Logo

1. Hukuk Dairesi2022/408 E. 2024/700 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/102 E., 2021/1953 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul - Kısmen Ret / Kabul - Karar Kaldırılarak Dava Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/63 E., 2019/196 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile; dava konusu 461 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 05.06.2018 havale tarihli fen raporunda (B) harfi ile kırmızı renkle gösterilen 353,13 m² yüzölçümlü bölüm yönünden açılan davanın reddine, 452 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile aynı rapor ve eki krokide (A) harfi ve kırmızı renkle gösterilen 214,62 m² yüzölçümlü taşınmazın ifrazı ile 452 adanın son parsel sayısında bahçe vasfıyla davacı adına tapuya tesciline, aynı rapor ve krokide (C) harfi ie gösterilen 1603,59 m² yüzölçümlü ve (D) harfi ile gösterilen 16242,99 m² bölümlerin dere yatağı boş arazi vasfıyla 452 adanın son parsel sayısında ayrı ayrı Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından 452 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (A) bölümüne ilişkin olarak istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve ... Mahallesi ... 1 parsel sayılı sayılı taşınmaz yönünden (05.06.2018 havale tarihli fen raporunda (B) harfi ile kırmızı renkte boyalı olarak gösterilen 353,13 m2 'lik kısım) ispatlanamayan davanın reddine, ... mevkii 452 ada 2 parsel sayılı sayılı taşınmaz yönünden (05.06.2018 havale tarihli fen bilirkişi raporu ekindeki krokide (A) harfi ve kırmızı renk ile gösterilen 214,62 m² yüzölçümlü kısım) ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; ... mevkiinde yer alan ve kendisine ait olan taşınmazların, yapılan kadastro çalışmaları neticesinde 452 ada 2 parsel numarası ile hatalı olarak Maliye Hazinesi adına tespit ve tescil edildiğini, hemen yakınında aynı şeklinde kendisine ait kamelya ve çevresinin bulunduğu alanın da hatalı şekilde tespiti yapılarak sınırları keşifte gösterilecek 461 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir kısmında yer aldığını ve dere yatağı olarak boş arazi vasfında tescil edildiğini, dava konusu edilen yerlerin uzun süredir kendisinin kullanımında olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Maliye Hazinesi; katıldığı duruşmalarda davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.03.2019 tarihli ve 2016/63 Esas, 2019/196 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 461 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden imar-ihya olgusuna ilişkin iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, diğer dava konusu 452 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan değerlendirmede ise bu taşınmaz üzerinde tespit gününe kadar davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi hükmünde öngörülen taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği, davacının tespit tarihinden geriye dönük imar ihya ve 20 yılı aşkın süredir nizasız fasılasız, ekonomik amaca uygun malik gibi zilyet olma koşulunu taşıdığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece Hazine yönünden verilen kararın usule ve hukuka aykırı olduğunu, davacının 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden açtığı davanın yersiz olduğunu, bu iki parselin yakın zamanda belediye tarafından yapılan yol ile birbirinden ayrıldığını ve iki ayrı parsel adında tapuda tescil edildiğini, zilyetlik şartlarının oluşmadığını, arazide bulunan 2 adet ağaçtan yola çıkılarak taşınmazın tümü hakkında hüküm kurulmasının isabetsiz olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 21.10.2021 tarihli ve 2021/102 Esas, 2021/1953 Karar sayılı kararıyla; 452 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (A) bölümüne ilişkin açılan davanın kabulüne karar verilmiş ise de; varılan sonucun dosya kapsamına uygun olmadığı, Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ... ve ziraat mühendisi bilirkişi ... tarafından müşterek imza ile tanzim olunan 05.06.2018 havale tarihli raporda 1983, 1989 ve 2004 yılı hava fotoğraflarının incelendiği ve 1983 yılı hava fotoğraflarında dava konusu taşınmazın hali arazi niteliğinde olduğu, kültür arazisi niteliğinde olmadığının göründüğü, 1989 yılı hava fotoğrafında imar ihyanın yeni başladığının tespit edildiği, tesbit tarihi olan 21.12.2001 tarihi itibariyle 20 yıllık sürenin davacı yararına dolmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın her iki taşınmaz yönünden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda 50 yılı aşkın süredir tarımsal faaliyet yapıldığını, müvekkiline ait tapuya kayıtlı taşınmazın bir kısmının hatalı olarak tescil edildiğini, özel mülkiyete ait komşu parseller ile çevrelendiğini, dava konusu arazi üzerinde ziraat bilirkişisinin 30-35 yaşlarında meyve ağaçlarının bulunduğuna dair raporu ile hava fotoğraflarının çeliştiğini, kadastro tespit tarihi ile (2001), kadastro tescil tarihi (2011) arasında 10 yıl sürenin geçtiğini, bu süre içerisinde de araziyi müvekkilinin tarımsal amaçlı kullandığının açık olduğunu, mahalli bilirkişi beyanlarının da bu yönde olduğunu, açıkça hak kayıplarının önüne geçilmesi için tescil tarihinden geriye doğru 20 yıllık zilliyetlik süresinin hesaplanmasının hukuka uygun olacağını, 01.06.2018 tarihli ziraat bilirkişi raporunda 2 adet 20-35 yaşlarında ceviz ağacı, 1 adet 25-30 yaşlarında şeftali ağacı ve 2 adet 30-35 yaşlarında dut ağaçlarının olmasının tescil tarihinden geriye doğru 20 yıl ve daha fazla süre ve öncesinden başlayarak imar-ihya edildiği, zilyetlikle iktisabının mümkün olabileceğinin belirtildiğini, buradan da anlaşılacağı üzere bilirkişi raporunun hazırlandığı tarihten geriye doğru 30 -35 yıl öncesinin 1983 yıllarına tekabül ettiğini, dosya arasına celp edilen 1983 tarihli hava fotoğrafında imar-ihya edilmemiş olduğu hususunun gerçeği yansıtmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu; ... parsel sayılı 14393,65 m² yüzölçümlü dere yatağı boş arazi vasıflı taşınmazın, 21.12.2001 tarihinde 3402 sayılı Kanun'a göre yapılan kadastro tesbitinde 07.07.1992 tarihli 25 cilt, 91 sahife, 18 sıra sayılı tapu kaydı dayanak alınarak Hazine adına tespit edildiği, 09.05.2011 ilâ 08.06.2011 tarihleri arasında ilan edilerek itirazsız kesinleşmekle tapuya tescil edildiği, yine ... parsel sayılı 18061,20 m² yüzölçümlü dere yatağı boş arazi vasıflı taşınmazın, 21.12.2001 tarihinde 3402 sayılı Kanun'a göre yapılan kadastro tespitinde 07.07.1992 tarihli 25 cilt, 91 sahife, 18 sıra sayılı tapu kaydı dayanak alınarak Hazine adına tespit edildiği, 09.05.2011 ilâ 08.06.2011 tarihleri arasında ilan edilerek itirazsız kesinleşmekle tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 368,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...