Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4176 E. 2023/104 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında çocuklarından mal kaçırmak amacıyla yaptığı temliklerin muvazaalı olup olmadığı ve mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, davalı mirasçının temliklerin gerçek bir satış olduğunu ispatlayamaması ve muvazaa iddiasının sabit olması sebebiyle tapu iptali ve tescil taleplerini kabulüne ilişkin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararıyla onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

KARAR : Kısmen Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Boğazlıyan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan babaları ...'in davaya konu 27 parça taşınmazını vekil kıldığı oğlu davalı ... aracılığıyla kız çocuklarından mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak 3. kişi konumunda

bulunan diğer davalılara temlik ettiğini, temlik alan davalıların taşınmazları davalı ...'e devrettiklerini, mirasbırakanın erkek çocukları olan davalılar ... ve ...'in birlikte hareket ettiklerini, diğer davalıların da haksız fiilin ortağı olduklarını, mirasbırakan tarafından Ankara'daki taşınmazlarının da benzer şekilde oğullarına intikal ettirildiğini, bu hususta da Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/60 Esas sayılı dosyasında muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, belirtilen davanın eldeki dava ile birleştirilmesi gerektiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında tapu iptali ve tescil istemişlerdir. Yargılama sırasında kamulaştırılan 120 ada 320 ve 321 parsel sayılı taşınmazlar bakımından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 125. maddesi uyarınca iptal – tescil isteklerini tazminata dönüştürmüşlerdir. Davacı ...’nın yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davayı takip etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ..., iddiaların doğru olup olmadığını bilmediğini belirtip davanın reddini savunmuş; 13.11.2018 tarihli duruşmada, davayı kabul ettiğini, dava konusu üzerinde hakkının bulunmadığını beyan etmiş, aşamada davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ..., satışların gerçek olduğunu, muvazaanın bulunmadığını, davacıların temliklerden uzun zaman geçtikten sonra davayı kötüniyetle açtıklarını belirtip davanın reddini savunmuştur.

3. Davalı ..., taşınmazları, bedellerini mirasbırakana ödeyerek satın alıp daha sonra maddi ihtiyaçtan dolayı diğer davalı ...'e bedeli karşılığında devrettiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.

4. Davalı ..., taşınmazları bedellerini ödeyerek satın alıp yıllardır kullanmakta olduğunu, muvazaanın bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Boğazlıyan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.02.2020 tarihli ve 2016/239 Esas, 2020/47 Karar sayılı kararı ile, davalılar ..., ... ve ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... yönünden ise mirasbırakandan intikal etmediği anlaşılan 186 ada 164 ile 109 ada 54 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine, mirasbırakandan intikal ettiği anlaşılan diğer taşınmazlar yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 25.02.2021 tarihli ve 2021/137 Esas, 2021/156 Karar sayılı kararı ile, davalı ...’in istinaf talebinin HMK'nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş; davalı ...’in istinaf talebinin kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/4. ve 6. maddeleri gereğince dava şartlarına aykırılık bulunması ve ayrıca uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle kaldırılması ile davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine kesin olmak üzere karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 16.11.2021 tarihli ve 2021/71 Esas, 2021/461 Karar sayılı kararı ile, davalı ... hakkında daha önce Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kesin olarak karar verildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, kayıt maliki olmayan davalılar ... ve ... hakkındaki davaların pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ... hakkındaki davada ise, 186 ada 164 ile 109 ada 54 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakandan intikal etmediği, diğer taşınmazlar bakımından ise muvazaa iddiasının ispatlanamadığı, taşınmazların bedelleri karşılığında davalı ...’e temlik edildiği gerekçeleriyle davanın reddine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili, temliklerin muvazaalı olduğunu, taşınmazların satış bedellerinin ödendiğinin davalı tarafça ispatlanamadığını, bedeller arasında fahiş fark bulunduğunu, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığı gibi davalıların da taşınmazları alım güçlerinin bulunmadığını, mirasbırakanın davalılara yaptığı temlikte haklı ve makul sebebin olmadığını, davalı ...'in edinimi iyiniyetli olmadığından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağını, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 20.04.2022 tarihli ve 2022/474 Esas, 2022/574 Karar sayılı kararı ile, HMK'nın 353/1-b/2. maddesi gereğince davacıların istinaf taleplerinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile, davalı ... hakkında daha önce verilen 2016/239 E. ve 2020/47 K. sayılı kararın istinaf incelemesi neticesinde ... yönünden esastan red kararı verilip kesinleşmesi yapıldığından davalı ... hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, kayıt maliki olmayan davalılar ... ve ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ... hakkındaki davada ise, mirasbırakandan intikal etmeyen 186 ada 164 ve 109 ada 54 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine, diğer taşınmazlar bakımından muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili, mirasbırakanın ölümünden uzun bir zaman sonra dava açılmasının TMK'nın 2. maddesine aykırılık teşkil ettiğini, davalının taşınmazları amcası olan diğer davalı ...'dan satın alıp yöresel adete göre de satış bedelini elden ödediğini, bankadan havale ettiği paraların hesapta olan miktar ile sınırlı kaldığını, Bölge Adliye Mahkemesince, ödemeye ilişkin sunulan İş Bankası dekontunun gözden kaçırıldığını, taşınmazların değerleri belirlenirken emsal olarak altın madeni için yapılan ödemelerin dikkate alındığını, bu konudaki itirazlarının hem Yerel Mahkemece hem de İstinaf Mahkemesince görmezden gelindiğini, mirasbırakanın devrettiğinden fazla taşınmazının kaldığını, tanık beyanlarının hatalı değerlendirildiğini, taşınmazların halen davalı ... tarafından ekilip biçildiğini, bu hususun kayıtlarla sabit olduğunu, davalının iyiniyetinin aksinin ispat edilemediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, tazminat isteklerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de TMK'nın 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Her ne kadar, ara malik davalı ... ile lehlerine işlem yapılan diğer davalılar ... ve ..., tapu kayıt maliki olmasalar da, muvazaalı eylemi kayıt maliki olan davalı ... ile el ve işbirliği içerisinde gerçekleştiren kişiler olup, eylemin haksız fiil niteliğinde bulunduğu gözetilerek davalılar ..., ... ve ...'in yargılama gideri ve harç gibi hükmün ferilerinden davalı ... ile müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekirken bu davalılar hakkında davanın pasif husumet yokluğundan reddi doğru değildir. Ne var ki, bu hususa yönelik temyiz itirazı bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 36.275,31 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.