iki sakat kardeşini bakıp gözettiğini, taşınmazların bedel karşılığında verildiğini ifade ettiklerini, tüm bu nedenlerle davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kabule göre de harç ve vekalet ücretlerinin hesabında taşınmazların tümünün dava tarihindeki değerleri üzerinden hesaplama yapıldığını, oysaki pay değeri üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2.2. Dahili davalılar istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul, yasa ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, dava konusu 246 parsel sayılı taşınmazın tapulama tutanağı incelendiğinde, mirasbırakanın taşınmazın davalılar adına tespitine muvafakat verdiğinin görüleceğini, bu durumda 246 parsel yönünden muris muvazaası koşullarının oluşmadığını, davacıların 17/12/1986 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazı mirasbırakana sattıklarını, yine aynı tarihli taahhütname ile de dava açma haklarından feragat ettiklerini, tanık beyanları ile de ifade edildiği üzere mirasbırakanın taşınmazını satarak, satış bedelini davalılara verdiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 24/10/2018 tarihli ve 2018/1890 Esas, 2018/2039 Karar sayılı kararıyla; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu taşınmazların, davacıların toplam miras payına denk gelen değeri olan 202.501 TL üzerinden harç ve vekalet ücreti hesabında herhangi bir hata olmadığı gerekçesiyle davalı ... vekili ile dahili davalıların istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 24/10/2018 tarihli ve 2018/1890 Esas, 2018/2039 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve dahili davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

2.1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.2. Dahili davalılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Bozma Kararı

Dairenin 30/09/2021 tarihli ve 2021/1825 Esas, 2021/4948 Karar sayılı kararıyla; “..somut olaya gelince; çekişme konusu taşınmazda mirasbırakanlar....ve ... tarafından tapu sicil memuru önünde yapılan temliki bir işlem bulunmadığından İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmamaktadır.Bilindiği gibi, 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 17. maddesi gereğince mirasçılık ve mirasın geçişi, mirasbırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. Davacıların tenkis isteği yönünden ise; mirasbırakanların ölümü tarihi itibariyle yürürlükte olan Medeni Kanun'un 513. maddesi gereğince davanın bir yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığı kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

4. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/01/2022 tarihli ve 2021/760 Esas, 2022/22 Karar sayılı kararıyla; bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

5. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/01/2022 tarihli ve 2021/760 Esas, 2022/22 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

6. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Dairenin bozma kararının ve İlk Derece Mahkemesince bozma kararına uyularak davanın reddine ilişkin verilen kararın Yargıtay içtihatları ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarına aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazlara ilişkin tapulama tutanakları incelendiğinde dava konusu taşınmazların davalılar adına tesciline mirasbırakanın muvafakatinin olmadığınının görüleceğini, tapulama sırasında mirasbırakanın muvafakat verdiği taşınmazların başkaca taşınmazlar olup, o taşınmazların eldeki davaya konu olmadıklarını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

7. Gerekçe

7.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.

7.2. İlgili Hukuk

7.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun'un 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

7.2.2. Hemen belirtmek gerekir ki; tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar, taşınır mal niteliğindedir ve zilyetlikten ibaret olan hakkın devri suretiyle yapılan elden bağışlama sözleşmeleri hiçbir biçim koşuluna bağlı değildir. Bu nedenle de, gizlenerek yapılan bağışlama niteliğindeki tasarruf geçerlidir. Mirasbırakan tarafından tapusuz taşınmazların zilyetliğinin devri suretiyle gerçekleştirirken geçerli işlemlere karşı 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri yoktur.

7.2.3. 743 sayılı Medeni Kanun 513. maddesinde; "Tenkis davası, mirasçılar mahfuz hisselerine tecavüz edildiğini öğrendikleri günden itibaren bir sene ve her halde vasiyetnameler hakkında açıldıkları tarihten, diğer tasarruflar hakkında mirasın açılmasından itibaren beş sene geçmesiyle sakıt olur. Bir tasarrufun iptali bir diğerini ihya ediyorsa, müruru zaman müddetleri ancak butlan kararının suduru tarihinden itibaren cereyan eder. Tenkis iddiası, defan her zaman dermeyan olunabilir." hükmü düzenlenmiştir.

7.3. Değerlendirme

(V/3.) numaralı paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (V/4.) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün HMK'nın 370. Maddesi gereğince ONANMASINA, alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına 26/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.