"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/297 E., 2021/419 K.
DAVA TARİHİ : 05.12.2012
HÜKÜM/KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasındaki tapu iptal tescil ve tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş; kararı Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 04.02.2014 tarihli ve 2014/64 Esas ve 2014/720 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; irsen irtikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak açtığı davada Erzurum ili, Pazaryolu ilçesi, Yiğitbaşı köyü çalışma alanında bulunan hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilen 121 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile bu taşınmazın solunda bulunan ve dere yatağı olması nedeniyle tescil harici bırakılan taşınmazların ... mirasçıları olan davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar; davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
İspir Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.06.2013 tarihli ve 2012/517 Esas, 2013/284 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile Erzurum ili, Pazaryolu ilçesi, Yiğitbaşı köyü ,Aşağı Akpunlar mevkiinde bulunan 121 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının fen bilirkişilerinin 07.05.2013 havale tarihli raporlarına ekli krokide J harfi ile gösterilen 237,12 metrekare ve N harfi ile gösterilen 102,66 metrekarelik kısmının iptali ile ... mirasçıları davacılar adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 04.02.2014 tarihli ve 2014/64 Esas, 2014/720 Karar sayılı kararıyla; tescil harici yerler hakkında kadastrodan önceki nedene dayalı olarak dava açmayı süre yönünden kısıtlayan bir düzenleme bulunmadığı gibi 3402 sayılı Yasa'nın 12/3 üncü maddesinde öngörülen sürenin kadastro tutanağı düzenlenip kesinleşen taşınmazlara ilişkin olduğu, kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında Türk Medeni Kanunu’nun 713/3 üncü maddesi uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri yasal hasım olduğu, bu bakımdan dava konusu yerin Yiğitbaşı köyü sınırlarında bulunması nedeniyle Hazine yanında Yiğitbaşı Köyü Tüzel Kişiliği'ne de husumet yöneltilmesi gerektiği, Mahkemece bu husus göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmakla birlikte Hazine'nin temyizine konu olan bölümlerle birlikte dava konusu edilen bölümlerin niteliği yönünden, bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğraflarından yararlanılmadığı, dere yatağı olarak tescil harici bırakılan yerin imar-ihya edilmiş olup olmadığı hususu üzerinde durulmadığı ve tescile karar verilen bölüm yönünden zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğünün belirlenmediği, fen bilirkişi raporunda (O) harfi ile gösterilen bölüm yolda, (P) harfi ile gösterilen bölüm 139 ada 19 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığından bu bölüm hakkında açılmış bir dava olmadığından Mahkemece bu bölümler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesinin de isabetsiz olduğu; hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle davada taraf teşkili sağlanması; Mahkemece, sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulması ve bundan sonra yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi veya fotogrametri mühendisi bilirkişi ile birlikte keşif yapılması, yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiğinin sorulup saptanması; jeodezi veya fotogrametri mühendisine belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmazın konumunun hava fotoğraflarında gösterilmesi, dava konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması, zilyetlik tanıkları ve mahalli bilirkişilere taşınmazın niteliği ve öncesinin hangi nitelikte olduğu ve taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğe ilişkin bilgileri sorulması, alınan beyanların bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporuyla denetlenmesi, taşınmazın tüm yönlerinden çektirilecek fotoğraflar üzerinde davaya konu bölümün işaretlettirilmesi, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
İspir Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.10.2021 tarihli ve 2014/297 Esas , 2021/419 Karar sayılı kararı ile dava konusu tescil harici yerde kalan fen bilirkişi raporunda B, D, G harfleri ile gösterilen yerlere ilişkin tescil harici bırakılma tarihi olan 2006 yılından itibaren geriye doğru 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresi gözetildiğinde Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesinde belirtilen şartların somut olayda tamamlandığı, davacıların zilyetlik koşullarının meydana geldiğini gösterdiği ve iddiaların sübut bulduğu, dava konusu C ve E harfleri ile gösterilen tescil harici yerlerin taksim sonucu mirasbırakan ...'ın diğer kardeşlerine bırakıldığı ve davacıların bir hakkının bulunmadığı, I,J,N harfleri ile gösterilen yerlerin ise İspir Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978/213 Esas 1981/61 Karar sayılı kararı ile oluşturulan 29.11.1982 tarih, 102 cilt, 95 sayfa numaralı ve 4 sıra nolu tapu uygulandığında içinde kaldığı ve Mahkeme kararında hükme alındığı şekilde Meydanlı köyüne ait yer olduğu gerekçesiyle davanın 15.06.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda ve ekinde mevcut krokisinde B, D ve G harfleri ile gösterilen kısımlara ilişkin davanın kabulüne, C, E, I, J, N harfleri ile gösterilen kısımlara ilişkin davanın reddine, A,F,H,K,L,M,O,P harfleri ile gösterilen yerlere ilişkin ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; arazinin bir bütün olup her iki ucunun da davacıara ait olduğunu, bu nedenle 121 adadaki taşınmazın 2 numaralı parsel de dahil olmak üzere tümüyle davacılara ait olduğuna karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesinin ve lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle ; dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan, zilyetlikle kazanılamayacak, özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olması nedeniyle Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... temyiz dilekçesinde; 1974-1984-2004 tarihli hava fotoğraflarında sabit sınırların olmadığını, tarımsal faaliyet yapılmadığını, taşınmazların boş-doğal yerlerden olduğunun belirtildiğini, bu rapora itibar edilmeden tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaza ilişkin İspir Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978 E., 1981/61 K.sayılı ilamı uyarınca daha önce yargılama yapıldığını, bu nedenle davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, ispat edilemediğinden davanın reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal tescil ve tapusuz taşınmazın tescili istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü,17 nci maddeleri ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2. Davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılamada fen bilirkişi raporundan B, D, G harfi ile gösterilen yerlere ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş ise de dosya kapsamında aldırılan 02.04.2018 tarihli jeodezi ve fotogrametri bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın 1974, 1984 ve 2004 yılında çekilmiş hava fotoğraflarının incelenmesi sonucunda fen bilirkişi raporunda ''B, C, D, E, G, I, J, L, M, N'' olarak gösterilen yerlerin boş, doğal diğer bir ifadeyle tarımsal faaliyet yapılmamış yerler olduğunun belirtilmiş olduğu, bu itibarla fen bilirkişi raporunda B,D,G harfi ile gösterilen kısımlara ilişkin olarak da davanın reddine karar verilmesi gerekirken Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesinde belirtilen şartların tamamlandığı şeklindeki yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden davacılara ve davalı ...'na iadesine,
Hazine harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
22.11.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
- KARŞI OY -
Dava, tescil ve tapu iptali ve tescil davasıdır. Dava İlk Derece Mahkemesince (İDM) kısmen kabul edilmiş, kararın temyizi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesince araştırmaya yönelik bozma kararı verilmiştir. Mahkemece tescil davası yönünden B, D, G harfleri ile gösterilen yerlere ilişkin davanın kabulüne, diğer kısımlar yönünden davanın reddi yönünde hüküm kurulmuştur. Kararın temyizi üzerine reddedilen kısım yönünden verilen kararın doğru olduğu tespit edilmiş, kabul edilen B, D ve G harfleriyle gösterilen kısımlara ilişkin ise 02/04/2018 tarihli jeodezi ve fotogrametri bilirkişisi raporunda dava konusu taşınmazın 1974, 1984 ve 2004 yıllarında çekilmiş hava fotoğraflarının incelenmesi sonucunda B, D ve G ile gösterilen yerlerin boş diğer bir ifadeyle tarımsal faaliyet yapılmamış yerler olduğunun belirtilmiş olması karşısında, bu yerler hakkında da davanın reddi gerekirken bu kısım yönünden davanın kabul edilmesinin yerinde olmadığı belirtilerek bozma kararı verilmiştir.
Davanın reddedilen kısımları yönünden Sayın Çoğunlukça verilen karara iştirak edilmektedir. Ancak kabul edilen B, D ve G harfleri ile gösterilen kısım yönünden yapılan kesin bozmanın yerinde olmadığı düşünülmektedir. Zira 02/04/2018 tarihli jeodezi ve fotogrametri bilirkişisi raporunda B, D ve G harfleriyle gösterilen kısmın boş, doğal diğer bir ifadeyle tarımsal faaliyet yapılmamış yerler olduğu belirtilmiş ise de aynı raporda dava konusu yerde ağaçların bulunduğu ifade edilmiştir. Dosya arasında bulunan 07/06/2013 tarihli ziraat bilirkişisi raporunda da dava konusu yerde 30-40 yaşlarında15 adet ceviz ve yine aynı yaşlarda 15 adet erik ağacı bulunduğu bildirilmiştir. Birden fazla taşınmazın dava konusu edilmesi nedeniyle ziraat bilirkişisinin raporunda belirtilen taşınmaz ile fotogrometri bilirkişisinin raporunda belirtilen yerlerin farklı olabileceği akla gelebilirse de 8/6/2017 tarihinde yapılan keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ... ile tanık ...'un da tescil harici bırakılan yerler üzerindeki ceviz ağaçlarının davacı tarafça yetiştirildiği ve taşınmazın bahçe olarak kullanıldığını beyan ettikleri dikkate alındığında dava konusu yerde ağaç tarımı yapılması suretiyle bir zilyetliğin bulunmadığını kesin olarak söylemenin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki İDM kararında da kabul edilen yer üzerinde ceviz ağaçlarının bulunduğu açıkça ifade edilmiştir.
Buna göre anılan raporlar arasında çelişki bulunduğu gibi jeodezi ve fotogrametri bilirkişisinin kendi raporu içinde de çelişkiler olduğu, dolayısıyla bu rapora itibar edilerek davanın reddi yönünde kesin bozma yapılmasının uygun olmayacağı değerlendirilmektedir.
Açıklanan nedenlerle anılan çelişkilerin giderilerek sonucuna göre bir karar verilmesi amacıyla araştırma bozması yapılması gerekirken Sayın Çoğunluğun davanın reddedilmesi gerektiği yönündeki kesin bozma kararına iştirak edemiyorum.