"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin verilen kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, mirasbırakan ...’ın davacıdan mal kaçırmak amacıyla kayden maliki olduğu 75 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölümün çıplak mülkiyetini davalı kızı ...’ye satış gibi göstererek devrettiğini, taşınmaz bedelinin ödenmediğini, mirasbırakanın taşınmazı satmaya ihtiyacının olmadığını, akitte yer verilen satış bedelinin de çok düşük olduğunu belirterek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, mirasbırakanlar tarafından birçok kez taşınmaz satılarak parası ile davacıya yardım edildiğini, hakkaniyetin sağlanması ve mal paylaşımının denk olması için davacının da katılımıyla ailecek alınan karar ile davaya konu taşınmazın davalıya devredildiğini, davacıya davalıdan daha çok pay verilmesi nedeniyle mal kaçırma amacının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17/03/2021 tarihli ve 2018/686 E., 2021/249 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın davacıya da yer vermiş olduğu yönündeki iddiaların somut bir delille kanıtlanmadığı, bu nedenle mirasbırakanın paylaşım yaptığı sonucuna ulaşılamadığı, satış bedelinin ödendiğinin kanıtlanmadığı, işlemin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın tapu kaydının ½ oranında iptali ile davacı adına tesciline, ½ payın davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrarla, mirasbırakanların adil bir paylaşım yapmak için davaya konu ev yanında Ankara Etlik, Eryaman ve Marmaris’teki birer taşınmazı davalıya, Marmaris’teki başka bir taşınmazı davacıya vermeyi kararlaştırdıklarını, babaları ...’un hisselerini bu paylaşıma uygun olarak devrettiğini, Eryaman ve Marmaris’teki taşınmazların davalıya verildiğini, Etlik’teki taşınmazın satışı için verilen vekaletnamenin ise iptal edildiğini, müvekkilinin bu nedenle ortaklığın giderilmesini talep ettiğini, mirasbırakan ... tarafından davalının oğluna devredilen Kızılay’daki bir taşınmaz hakkında ikame ettikleri davanın devam ettiğini, davacının açılan bu davada miras paylaşımına ilişkin görüşmeler hakkında ikrarda bulunduğunu, tanık beyanlarından akrabaların dahi devirden önce bu olaylardan haberdar olduğunun anlaşıldığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 11/11/2021 tarihli ve 2021/1165 E., 2021/1195 K. sayılı kararıyla; Mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrarla, Bölge Adliye Mahkemesince kararın kesin olarak verilmesinin doğru olmadığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı tarafın istinaf dilekçesinde dava değerinin hatalı tespit edildiğine ilişkin bir talebinin bulunmadığını, dava değerinin daha yüksek olduğuna karar verilmesi halinde vekalet ücretinin yeniden tespit edilmesi gerektiğini, davacının 3/8 miras payının bulunduğunu belirterek, dava değerinin 85.100,99 TL olarak kabul edilmesi halinde davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin düzeltilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1.Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.2.2. Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3.2.3. Öte yandan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.
3.2.4. 6100 sayılı HMK’nın 190/1. maddesinde, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”, 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosyanın incelenmesinde, 08/05/2016 tarihinde ölen ...’ın geride eşi ... ile çocukları davacı ... ile davalı ...’yi bıraktığı, mirasbırakanın eşi ...’un da 2017 yılında öldüğü, mirasbırakana ait Giresun ili, Bulancak ilçesindeki 75 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki mesken vasıflı 5 numaralı bağımsız bölümün çıplak mülkiyetinin 06/06/2013 tarihinde 8.000 TL bedelle davalı ...’ye devredildiği, mirasbırakana ait dava dışı olup Ankara ili, Etimesgut ilçesi, Eryaman Mahallesinde bulunan 17477 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 42 numaralı bağımsız bölümün 06/06/2016 tarihinde tüm mirasçılara intikal ettikten sonra aynı tarihte diğer mirasçılar tarafından davalıya satıldığı, Ankara ili, Keçiören ilçesi, Etlik Mahallesindeki 5027 ada 17 parsel sayılı taşınmazdaki 16 numaralı bağımsız bölümün mirasbırakan adına kayıtlı olduğu, davacının dava dışı şahsa bu taşınmaza özgü satış yetkisini içerir vekaletnameyi verdikten sonra azlettiği, tarafların babası ...’un da maliki olduğu Ankara, Kızılay'da bulunan 1170 ada 25 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölümü davacının oğluna devrettiği anlaşılmaktadır.
Davalı cevap dilekçesinde mirasbırakan ve eşinin paylaştırma kastıyla hareket ettiği savunmasında bulunmuş, davalı tanıkları mirasbırakanın sağlığında davacıya muayenehane aldığını, mirasbırakanın Marmaris’te bulunan iki yazlığından birini davacıya verdiğini, ayrıca davacıya maddi destekte bulunduğunu beyan etmiş, davalı da aşamada davacıya yapılan katkılara karşılık olarak Ankara Etlik ve Eryaman’da bulunan taşınmazlarla Marmaris’teki bir yazlığın kendisine verilmesinin kararlaştırıldığını belirtmiş ise de; Mahkemece bu husus üzerinde yeterince durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, mirasbırakanın aktif ve pasif malvarlığı ilgili tapu müdürlüklerinden sorularak gerektiğinde taraflara bu hususta beyanda bulunmak üzere süre ve imkan tanınmalı, davacı lehine yapıldığı belirtilen kazandırmalar hakkında araştırma yapılmalı, davacının muayenehanesinin ne şekilde edinildiği aydınlatılarak mirasbırakanın davaya konu işlem sırasında mal kaçırma kastıyla hareket edip etmediği, paylaştırma amacının bulunup bulunmadığı duraksamaya yer olmaksızın tespit edilmeli, toplanan ve toplanacak tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1 maddesi uyarınca Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 HMK'nın 371/1-ç maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 06/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.