Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4487 E. 2023/6856 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı iddia edilen paylaştırma işlemi nedeniyle davacılar tarafından açılan kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, mirasbırakanın terekesinin ve paylaştırmanın kapsamının tam olarak araştırılmadan, mirasçıları kapsayan usulüne uygun bir miras taksimi yapılıp yapılmadığı hususu aydınlatılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1307 E., 2022/352 K.

DAVA TARİHİ : 04.12.2017

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/309 E., 2021/71 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; kök mirasbırakanları ...’a ait 111 ada 14, 140 ada 22 ve 144 ada 2 parsel sayılı taşınmazların ... tarafından sahiplenildiğini ve Ahmet tarafından da kadastro çalışmaları sırasında davalı oğlu adına tespit ve tescil ettirildiğini, taşınmazların mirasbırakanları Şevket’ten kaldığını ve haksız yapılan tespit ve tescil ile miras haklarından mahrum bırakıldıklarını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan ... adına tesciline karar verilmesini istemişler, 12.02.2020 tarihli celsede taleplerinin miras payları oranında iptal - tescil olduğunu beyan etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; çekişme konusu 111 ada 14 ve 140 ada 22 parsel sayılı taşınmazların babası ... tarafından 1978 yılında kadastro tespitinden önce ...’den satın alındığını, bu nedenle ... adına tespit ve tescil edildiğini, daha sonra da babası tarafından kendisine satıldığını, kök mirasbırakan Şevket’in taşınmazlarının bir kısmını 1970’li yıllarda sattığını, bir kısmını da 8 çocuğu adına tespit ettirdiğini, çekişme konusu 144 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise 1970'li yıllarda paylaştırma sonucu dedesi ... tarafından babası Ahmet’e verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.03.2021 tarihli ve 2017/309 Esas, 2021/71 Karar sayılı kararı ile; taşınmazların mirasbırakan Şevket’ten kaldığı, mirasbırakanın ölümünden önce taşınmazlarını çocukları arasında paylaştırdığı ve zilyetliklerini devrettiği, dava konusu taşınmazların da paylaşım sonucunda davalının babası ...’a verildiği, ...n taşınmazları kendi ad ve hesabına malik sıfatıyla kullandığı daha sonra da taşınmazların zilyetliğini davalıya devrettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu üç ayrı taşınmaz olmasına rağmen, Mahkemece yapılan keşifte sadece 111 ada 14 parsel sayılı taşanmazda keşif yapıldığını, mahalli bilirkişilere yalnız bu taşınmaz gösterilerek beyanları alındığını, dava konusu her üç taşınmaz başında ayrı ayrı keşif yapılmadığını, mahalli bilirkişi ve tanıkların her taşınmaz için ayrı ayrı beyanlarının alınmadığını, bu durumun da karışıklığa neden olduğunu, tanık beyanları arasında çelişkiler bulunduğunu, dava konusu üç taşınmazın da mirasbırakan tarafından paylaşım dışı tutulan taşınmaz olduğunu, mirasbırakanın bu taşınmazlarını muvazaalı olarak Ahmet Elver'e satış gibi gösterdiğini, Ahmet Elver'in bu taşınmazları hiç kullanmadığını, Ahmet Elver tarafından da taşınmazların ...’a devredildiğini, yapılan işlemlerin davacılardan mal kaçırma amaçlı olduğunu, tanık beyanlarının da tek bir taşınmaz başında alalade bir şekilde alındığını, tüm taşınmazlar için aynı beyanların alındığını, tanık beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmediğini, kadastro çalışmalarında ...’ın bilirkişi olarak görev yaptığını, tanıklara mirasbırakan tarafından davacılara taşınmaz verilip verilmediği hususunun sorulmadığını, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 17.03.2022 tarihli ve 2021/1307 Esas, 2022/352 Karar sayılı kararıyla; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, Mahkemece yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre kök mirasbırakan ...'ın sağlığında davalılar arasında paylaşım yapmak suretiyle çekişmeli taşınmazları davalılara bağışlayıp zilyetliğini devrettiği ve bu şekilde taşınmazların terekeden çıktığının anlaşıldığı, miras payı talebiyle açılan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ist... ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi,

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu;

- ... ili, ... ilçesi,...Mahallesi çalışma alanında bulunan 144 ada 2 parsel sayılı 14.987,00 m2 yüz ölçümündeki iki katlı ev, ahır, ahşap samanlık ve bahçe niteliğindeki taşınmazın ...’ın ceddinden intikalen ve verese arasında taksimen gelme malı iken ... tarafından 1998 yılında oğlu ...’a hibe edildiği belirtilerek belgesizden davalı ... adına tespit edildiği, askı ilan süresi içinde dava açılmaması üzerine 18.12.2008 tarihinde tespitin kesinleştiği, taşınmazın halen davalı ... adına kayıtlı olduğu,

- ... ili, ... ilçesi,...Mahallesi çalışma alanında bulunan 111 ada 14 parsel sayılı 15.626,89 m2 yüz ölçümündeki fındık bahçesi niteliğindeki taşınmazın Ömer oğlu ...’in ceddinden intikalen ve verese arasında taksimen gelme yeri olup 20 yılı aşkın zamandan beri çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufunda iken 1978 yılında 13.000,00 TL bedelle Şevket oğlu ...’a satarak zilyetliğini devrettiği belirtilerek belgesizden Ahmet Şenşan adına tespit edildiği, yapılan tespite Şevket kızı ... tarafından yapılan itirazın 11.11.2008 tarihinde Kadastro Komisyonunca reddedildiği, tespitin 18.12.2008 tarihinde kesinleştiği, ...n de taşınmazı 09.03.2009 tarihinde davalı oğlu ...’a satış suretiyle devrettiği,

- ... ili, ... ilçesi,...Mahallesi çalışma alanında bulunan 140 ad 22 parsel sayılı 15.187,00 m2 yüz ölçümündeki fındık bahçesi niteliğindeki taşınmazın Ömer oğlu ...’in ceddinden intikalen ve verese arasında taksimen gelme yeri olup 20 yılı aşkın zamandan beri çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufunda iken 1978 yılında Şevket oğlu ...’a satarak zilyetliğini devrettiği belirtilerek belgesizden ... adına tespit edildiği, yapılan tespite Şevket kızı ... tarafından yapılan itirazın Kadastro Komisyonunca reddedildiği, tespitin 18.12.2008 tarihinde kesinleştiği, ...in de taşınmazı 09.03.2009 tarihinde davalı oğlu ...’a satış suretiyle devrettiği; ...’ın 13.02.2013 tarihinde taşınmazın 13187/15187 payını üzerinde bırakarak 2000/15187 payını davacılardan ...’a satış suretiyle devrettiği, ...’nin de temlik aldığı payı 13.05.2014 tarihinde dava dışı Vennaz Kılıç’a satış suretiyle devrettiği, taşınmazın halen 13187/15187 payının davalı ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.

2. Davacılarca, dava konusu her üç taşınmazın mirasbırakanları ...’a ait olmasına rağmen kadastro tespitinde hatalı olarak davalı ve davalının babası ... adına tespit ve tescil edildiği ileri sürülerek eldeki dava açılmış, İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmazların mirasbırakan Şevket’ten kaldığı kabul edilmesine rağmen mirasbırakanın ölümünden önce taşınmazlarını çocukları arasında paylaştırdığı ve zilyetliklerini devrettiği, dava konusu taşınmazların da paylaşım sonucu davalının babası ...’a verildiği, bu nedenle kadastro tespitlerinin hatalı olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, aynı gerekçe Bölge Adliye Mahkemesince benimsenerek davacıların istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesince, temyize konu taşınmazların mirasbırakan tarafından taksime konu olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. İddia ve savunmaya, Mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanı ...’a ait olduğu açıktır. Uyuşmazlık, mirasbırakan tarafından tüm mirasçıları kapsar şekilde usulünce miras taksimi yapılıp yapılmadığı hususundadır. Davalı ... tarafından, dava konusu 140 ada 22 parsel sayılı taşınmazdan 13.02.2013 tarihinde davacılardan ...’a pay devredilmesinin mirasbırakan tarafından yapılan bir işlem olmadığından taksim anlamına gelmeyeceği açıktır.

4. Hâl böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, ortak mirasbırakan ...’ın terekesine dahil olup kadastro sonucunda mirasbırakan ya da mirasçıları adına tespit ve tescil edilen dava dışı başka taşınmaz mallar bulunup bulunmadığı ayrıntılı şekilde araştırılmalı, varsa sözü edilen taşınmazların kadastro tespit tutanakları ve dayanakları belgeler ile davalı iseler dava dosyaları getirtilmeli, mirasbırakanın terekesine dahil menkul mallar bulunup bulunmadığı araştırılarak, mevcut ise nitelikleri, adetleri ve değerleri belirlenmeli, mirasçılar arasında aynı nitelikte görülmekte olan davalar varsa, davalar arasında fiili ve hukuki irtibatın varlığı, davalardan biri hakkında verilecek hükmün aynı nitelikteki diğer davanın sonucunu etkileyeceği göz önüne alınarak dava dosyalarının birleştirilmesi gerektiği düşünülmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile bir fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan kök mirasbırakan ...’ın ölüm gününden sonra terekesinin mirasçıları arasında yönt... uygun şekilde taksim edilip edilmediği, edilmiş ise dava konusu taşınmazların hangi mirasçı ya da mirasçılara isabet ettiği, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin ne zamandan beri kim tarafından ve ne şekilde sürdürüldüğü, diğer mirasçı ya da mirasçılara miras paylarına karşılık menkul ya da gayrimenkul olarak terekeden ne verildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, mirasçılar arasında görülüp sonuçlanan ve kesin hükme bağlanan davalar varsa bu davalarda verilen hükümler göz önüne alınmalı, mirasbırakanın terekesine dahil olan dava dışı taşınmazların tespit tutanakları içeriklerinde paylaşma olgusuna yer verilip verilmediği yönü üzerinde durulmalı, uyuşmazlığın niteliğine göre deliller değerlendirilirken paylaşmada her bir mirasçıya eşit yüzölçümde ve eşit verimlilikte taşınmaz ya da ekonomik yönden aynı parasal değerde menkul mal isabet etmesinin paylaşmanın koşulu olmadığı göz önünde tutulmalı, taksim neticesinde bir mirasçıya miras payına karşılık olarak menkul mal verilmiş ise niteliği ve adedi somut şekilde belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Alınan peşin harcın istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.