Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4190 E. 2022/7524 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, dava dışı oğlu ve davalının hileli davranışları sonucu taşınmazını devrettiği iddiasıyla açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Hile nedeniyle irade sakatlığı iddiasının ispatlanmış olması ve davalının da bu hileyi bildiği veya bilebilecek durumda olduğunun değerlendirilmesiyle, ilk derece mahkemesinin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında Bafra 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece; İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, Bafra 2. Asliye Hukuk Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; verilen davanın kabulüne ilişkin karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 15/11/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı vekili Avukat gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, temin ettiği tüketici kredisi nedeniyle dava dışı banka lehine üzerinde ipotek bulunan 585 parsel sayılı taşınmazını ölünceye kadar bakıp gözetmesi şartıyla yurt dışında çalışan ve taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldıracağını söyleyen dava dışı oğlu...’a vermek istediğini, kendisine ... tarafından tarihsiz protokol imzalatıldığını, ölünceye kadar bakım şartının yer aldığını düşünerek esaslı okuma yazmasının olmaması ve oğluna duyduğu güven nedeniyle protokolü bakmadan imzaladığını, daha sonra protokolde, taşınmazda kendisinin oturması kaydı ile devrettiğinin yazılı olduğunu öğrendiğini, ...’ın 8.500,00 TL kredi borcunu ve 13.600,00 TL ipotek bedelini ödedikten sonra diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla anılan taşınmazın arkadaşı olan davalı Arif adına tescil edilmesini istemesi üzerine, hile ile taşınmazını davalıya devrettiğini, banka hesabına yatırılan 65.000,00 TL paradan belirtilen kredi borcu ve ipotek bedelinin çıkarılmasıyla geriye kalan 42.900,00 TL’nin ... tarafından banka çıkışında elinden alındığını, o anki psikolojik rahatsızlığından, saflığından faydalanıldığını, davalı ile dava dışı oğlu ...’ın birlikte hareket ettiklerini, devrin yapıldığı günün gecesi ...’dan fiziksel şiddet gördüğünü ve savcılığa şikayette bulunduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiş, aşamada numarasını hatalı bildirdiği ve dava konusu ettiği taşınmazın gerçekte 586 parsel olduğunu belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı, taşınmazı davacının isteği ve rızası üzerine bedelini ödeyerek satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12/03/2019 tarihli ve 2018/20 E., 2019/92 K. sayılı kararıyla; taşınmazını muvazaalı olarak davalıya devreden davacının dürüstlük kuralı gereğince kendi muvazaasına dayanarak hak talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararı usul ve yasa açısından yerinde bulmadıklarını, davanın taraf muvazaası hukuksal sebebine değil, hile hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olduğunu, davacının mal varlığının büyük bir kısmını teşkil eden taşınmazını ve içinde oturduğu evi davalıya değerinin çok altında bir fiyata satışının hayatın olağan akışına uygun olmaması, davacının satış günü dava dışı oğlu ... ... tarafından aynı gün darp edilmesi ve soruşturmasının devam etmesinin göz önüne alınması gerektiğini, davacının dava konusu taşınmazı davalının ve dava dışı oğlu ... ...'un hileli hareketleri neticesinde davalıya devrettiğini, ölünceye kadar bakma ve ölünceye dek taşınmazda kalma kaydıyla taşınmazı devrettiğini düşündüğünü, davacının bu durumu bilseydi söz konusu devri gerçekleştirmeyeceğini, ceza dosyası getirtilmeden, yerel mahkemece hile konusunda bir değerlendirme yapılmadan verilen kararın hukuka aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'nin 23/09/2019 tarihli ve 2019/1772 E., 2019/1872 K. sayılı kararıyla; 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 08/06/2021 tarihli ve 2019/4504 E., 2021/3131 K. sayılı kararıyla; ''...Somut olayda, davanın, dava dilekçesinde hile hukuki sebebine dayalı olarak açıldığı, ön inceleme duruşmasında davanın hukuki nitelendirmesinin yapılmadığı, mahkemece taraf muvazaası hukuki sebebi esas alınmak suretiyle uyuşmazlığın çözüldüğü, davacının temyiz aşamasında dahi hile iddiasını sürdürdüğü anlaşılmakla, iddianın içeriğinden ve ileri sürülüş biçiminden davada hile hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır. ...

Ne var ki, mahkemece yukarıdaki ilkeler göz önünde bulundurularak hüküm kurmaya elverişli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleme olanağı bulunmamaktadır.

Hal böyle olunca; yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca tarafların bildirdiği tüm deliller toplanarak temlikin hileli olup olmadığının saptanması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.'' gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 15/03/2022 tarihli ve 2021/187 E., 2022/63 K. sayılı kararıyla; davacının dava konusu evin satışında iradesinin sakatlandığı, yanıltıldığı, sözleşmeyi dava dışı üçüncü kişinin (... ...'un) aldatması ile yaptığı, davalının dava konusu hileyi bildiği veya en azından kanun maddesinin aradığı anlamda bilebilecek durumda olduğu, davacının yapılan sözleşme ile bağlı olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemenin bozma ilamını değerlendirirken hataya düştüğünü, taşınmazın devrinde hile bulunmadığını, davalının davacıya karşı hileli bir davranışı olmadığını, davacının hile beyanlarının gerçek dışı olduğunu, tanık beyanlarına itibar edilmesinin hatalı olduğunu, tanıkların bozma öncesi ve sonrası beyanlarının birbiri ile uyumlu olmadığını, tanıkların yönlendirildiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36/1. maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (V./2.) no.lu bentte yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, (V./3.) no.lu bentte yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan İlk Derece Mahkemesi hükmünün ONANMASINA, temyiz edilen davacı vekili duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı 13.941,25 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.