Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3963 E. 2022/7216 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından bedeli sonradan ödenmek üzere devredilen taşınmazlar için davalının bedeli ödemediği ve hile yaptığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı tarafından hile yapıldığı iddiasını resmi senede karşı ispatlayamaması ve basiretli bir tacir olarak hareket etme yükümlülüğü gereği resmi akitte bedelin alındığına dair beyanı bulunduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : ŞARKIŞLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, 255 ada 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazlarını, ticari ilişkisi nedeniyle güven duyduğu davalıya bedeli sonradan alınmak üzere satış suretiyle temlik ettiğini, aradan geçen sürede davalının hileli davranışlarla kendisini oyalayarak taşınmazların bedelini ödemediğini, dava konusu arsalar üzerine inşaat yaparak kendisine daire, dükkan vermeyi vaat ettiğini, ancak taşınmazların halen zilyetliğinde bulunduğunu, davalının herhangi bir tasarrufu bulunmadığını, temlikin geçersiz olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali adına tesciline, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, resmi akde göre bedelin ödendiğinin aksini davacının ispatlaması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Şarkışla Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.01.2022 tarihli ve 2019/207 E., 2022/29 K. sayılı kararıyla; davacının bizzat gerçekleştirdiği ve bedelinin sonradan ödeneceği kararlaştırılan satış suretiyle temlik işleminde, temerrüt halinde mülkiyetin iade edileceğine dair ihtirazi kayıt konulmadığı, davacının hile iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, yapılan satışın peşin satış olduğunu, zilyetliğin devredilmediğini, bu nedenle TBK'nun 235. maddesindeki ihtirazi kayıt koyma şeklindeki düzenlemenin somut olaya uygun olmadığını, davalının ödemeyi ispat edemediğini, her ne kadar mahkeme gerekçesinde hile iddiasının ispatlanmadığı belirtilmiş ise de, davalının müvekkilinde güven uyandırması, aralarındaki süregelen ticari ilişki ve bedeli ödeyeceği yahut inşaat yaparak daire, dükkan vereceği yönündeki davranışlarının hilenin varlığını kanıtladığını belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 20.04.2022 tarihli 2022/550 E., 2022/589 K., sayılı kararıyla;davacı davasını her türlü delille ispat edebilir ise de, taraflar arasındaki alım satım ilişkisinde hilenin unsurları mevcut olmayıp bu durumda, davacının şirket olması, taraflar arasında öteden beri ticari ilişkinin varlığı, davacının satış bedelinin ödenmediği yönündeki iddiasını, davalının dayandığı ve davaya konu taşınmazın davalıya devrine dair resmi satış senedi ile aynı kuvvette delille ispat etmesi gerektiği, diğer yandan, davacının basiretli bir tacir gibi hareket etme yükümlülüğünün bulunduğu ve bu kapsamda yaptığı tasarrufun sonuçlarını bilmesi gerektiği, resmi akitte, davacının satış bedelini aldığını beyan ettiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Bilindiği üzere, "hile"(aldatma); genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun(TBK) 36/1. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun(BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı gibi; taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse, yanılma(hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf bu hakkını kullanarak hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

Öte yandan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 39. maddesi hükmüne göre aldatma (hile) iddialarının aldatmayı öğrenme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde ileri sürülmesi zorunludur. Hak düşürücü süre niteliğindeki bu sürenin hakim tarafından re'sen gözetilmesi gereklidir.

3.2.2. TMK 6. maddesinde;"Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür", HMK 190/1. maddesinde; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir " düzenlemeleri yer almaktadır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde olmasına, kararın dayanağı olan, (V/3.2) no.lu paragraftaki yasal ve hukuksal gerektirici nedenlere göre, Bölge Adliye Mahkemesince, (IV/3.) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 03/11/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi.