"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1536 E., 2022/134 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Araç Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/36 E., 2017/51 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince taraf sıfatı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kadastro çalışmaları sırasında davalı köy adına arsa vasfı ile tespit ve tescil edilen 103 ada 32 parselin kadimden beri mera niteliğinde olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile vasfının mera olarak değiştirilerek sınırlandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... temsilcisi, davacının dava açma hak ve yetkisi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 01.02.2017 tarihli ve 2016/36 Esas 2017/51 Karar sayılı kararıyla davanın taraf sıfatı bulunmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. Bu kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 12.12.2017 tarihli ve 2017/1105 Esas, 2017/1138 Karar sayılı kararı ile dava değerinin istinaf inceleme sınırı altında bulunduğu gerekçesiyle HMK'nın 341/2, 346 ve 352/1. maddeleri gereğince davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
İstinaf dilekçesinin reddi kararına karşı davacı vekili tarafından temyiz isteğinde bulunulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince 11.06.2018 tarihli ek kararla mahkeme kararının miktar itibariyle kesin olduğu, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin HMK'nın 362/1-a ve 366. maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 346 ncı maddesi gözetilerek reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Temyiz yolu açık olmak üzere verilen temyiz dilekçesinin reddine ilişkin son karara karşı davacı vekilinin temyiz isteğinde bulunması üzerine; Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 13.10.2021 tarihli, 2021/3091 Esas, 2021/5547 Karar sayılı kararıyla "... hüküm tarihinden sonra 28.07.2020 tarih ve 31199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve 7251 Sayılı Kanun'un 53.maddesi ile 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek-6.maddesi "kadastro mahkemesinin veya 30 günlük askı ilan süresinden sonra kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verildiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın 12.01.2011 tarihli ve 6100 Sayılı HMK'nın hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir" hükmünü içermekte olup, 7251 Sayılı Kanun'un 63. maddesinde ise, bu kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği ifade edildiği, bu düzenleme gözönünde bulundurulduğunda, usule ilişkin hükümlerin derhal yürürlüğe girmesine ilişkin kural uyarınca 7251 Sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu bakımdan miktar veya değere bakılmaksızın ilk derece mahkemesince verilen hüküm istinaf ve temyiz incelemesine tabi bulunduğu" gerekçesiyle ... Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf talebinin reddine dair ek kararı isabetsiz olduğundan bozulmasına ve istinaf incelemesi yapılması amacıyla dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine oyçokluğu ile karar verilmiştir.
B. Bozma Sonrası Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Karar
... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 22.02.2022 tarihli ve 2021/1536 E., 2022/134 K. sayılı kararıyla; "Dava konusu taşınmaz arsa niteliği ile ... adına tespit ve tescil edildiği, davacı gerçek kişinin, taşınmazın kadimden beri mera olduğu iddiasıyla dava açmış olduğu, meraların kullanma hakkının köy ya da kasaba halkına, mülkiyeti ise Hazineye ait olduğu, bu nedenle bir taşınmazın mera olduğu iddiasıyla açılacak davanın mülkiyet hakkı sahibi Hazine ya da kullanma hakkına sahip Kamu Tüzel Kişiliği tarafından açılması gerektiği, davacı gerçek kişinin bu davayı açma ehliyeti bulunmadığı, Mahkemece, taraf sıfatı bulunmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş olmasının yerinde görüldüğü" gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf itirazının duruşmalı yapılan incelemesi sonucunda HMK'nın 356/2 nci maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; açılan davada davacının şahsi bir menfaati olmamakla birlikte yaşadığı köy halkı ile birlikte genel ve güncel korunması gereken bir menfaati olduğunu, dava konusu edilen taşınmaz mera olduğu ve bu şekilde kadimden beri mera olarak kullanıldığı halde, kadastro tespiti esnasında özellikle arsa vasfı ile Köy Tüzel Kişiliği adına yazıldığını, davadaki talebin tüm köy halkının menfaatine olduğundan ve bu menfaati korumak için tüm köy halkı bireysel olarak da hareket edebileceğinden davacı sıfatı için ayrıca bir şart ileri sürülemeyeceğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu kaydının iptali ile mera olarak sınırlandırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1 ve 115 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda, dava konusu 103 ada 32 parsel sayılı taşınmazın senetsizden 34.459,88 m² yüzölçümlü olarak arsa niteliği ile davalı ... adına 03.03.2007 tarihinde tespit edildiği, tutanağın itirazsız kesinleşerek taşınmazın 20.07.2007 tarihinde davalı köy adına tapuya kaydedildiği anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Bakiye 189,15 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.10.2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.