Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4363 E. 2022/5473 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, mirasbırakanı olan annesinin, ölünceye kadar bakılacağı vaadiyle kandırılarak taşınmazını davalıların mirasbırakanına devrettiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ileri sürülen hilenin ve bakım yükümlülüğü vaadinin ispatlanamaması, resmi satış işleminin davacı ile oğlu arasında yapılmış olması ve davacı ile oğlunun ailesinin uzun yıllar birlikte yaşamış olması hususları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın, davacı mirasçısı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar süresi içinde davacı mirasçılarından ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, maliki olduğu 2935 ada 7 parseldeki 1 nolu bağımsız bölümü davalıların mirasbırakanı olan oğlu ...’e ölünceye kadar kendisine bakılacağı inancıyla satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, ancak davalılar tarafından kandırıldığını, oğlu Mustafa’nın ölümünden sonra davalıların evi terk ettiğini ve yalnız kaldığını, hile ile taşınmazının elinden alındığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, 1985 yılından beri davacıyla birlikte yaşadıklarını ancak murisleri Mustafa’nın ölümünden sonra davacının davranışları sebebiyle evden taşınmak durumunda kaldıklarını, davacının iradesi doğrultusunda temlikin gerçekleştiğini, hilenin söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçılarından ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı mirasçısı ... vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tanık beyanlarıyla iddianın kanıtlandığını, davalı tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 20/04/2021 tarihli ve 2020/1281 E., 2021/684 K. sayılı kararıyla; davacının çekişmeli taşınmazı davalıların murisi olan oğlu Mustafa’ya intifa hakkını üzerinde tutarak devrettiği, davalıların ileride bakılacağı vaadi ile davacıyı kandırdıkları iddiası bakımından sözleşme yapmaya sevk eden, iradesini sakatlayan hileli davranışlarda bulunduklarının ispatlanamadığı, resmi satış işleminin davacı ve oğlu arasında yapıldığı, nitekim oğlu Mustafa'nın ailesiyle birlikte uzun yıllardır davacı ile yaşayarak bakımını sağladığı, davalılar murisinin de hileli bir davranışından söz edilemeyeceği gerekçesiyle davacı mirasçısı Sahure vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçısı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı mirasçısı ... vekili; davalıların mirasbırakanları ...’le birlikte davacıya ölünceye kadar bakacakları şartı ve vaadiyle dava konusu taşınmazın davalıların murisi Mustafa’ya devredildiğini, bizzat görgüye dayalı davacı tanık anlatımlarına rağmen İlk Derece Mahkemesi tarafından davalıların herhangi bir bakım yükümlülüğünün bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesinin, Bölge Adliye Mahkemesince de esastan ret kararı verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, taşınmazın davacı tarafından bedelsiz olarak oğlu Mustafa'ya devredildiğini, ölünceye kadar bakım vaadi sözleşmesinin bulunmadığının kabul edilmesi halinde ise muris muvazaasının söz konusu olduğunu, zira davalılar bedeli karşılığında taşınmazın satıldığını ve bu satışa diğer çocukların rızasının bulunduğunu iddia etmişseler de mirasçı ...'in böyle bir satış işleminden haberi olmadığı gibi hiçbir şekilde rızasının da bulunmadığını, taşınmazın bedelsiz olarak devredildiğini, Mahkemece herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın eksik inceleme neticesinde hüküm kurulduğunu belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Bilindiği üzere, hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

3.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." hükümlerine yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı mirasçısı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacı mirasçısı ...’den alınmasına, 08/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.