Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4268 E. 2023/5500 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/230 E., 2022/174 K.

HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi / Usulden ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çaykara Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/209 E., 2021/126 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil mümkün değilse tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, kadastro öncesi nedene dayanarak dava konusu 18 ve 33 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde davalı ...'ya yönelik olarak tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının dava konusu taşınmazı 2012 yılında tapu siciline güvenerek aldığını, tapu kaydında vakfa ilişkin herhangi bir şerhin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ... cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazları babası ...'in 1965 yılında ...'ndan satın aldığını, o tarihten itibaren zilyetliğinin kendisinde olduğunu bu nedenle de kadastro tespitinin kendi adına yapıldığını, zamanaşımı süresinin de geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadastro tutanağının kesinleşmesinden itibaren davanın açıldığı 06.12.2019 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, dava konusu taşınmaz hakkında vakıf malı olduğu iddiasında bulunulduğu ve vakıf taşınmazlar hakkında da hak düşürücü sürenin dikkate alınması gerektiği belirtilerek davanın usulden reddine; davacının tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu olmadığını bu nedenle Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi hükmünde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmaması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, dava konusu taşınmazların kadastro öncesi tapusuz olmaları sebebiyle Kadastro Kanunu'nun Ek-1 ... maddesinin 2 nci fıkrasında düzenlenen hak düşürücü sürenin istisnasını oluşturacak şekilde tapu kayıtlarında icareteyn veya mukataalı olduğuna dair bir şerh de bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazların vakfedildiği değirmenin Belediye adına tescil edildiğini, özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar için Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi hükmünün uygulanmayacağını ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmazsa tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü ve Ek 1/2 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda, ...., ili ....., ilçesi .../....,Mahalle çalışma alanında bulunan 163 ada 18 ve 33 parsel sayılı taşınmazların tesis kadastrosu askı ilanlarının 20.04.1994-20.05.1994 tarihleri arasında yapıldığı, askı ilan süresi içerisinde dava açılmaması üzerine kadastro tespitlerinin kesinleşerek taşınmazların tapuya tescil edildikleri, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 06.12.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.