Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4162 E. 2022/7622 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı temlikin muvazaalı olup olmadığı ve mirasçıların tenkis hakkının düşüp düşmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakan tarafından dava konusu taşınmaz yönünden mirasçılar lehine yapılmış bir temlik bulunmadığı ve tenkis davası açma hakkının da bir yıllık hak düşürücü süre içinde kullanılmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis davası sonunda Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 08.06.2021 tarihli ve 2021/132 Esas, 2021/262 Karar sayılı kararı yasal süre içerisinde asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davada davacı, mirasbırakanları....’ın müteahhitten satış yoluyla edindiği .... ada 16 parsel sayılı taşınmazdaki 12 no.lu bağımsız bölümü asıl davada davalı oğlu İbrahim ve torunu İlker adına tescil ettirdiğini, temlikin davalılardan İbrahim’in aldatıcı hareketleri nedeniyle bedelsiz, mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tesciline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davada davalılar, tapu kaydında malik olmadıklarından kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

2. Birleştirilen davada davalılar, taşınmazın bedelinin kendileri tarafından ödendiğini, mirasbırakanın maddi olarak yardımda bulunmadığını, muvazaanın olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.03.2016 tarihli ve 2010/504 E., 2016/111 K. sayılı kararıyla; asıl dava yönünden husumet yokluğundan davanın reddine, birleştirilen dava yönünden ise temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 16.09.2020 tarihli ve 2016/17175 E., 2020/4133 K. sayılı kararıyla; “...eksiğin tamamlatılması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden; davaya konu 1853 ada 16 parsel sayılı taşınmazdaki 12 no.lu bağımsız bölüm bakımından mirasbırakan tarafından gerçekleştirilen bir temlikin bulunmadığı, çekişmeli taşınmazın dava dışı Tahsin tarafından davalılara temlik edildiği, dolayısıyla mirasbırakan tarafından yapılmış bir temlik olmadığından anılan taşınmaz yönünden

1.4.1974 tarihli ve 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağında kuşku yoktur. Terditli olarak talep edilen tenkis isteğine gelince, mirasbırakanın 24.04.2002 tarihinde öldüğü, eldeki asıl davanın 23.12.2008, birleştirilen davanın ise 01.02.2010 tarihinde açıldığı, böylece Türk Medeni Kanunu’nun 571. maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler ve anılan yasal düzenlemeler uyarınca, 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının eldeki davada uygulama yeri bulunmadığı, terditli tenkis isteği yönünden ise davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gözetilerek, asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmesi” gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 08.06.2021 tarihli ve 2021/132 Esas, 2021/262 Karar sayılı kararıyla; bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle tapu iptali ve tescil talebi yönünden mirasbırakan tarafından yapılan bir devrin olmadığı gerekçesiyle, tenkis isteği yönünden ise bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Asıl ve birleştirilen davada davacı vekili temyiz isteminde özetle; mirasbırakan tarafından davalı oğlu İbrahim ile dava dışı çocukları .... ve .... lehine kazandırmalarda bulunulduğunu, davacının ise mirasından mahrum edildiğini, dava konusu taşınmazın mirasbırakan tarafından Zeytinburnu’ndaki bir kısım dükkan ve dairesi satılmak suretiyle satın alındığını ve tescil kaydının davalılar adına sağlandığını, asıl amacın davacıdan mal kaçırmak olduğunu, işlemin muvazaalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

6.2.2. Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak 1 yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden 10 yıl geçmekle düşer. (TMK. m: 571/1)

6.3. Değerlendirme

(IV/2.) no.lu paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; asıl ve birleştirilen davada davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438. maddesi gereğince ONANMASINA, alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.