"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : ORDU 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, Ordu 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/12/2021 tarihli ve 2013/246 Esas, 2021/332 Karar sayılı kararıyla davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 14/04/2022 tarihli ve 2022/718 Esas, 2022/911 Karar sayılı kararıyla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.1. bendi uyarınca esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan babası Mahmut’un, 101 ada 12, 13 ve 15 parsel sayılı taşınmazları ile 180 ada 7 parseldeki 7 no.lu bağımsız bölümünü ölünceye kadar bakma akdiyle, 101 ada 10, 11 ve 16 parsel sayılı taşınmazlarını satış akdi ile oğlu davalı ...’ya; 107 ada 10 ve 13 parsel sayılı taşınmazlarını bağış yoluyla oğlu davalı ...’a; 180 ada 7 parseldeki 4 no.lu bağımsız bölümünü bağış yoluyla kızı davalı ...’e; 129 ada 23 ve 107 ada 11 parsel sayılı taşınmazlarını da satış suretiyle ...’den olma torunu davalı ...’e temlik ettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, saklı payının ihlal edildiğini ileri sürerek, davalılar ... ve ... adına kayıtlı taşınmazlar yönünden miras payı oranında tapu iptali ve tescile, mümkün olmazsa tenkise, diğer davalılar ... ve ... adına kayıtlı taşınmazlar yönünden ise tenkise karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ..., temliklerde muvazaanın bulunmadığını, bakım borcunu yerine getirdiğini, ölünceye kadar bakma sözleşmesi karşılıklı sözleşmelerden olduğundan tenkis istenemeyeceğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ..., bağış işleminde muvazaanın bulunmadığını, mirasbırakanın davacının borçlarının ödenmesi için bir kısım taşınmazlarını sattığını, böylelikle davacının miras hakkından fazlasını aldığını, temlikteki amacın denkleştirme ve paylaştırma yapmak olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
3. Davalılar ... ve ... vekili, davalı ... tarafından mirasbırakanın icra borcunun ödendiğini, bunun karşılığında taşınmazların mirasbırakandan satış yoluyla devralındığını, diğer davalı ... lehine yapılan temlikin tasarruf nisabı içinde kaldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ordu 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/12/2021 tarihli ve 2013/246 Esas, 2021/332 Karar sayılı kararıyla, davalı ... hakkındaki davanın tefriki ile başka esasa kaydedilmesine karar verilmiş, mirasbırakanın 129 ada 23 ve 107 ada 11 parsel sayılı taşınmazlarını davalı ...’e, davacıdan ve diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla temlik etmediği, aksine davacı yararına olacak şekilde, o dönemde ekonomik darlığa düşen davacının borçlarının davalı tarafından kapatılması karşılığında minnet duygusu ile temlik ettiği, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinin, yasal koşulları oluşmadığı gerekçesiyle de terditli tenkis isteğinin reddine karar verilmiş; davalılar ... ve ...’e yönelik tenkis davasının ise, temlikin mal kaçırma amacıyla ve saklı payı zedeleme kastıyla yapıldığına yönelik bir olguya rastlanılmadığı, kaldı ki davacının saklı payının da ihlal edilmediği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, mirasbırakanın ilk önce kendisine ait en değerli yerlerin tümünü davalılara üç ay gibi kısa bir sürede paylaştırdığını, mirasbırakanın herhangi bir yardıma ya da bakıma ihtiyacının olmadığını, ekonomik durumunun yerinde olduğunu, temlikte muvazaanın varlığı sabit olmasına rağmen Mahkemece, duyuma dayalı tanık beyanının hükme gerekçe yapıldığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin doğru olmadığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 14/04/2022 tarihli ve 2022/718 Esas, 2022/911 Karar sayılı kararıyla, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1.b.1. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesindeki itirazlarını yineleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3.Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı ...'a yönelik olarak muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali tescil, terditli tenkis; davalılar ... ve ...'a yönelik olarak ise tenkis istemlerine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.
3.2.2. Türk Medeni Kanunu’nun ‘Saklı Pay’ başlıklı 506.maddesinde;
Saklı pay aşağıdaki oranlardan ibarettir:
1. Altsoy için yasal miras payının yarısı,
2. Ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri,
3. (Mülga: 4/5/2007-5650/2 md.)
4. Sağ kalan eş için, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde yasal miras payının tamamı, diğer hâllerde yasal miras payının dörtte üçü.
Düzenlemesine yer verilmiştir.
3.2.3. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de, miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararların temyiz edilemeyeceği, Ek 1. maddede ise, parasal sınırların her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı belirtilmiştir. 2022 yılı itibarıyla HMK'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 107.090,00 TL olarak uygulanmaya başlanmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında dava değerinin davayı açan mirasçının payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Davalılar ... ve ...'e yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Somut olayda, davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmakla, mirasbırakan tarafından, davalı ...'e temlik edilen iki parça taşınmazdaki payların dava tarihindeki keşfen saptanan toplam değeri olan 379.948,31 TL üzerinden davacının payına (1/4) 94.987,07 TL; davalı ...'e temlik edilen taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanan değeri olan 76.784,50 TL üzerinden davacının payına (1/4) 19.196,12 TL isabet etmekte olup, anılan değerlerin 2022 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
3.3.2. Davalı ...'a yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre (IV/3.) no.lu paragrafta yer verilen gerekçeyle Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle;
1- Davacının temyiz dilekçesinin, (V/3.3.1.) no.lu paragrafta yer verilen gerekçeyle davalılar ... ve ... yönünden ayrı ayrı değerden REDDİNE.
2- Davacının, davalı ... yönünden yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, onama harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 07/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.