Logo

1. Hukuk Dairesi2022/403 E. 2023/7465 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin verilen tavzih kararı ve bu kararın kaldırılmasına dair talebin reddine ilişkin ek kararın temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları ve yargılama kuralları gözetilerek usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/709 E., 2021/1176 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çankırı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/415 E., 2021/57 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali -tescil, el atmanın önlenmesi ve kal davasında verilen 23.03.2021 tarihli tavzih kararı ve tavzih kararının kaldırılması talebinin reddine dair verilen 28.03.2021 tarihli ek karara yönelik davalılar ... ve ... vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; Çankırı ili, ... ilçesi, ... köyünde kain 189 ada 16 parsel sayılı taşınmazın davacı ...’a, 187 ada 10 parsel sayılı taşınmazın davacı ...’e, 187 ada 15 parsel sayılı taşınmazın ise davacı ...’e ait olduğunu, aynı yerde kain 189 ada 14 parsel sayılı taşınmazın ise davalılar tarafından kullanıldığını, davalılara ait parsel ile 187 ada 10 parsel arasında kadimden beri yol bulunduğunu, bu yolun devamının 186 ada 16 parsel sayılı taşınmaza kadar devam ettiğini, bu yolun 1978 tarihli kadastro kayıtlarında ve hava fotoğraflarında açıkça belli olduğunu, yolun başlangıçta 4 metre olup devamında davalıların müdahalesi ile kapatılmış olduğunu, yolun kapatılması sonrasında davacıların parsellerine geçiş yapamadıklarını, yolun bitişiğinde bulunan mevcut parselin yanında dededen kalma ağaçların bulunduğunu ve yaklaşık 3 metre yüksekliğinde de duvar örülü olduğunu, bu duvar ve ağaçların yaklaşık 50 yıldan fazladır mevcut olduğunu, davalıların mevcut yolu kapattıklarını, toprakla doldurarak davacı ...’in de geçişine izin vermediklerini, köyün müşterek istifadesine ait kadimden beri yol olarak kullanılan yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağını ve zilyetlikle de kazınılamayacağını ileri sürerek dava konusu Çankırı ili, Yapraklı ilçesi, Kullar köyünde bulunan 189 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının keşfen tespit edilecek oranda iptali ile yol olarak tespit ve terkini ile davalılarca yola yapılan tüm müdahalenin meni ve kal’ine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalılar ... ve ...; davacıların iddialarının asılsız olduğunu, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddi gerektiğini, dava konusu 189 ada 14 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak davacıların 2018 yılında da dava açtıklarını, ancak Çankırı l. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/732 Esas 2019/19 Karar sayılı kararı ile davanın husumetten reddine karar verildiğini, dava konusu taşınmaza ait tapu kayıtları incelendiğinde kadastrosunun kesinleştiğinin görüleceğini, kadimden beri yol olarak kullanıldığı ve ağaçların olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, ağaçların tesis kadastro tarihi olan 1978 yılından sonra 1995 yıllarında kadastro yoluna kasıtlı olarak dikildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ...; dava konusu 189 ada 14 parsel sayılı taşınmazda kayden malik sıfatının bulunmadığını belirterek tarafına yönelik açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 02.02.2021 tarihli ve 2019/415 Esas, 2021/57 Karar sayılı kararıyla, tapu iptali ve tescil talebi yönünden; davalı ... ve ... hakkındaki davanın esastan reddine, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında pasif husumet yokluğundan davanın usulden reddine, men i müdahale talebi yönünden; davanın esastan reddine, kal talebi yönünden davanın esastan reddine, reddedilen her üç talep yönünden de ayrı ayrı olmak üzere davalı ... ve ... lehine 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.

Davacılar vekilinin 19.03.2021 tarihli talebi üzerine İlk Derece Mahkemesince 23.03.2021 tarihli tavzih kararı ile; dava konusu yerin değerinin bilirkişi raporuyla 122,17 TL olarak tespit edildiği, bu miktarın dava değeri olduğu, AAÜT 'nin 5 ve 13 üncü maddeleri gereğince vekalet ücretinin dava değerini geçemeyeceği belirtilerek davacılar vekilinin tavzih talebinin kabulüne, gerekçeli kararda reddedilen her üç talep yönünden de davalı taraf lehine ayrı ayrı takdir olunan 4.080'şer TL vekalet ücretinin 122,17'şer TL olarak tavzihine karar verilmiştir.

Davalılar vekilinin 24.03.2021 tarihli tavzih kararından rücu edilerek gerekçeli kararda yapılan değişikliğin tavzihine karar verilmesi talebi üzerine İlk Derece Mahkemesince 28.03.2021 tarihli ek karar ile; tavzih kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen tavzih ve ek kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalılar ... ve ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceğini, kaldı ki dava dilekçesinde dava değerinin ayrı ayrı 5.000 TL olmak üzere toplam 15.000 TL olarak belirtildiğini ve bu miktar üzerinden peşin harç yatırıldığını, önemli olanın dava değerinin ne kadar olup harcının yatırılıp yatırılmaması olduğunu, Mahkemenin gerekçeli kararı doğru iken davacıların usul ve yasaya aykırı talebinin kabulünün isabetsiz olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin 23.03.2021 tarihli tavzih kararı ve 28.03.2021 tarihli tavzih talebinin reddine ilişkin ek kararın kaldırılarak 02.02.2021 tarihli gerekçeli kararda yazılı vekalet ücretlerine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2021 tarihli ve 2021/709 Esas, 2021/1176 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305/2 inci maddesine aykırı olarak karar verildiğini ancak tavzih işleminin gerekçeli karar tebliğ edilmeden ve davacıların isteklerine uygun olarak yapılmış olup davacıların tavzihe konu asıl kararı istinaf etme imkanlarının olmadığını, tavzihe konu asıl karar, tavzih kararı ve davalıların tavzih istemlerinin reddine ilişkin tüm kararların birlikte davanın taraflarına tebliğ edildiğini, somut olayda; dava dilekçesinde el atmanın önlenmesi, yıkım ve tapu iptali tescil istekleri yönünden ayrı ayrı 5.000,00'şer TL değer gösterilerek dava açıldığı, anılan dava değeri üzerinden nispi peşin harç yatırıldığı, taşınmaz başında yapılan keşif üzerine davalılar ... ve ... adına tapuda kayıtlı 116 ada 14 parselin fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 11.02.2020 tarihli krokili raporda (A) ile işaretlenen 45,30 m² yüz ölçümlü kesiminin dava edildiği, davaya konu taşınmazın dava tarihindeki gerçek değerinin de 122,17 TL olarak belirlendiği, keşfen belirlenen dava değerine davanın taraflarınca itiraz edilmediğinin anlaşıldığı, bu durumda dava değerinin taraflarca itiraz edilmeyen ve keşfen belirlenen 122,17 TL olup, AAÜT’nin 3/2, 5/2 ve 13/2 nci maddeleri uyarınca davalılardan kendilerini vekil ile temsil ettiren ... ve ... yararına 122,17 TL vekalet ücretinin takdir edilmesi gerektiğinin açık olduğu, hal böyle olunca 02.02.2021 tarihli asıl kararın kaldırılıp davalılar yararına sadece 122,17 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte ise de İlk Derece Mahkemesince tavzih kararı ile davalılar yararına el atmanın önlenmesi, tapu iptali tescil ve yıkım istekleri yönünden ayrı ayrı üç kez 122,17'şer TL vekalet ücreti takdir edildiğinden aleyhe kaldırma yasağı karşısında istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek davalılar ... ve ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin dayandığı gerekçenin dosya içeriğine aykırı olduğunu önemli olanın dava değeri ve harcının yatırılıp yatırılmadığı olup Mahkemenin bu hususu gözden kaçırdığını, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararı doğru iken davacı tarafın usul ve yasaya aykırı talebini kabul etmesinin hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf taleplerinin reddi kararının usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulmasını ve AAÜT gereği ayrı ayrı güncel vekalet ücretinin davalılar ... ve ... lehine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadimden beri yol olarak kullanıldığı iddiasıyla açılan tapu kaydının keşfen tespit edilecek oranda iptali ile yol olarak terkini ve yola yapılan müdahalenin men'i ve kal istemine ilişkin olup temyize konu uyuşmazlık kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik verilen tavzih kararı ile tavzih kararının kaldırılması talebinin reddine dair verilen ek karara ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304 üncü, 305 inci ve 306 ıncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA;

Aşağıda yazılı bakiye 210,55 TL temyiz harcının temyiz eden davalılar ... ve ...'den alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.