Logo

1. Hukuk Dairesi2022/395 E. 2022/1967 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinden verilen 20/02/2020 tarihli ve 2019/1455 Esas, 2020/248 Karar sayılı karar davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19/11/2021 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar ... ve arkadaşları vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar ... ve arkadaşları vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer davacılar gelmedi. Duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşüldü

I. DAVA

Davacılar dava dilekçelerinde özetle; çekişmeli 101 ada 78, 112 ada 32, 115 ada 3, 116 ada 2, 122 ada 10-17-20, 126 ada 14, 129 ada 12, 132 ada 20-22, 133 ada 12, 135 ada 7, 136 ada 2, 142 ada 14, 158 ada 7-12 parsel sayılı taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar, taşınmazların müşterek muristen intikal ettiğini ancak sağlığında terekesini paylaştırdığını, taşınmazların bu paylaşım nedeniyle yakın miras bırakanları ...’e isabet ettiğini, zilyetliğin de kendilerinde bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece, taşınmazların müşterek muristen geldiği, sağlığında paylaşım yapılmadığı gibi ölümünden sonra da terekesinin taksim edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların davacıların miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalılar vekili, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle iktisap şartlarının davalılar lehine gerçekleştiğini, muris ...'un mallarını sağlığında çocukları arasında paylaştırdığını, diğer mirasçılarına da taşınmaz, menkul mal ve altın verdiğini, davalıların babası ...'in 1950'li yıllardan beri zilyet olduğunu, zilyetlikle edinim şartlarının gerçekleştiğini, emlak vergilerinin de ödendiğini, ölümü ile mirasçıları olan davalı müvekkillerinin zilyet olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu taşınmazların tarafların ortak murisi ...'a ait olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, uyuşmazlığın murisin sağlığında taşınmazlarını paylaştırma sonucunda davalılar murisi ...’e verip vermediği noktasında toplandığı, davalıların bu hususu ispat edemedikleri, murisin ölümünden sonra da mirasçılarının terekeyi yöntemince taksim etmediği, tüm mirasçılarının taşınmazlarda hakkı bulunduğu, bir mirasçının zilyetliğinin tereke adına olduğunun kabulü gerektiği, mirasçılar arasında zamanaşımı hükümlerinin işlemeyeceği gerekçesiyle Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak tescil hükmü kurulurken taşınmazların kim ya da kimler adına ve hangi paylar oranında tesciline karar verilmesi gerektiğinin açıkça belirtilmesi gerektiği halde Mahkemece dava konusu taşınmazların “davacılar adına miras payları oranında tesciline” karar vermekle yetinilerek hangi davacılar adına ve hangi paylarla ya da hangi veraset belgesi esas alınarak tescil edildiğinin gösterilmemesi nedeniyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde tescil hükmü kurulmasının doğru olmadığı belirtilerek, davalıların istinaf başvuru talebinin kısmen kabulüne, Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.03.2018 tarihli ve 2016/567 - 2018/278 E., - K. sayılı kararının HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kabulü ile; Sivas ili Kangal ilçesi Soğukpınar Köyü 101 ada 78, 112 ada 32, 115 ada 3, 116 ada 2, 122 ada 10, 122 ada 17, 122 ada 20, 126 ada 14, 129 ada 12, 132 ada 20, 132 ada 22, 133 ada 12, 135 ada 7, 136 ada 2, 142 ada 14, 158 ada 7, 158 ada 12 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan mevcut tapu kayıtlarının davacıların miras payları oranında iptali ile Kangal Sulh Hukuk Mahkemesince düzenlenen 08.12.2016 tarihli ve E.2016/226-K.2016/308 sayılı veraset ilamında belirtilen miras payları oranında davacılar ... mirasçıları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ... mirasçıları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalılar vekili, çekişmeli taşınmazların müşterek muristen geldiğini, ancak murisin sağlığında taşınmazlarını çocukları arasında paylaştırdığını, bu paylaşıma göre de taşınmazların davalıların yakın miras bırakanı ...’e verildiğini, ...’in ölümü ile de davalıların taşınmazı zilyet ettiklerini, zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının da davalılar yararına oluştuğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile hükmün bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi " Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur. " hükmünü içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV/3.) no.lu paragrafında yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 24.11.2020 gününde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, temyiz edilen davacı vekili için 3.050.00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 3.085,32 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 10/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.