"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/305 E., 2021/520 K.
HÜKÜM : Davanın davacı ... yönünden reddi
Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil istekli davada, davanın kabulüne dair verilen kararın, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17/02/2021 tarih, 2021/27 Esas, 2021/1282 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; kararın yasal süresi içerisinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, ... ili,...ilçesi,... köyünde bulunan dava konusu 3663 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanları ...’a ait olduğunu ve tüm mirasçıların dava konusu taşınmazda yasal miras paylarının bulunduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile mirasbırakan ... mirasçıları adına yasal miras payları oranında tescilini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Çavdır Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.07.2001 tarihli, 1999/81 Esas, 2001/63 Karar sayılı kararı ile; iddianın kanıtlandığı gerekçesi ile dava konusu 3363 parsel (yeni 124 ada 5 parsel) sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptaline, mirasbırakan ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiştr.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17.02.2021 tarihli, 2021/27 Esas, 2021/1282 Karar sayılı kararı ile; çekişmeli taşınmazın kök parseli olan 3363 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti 08.07.1982 tarihinde kesinleşmiş olup, eldeki dava 12.08.1999 tarihinde açılmıştır. Buna göre, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir” gerekçesi ile bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 08.07.1982 tarihi ile eldeki davanın açıldığı 12.08.1999 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; talebin “kadastral çalışmaya” hasredilmesinin hatalı olduğunu, davacıların mirasbırakanlarının zilyetliğine dayanarak eldeki davayı açtıklarını, mirastan mal kaçırmak kastıyla Köy Tüzel kişiliğinin de muvazaalı işleme katıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin 3 üncü fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda, ... ili,...ilçesi,... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 3663 parsel sayılı taşınmaz ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, kadastro tespiti 08.07.1982 tarihinde kesinleşmiş, ifraz ve cins değişikliği suretiyle 4066 parsel olarak arsa vasfıyla... Köyü Tüzel Kişiliği adına tescil edildikten sonra 3367 sayılı Kanun ve Köy Yerleşme Alanı Uygulama Yönetmeliği uyarınca ifrazen 124 ada 5 parsele gitmiş ve davalı adına temliken tescil edilmiş, eldeki dava ise 11.08.1999 tarihinde açılmıştır.
2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
04/10/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.