Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3943 E. 2022/8365 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, davalının hileli davranışları sonucu taşınmazını devrettiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının hile iddiasını ispatlayamadığı, davalının ise satış öncesinde bedel ödediğinin tespit edilmesi ve davacının iradesinin hile ile fesada uğratıldığına dair yeterli delil bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : İSCEHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davacının istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine dair verilen karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelenerek gereği görüşüldü:

I. DAVA

Davacı, 1933 parsel sayılı taşınmazını davalının kendisi için kredi çekeceğini ve krediyi çektikten sonra iade edeceğini söylemesi üzerine hileli davranışları sonucunda davalıya temlik ettiğini, davalının kredi çekmediği gibi taşınmazı da iade etmediğini, dava konusu taşınmazı kadimden beri ekip biçtiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamış, aşamada dava konusu taşınmazı 12.000,00 Euro ödemek suretiyle satın aldığını, davacının iddialarının doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; davalının herhangi bir kredi borcunun olmadığı ve davacının 2009 yılında taşınmazı alabilecek ekonomik durumunun bulunmadığı, hilenin söz konusu olmadığı, davacının iddiasını ispatlayamadığı, inançlı işlem ile devir yapıldığı düşünülse dahi söz konusu durumun davacı tarafından yazılı şekilde ispat edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanları ile davalı tarafın hileli davranışlar ile davacıyı dava konusu taşınmazın devrini yapmaya sevk ettiğinin anlaşıldığını, tüm tanık beyanlarında davalının kredi çekip tarlayı iade edeceği şeklinde aldatıcı/yanıltıcı beyanlar ile davacının yaşlılığından ve akrabalık ilişkilerinden faydalanmak suretiyle davacıyı taşınmazı devretmeye ikna ettiğini, davalının davacıdan aldığı taşınmazın bir kısmını Bayat Belediyesine sattığını, Belediye tarafından taşınmazın içindeki kavak ağaçlarının kesilmesi işlemine davacının karşı çıktığını, bu olay nedeni ile davacı hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan soruşturma başlatıldığını, bu durumun dahi davacının dava konusu taşınmazı rızası ile vermediğini gösterdiğini, yemin deliline dayanmalarına rağmen bu hususa ilişkin delil toplanmaksızın karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince; davacının 25/02/2016 tarihinde kollukta vermiş olduğu ifadesinde dava konusu taşınmazın bir kısım paylarını ihale ile satın aldıktan sonra davaya konu satıştan önce davalıdan 12.000 Euro borç aldığını beyan ettiği, kollukta alınan beyanlara göre bu borcun ödenmediğinin de sabit olduğu, davalı tarafın satıştan önce bu şekilde bedel ödediği, temlikin iradi olduğu ve davacının iradesinin hile ile fesada uğratıldığı iddiasının kanıtlanamadığı, ancak; davanın reddine karar verildiğinden fazla alınan 3.645,05 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken dava değeri üzerinden davalı aleyhine nispi karar ilam harcına hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile davacının istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuş ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının kredi çekmek için dava konusu taşınmazı teminat göstermek amacıyla daha sonra iade edilmek şartı ile kendisine devredilmesini istediğini, davacının da davalıya yardımcı olmak amacı ile devri gerçekleştirdiğini, taşınmazın bir kısmının kamulaştırıldığını ancak davalının taşınmazı ve kamulaştırma bedelini davacıya iade etmediğini, davalının davacının yaşlı olmasından ve akrabalık ilişkilerinden faydalanarak dava konusu taşınmazı hileli davranışlar ile adına tescil ettirdiğini, gerekçede yer verilen davacının şikayetçi olarak verdiği ifadesinde geçen 12.000 Euronun eldeki dava ile bir ilgisinin bulunmadığını belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu’nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

3.2.2. Hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre (IV/3.) no.lu bentte yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, fazla yatırılan 3.645,05 TL temyiz harcının talep halinde davacıya iadesine, 21/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.