"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : BOLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen vekalet görevinin kötüye kullanılması sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/09/2021 tarihli, 2021/173 Esas, 2021/371 Karar sayılı kararı ile davanın usulden reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince 07/04/2022 tarihli, 2021/1808 Esas, 2022/525 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacı ile davalı ...'ın kardeş olduklarını, müvekkilinin 46 yıldır yurt dışında yaşadığını, murislerinin vefatı nedeniyle yurt dışında yaşadığından intikal vs. işlemler için davalı kardeşi ..... Bolu..... Noterliğinin 10/05/2010 tarih ve 01629 yevmiye nolu vekaletnamesini verdiğini, diğer davalı ...'e de Bolu..... Noterliğinin 21/08/2020 tarih ve .... yevmiye numaralı vekaletnamesini verdiğini, davalıların kendilerine verilen vekaleti kötüye kullanarak Bolu ili, Merkez .... 3437 ada 1 ve 2 parseller, 3438 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar ile ..... Mah. 1822 ada 5 parsel ve 194 ada 15 parsel sayılı taşınmazları davalı ...'ın üzerine tescil ettirdiklerini belirterek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile devir işlemleri öncesindeki hisseleri oranında müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davacı tarafından aynı hususta Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2021/161 Esas sayılı davanın açıldığını, dava konusunun ve taraflarının aynı olduğunu, derdestlik itirazında bulunduklarını, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın derdestlik, zamanaşımı, hak düşürücü süre, husumet yönünden ve esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/09/2021 tarihli, 2021/173 Esas, 2021/371 Karar sayılı kararıyla, davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili; Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/173 E. sayılı dosyası ile 2021/161 E. sayılı dosyasının tarafları aynı olsa da davaların içerik itibarı ile birbirinden farklı olduğunu, Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/161 E. sayılı dosyasına konu edilen gayrimenkuller ile işbu davaya konu edilen gayrimenkullerin aynı olmadığını, bu davada sadece Bolu ili, .... ilçesi, ..... Mahallesinde kain ve tapunun 3437 ada 1 parsel - 3437 ada 2 parsel - 3438 ada 10 parsel - .... ada 11 parsel; Bolu ili, Merkez, ..... Mahallesinde kain ve tapunun 1822 ada 5 parsel - 1794 ada 15 parsel sayılı taşınmazlar davaya konu edildiğini, Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/161 E. sayılı dosyasında dayanılan gerekçeler ile huzurda ikame edilen davada dayanılan gerekçelerin aynı olmadığını, bu davada sadece vekalet ilişkisinin kötüye kullanılmasına değil, aynı zamanda muvazaalı olarak işlem icra edildiğine dair iddialarının da bulunduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesi için istinaf isteminde bulunmuştur.
3. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 07/04/2022 tarihli, 2021/1808 Esas, 2022/525 Karar sayılı kararıyla; Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/161 Esas sayılı dava dosyasında davaya konu taşınmazların Bolu ili, Merkez ilçesi, Paşaköy Mahallesinde kain 3437 ada - 1 parsel, 3437 ada - 2 parsel, 3438 ada - 10 parsel, 3438 ada - 11 parsel, 1822 ada - 5 parsel ve 1794 ada - 15 parsel sayılı taşınmazlar olduğu, davacısının; ..., davalıların ise; Ümmühan Karağaç ve ... olduğu, dava konusunun;
vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal sebebine dayalı pay oranında açılan tapu iptali ve tescili, olmadığı taktirde ise; pay oranında açılan tazminat (bedel) istemlerine ilişkin olduğu, dava sebebinin (vakıalarının); davacı ... tarafından davalılar ... ve ...'a Bolu 2. Noterliği'nin 10/05/2010 tarih ve 001629 yevmiye sayılı "Düzenleme Şeklinde Vekaletnamesi" ve Bolu 2. Noterliğinin 21/08/2020 tarih ve 002736 yevmiye sayılı "Düzenleme Şeklinde Vekaletnamesi" ile verilen yetkilerin kötüye kullanılarak davaya konu taşınmazlardaki davacı hisselerinin davalılardan ... adına devir ve tescil edilmesi olduğu, yine Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/173 Esas sayılı dava dosyasında ise ilk dava ile işbu ikinci davanın "tarafları", "dava konusu" ve "dava sebebinin (vakıalarının)" aynı olduğunun anlaşıldığı, ilk derece mahkemesince davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde usule, yasaya ve de dosya kapsamına bir aykırılık görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/173 E. sayılı dosyası ile 2021/161 E. sayılı dosyasının tarafları aynı olsa da davaların içerik itibarı ile birbirinden farklı olduğunu, Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/161 E. sayılı dosyasına konu edilen gayrimenkuller ile işbu davaya konu edilen gayrimenkullerin birebir aynı olmadığını, dava değerlerinin ve dayanılan hukuki gerekçelerin farklı olduğunu, 2021/173 E. sayılı dosyada aynı zamanda muvazaa iddiasında bulunulduğunu, davalar arasındaki sebep sonuç ilişkisinin doğru yorumlanmadığını, 2021/161 E. sayılı dosya ile 2021/173 E. sayılı dosyanın birleştirilmesi gerektiğini belirterek Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 07/04/2022 tarihli, 2021/1808 Esas, 2022/525 Karar sayılı kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde; pay oranında tazminat (bedel) istemlerine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanunu'nun 390. maddesinde) aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir.Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.
3.2.2. Dava şartları, mahkemece davanın esası hakkında yargılama yapılabilmesi için gerekli olan koşullardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan “kamu düzeni” ile ilgili zorunlu koşullardır. Mahkeme, hem davanın açıldığı günde hem de yargılamanın her aşamasında tüm dava şartlarının oluşup oluşmadığını kendiliğinden araştırıp incelemek durumundadır. Bu konuda tarafların talep ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından hüküm verilmesine kadar var olmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda, mahkemenin davayı dinlenebilir olmadığından reddetmesi gerekir.
3.2.3. Açılmış ve görülmekte olan bir davanın davacısı, hukukî korunma sürecini başlatmış olduğundan artık onun aynı davayı yeniden bir başka mahkeme önüne getirmesinde hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle daha önce açılmış ve hâlen görülmekte olan bir davanın, ikinci kez açılması hâlinde, davacının bu ikinci davayı açmasında hukukî yararı olmadığı gerekçesi ile 6100 s. HMK'nun 114. maddesiyle derdestlik dava şartı kabul edilerek maddenin (ı) bendinde “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” düzenlemesine yer verilmiştir. 6100 s. HMK'nın 114. maddesinin gerekçesinde derdestlik itirazının hukukî yarar eksikliğinin somut ve özel planda düzenleniş biçimi olduğu, onun da temelinde yatan bu düşünceye uygun işlev görmesinin sağlanabilmesi için ilk itiraz olmaktan çıkartılıp, dava şartına ilişkin usulî itiraza dönüştürülmesinde kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu belirtilmiştir.
3.2.4. Derdest bir davanın ilk koşulu, tarafları, müddeabihi ve dava sebebi aynı olan bir davanın daha önce açılmış olmasıdır. İkinci koşulu ise daha önce açılmış bulunan davanın hâlen görülmekte olması, kesin hükümle sonuçlanmamış olmasıdır. Bu iki koşulun birlikte bulunması hâlinde derdest bir davanın varlığı kabul edilmelidir. Bir davanın açılması ile şeklî anlamda kesin hükme bağlanması arasında geçen sürede davanın derdest olduğu kabul edilir (Tanrıver, Süha: Medeni Usul Hukukunda Derdestlik İtirazı, Ankara, 2007, s.8 vd.). Davanın
derdest olması, taraflar arasında o konuda ortaya çıkan uyuşmazlığın henüz tam olarak çözümlenemediği anlamına gelir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 07/04/2022 tarihli, 2021/1808 Esas, 2022/525 Karar sayılı kararında belirtilen hüküm ve gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına 10/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.