"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-2 maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın kabulüne dair verilen karar, süresi içinde bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan annesi ...'in maliki olduğu 194 parsel sayılı taşınmazdaki 2 no.lu bağımsız bölümü kızı Ayşe’ye, 3 no.lu bağımsız bölümü damadı Bahtiyar’a ve 4 no.lu bağımsız bölümü oğlu ...’ye satış suretiyle temlik ettini, anılan temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalıların mirasbırakanları tarafından üçüncü kişiye devredilen taşınmazların bedelinin miras payı oranında tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, mirasbırakanın amacının mal kaçırmak olmadığını, davacının imkanı olmadığı için dava konusu taşınmazları satın alamadığını, taşınmazların satışından davacıya payı oranında para verildiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.10.2020 tarihli ve 2018/170 E., 2020/299 K. sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamı ve tanık anlatımlarından mirasbırakan tarafından yapılan tasarrufların mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının ispatlanamadığı, davacının uzun yıllar dava açmayarak sessiz kalmış olmasının hakkını almış olmasından kaynaklandığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, davalıların dava konusu taşınmazları satın alacak maddi güçlerinin bulunmadığını, bu durumun tanık beyanlarıyla sabit olduğunu, dava konusu taşınmazların intifa hakkı mirasbırakan üzerinde kalmak suretiyle temlik edildiğini, müvekkiline miras payına mahsuben para ya da başka bir şey verilmediğini, müvekkilinin yaptığı evlilik sebebiyle mirasbırakan ve davalılarla ilişkilerinin kopuk olduğunu belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 28.03.2022 tarihli 2021/193 E., 2022/455 K., sayılı kararıyla; mirasbırakanın taşınmazları çocukları ... ve....'ye devrederken intifa hakkını üzerinde bıraktığı, damadı Bahtiyar'a intifa hakkı saklı tutulmaksızın devir yaptığı, mal satmasını gerektirir neden olmadığı, yapılan devirler karşılığı bedel ödendiğinin ispatlanmadığı, davacıya taşınmaz devri yahut bedel ödendiğinin ispat edilemediği, mirasbırakanın amacının mal kaçırmak olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Bir kısım davalılar vekili, dava konusu taşınmazların bedelleri ödenmek suretiyle satın alındığını, davacının borçları dolayısıyla adına alınan taşınmazın oğlu Hünkar adına alındığını, ayrıca davacıya para verildiğini, miras payına düşen değerden daha fazlasını aldığını, muvazaa iddiasının ispatlanmadığını, dinlenen davacı tanık beyanlarının birbiri ile çeliştiğini, davacının temliklerden yaklaşık 20 yıl sonra dava açmış olmasının kötü niyetinin göstergesi olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde olmasına, kararın dayanağı olan, (V/3.2) no.lu paragraftaki yasal ve hukuksal gerektirici nedenlere göre, Bölge Adliye Mahkemesince, (IV/3.) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle, bir kısım davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 20.288,07 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 24/11/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi.