Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4490 E. 2024/1804 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/166 E., 2022/62 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, ... parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanları ...,...'e ait olduğunu, Bulanık Sulh Hukuk Mahkemesinin 26.09.1951 tarihli ve 1950/100 E., 1951/112 K. sayılı kararı ile adlarına tescil edildiğini, 1982 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ... varislerinden ... adına tespit edildiğini, tespite itiraz ile ... varisleri olan ... ve ... açısından kısmen kabulüne karar verildiğini, oysa ...’in başka mirasçıları da olduğunu, taşınmazın kısmen Hazine adına tesciline karar verilmesinin doğru olmadığını, dava konusu taşınmaza 100 yıldan fazla süredir malik olduklarını, büyük babalarından kendilerine kaldığını ileri sürerek, Hazine adına tescil edilen 295.800 m²'lik alanın tapu kaydının iptali ile adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, taşınmazın özel mülkiyete ve zilyetlikle iktisaba konu olmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, davacıların zilyetlikle iktisaba yeterli zilyetliklerinin bulunmadığını belirterek,davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEMENİN KARARI

Bulanık Asliye Hukuk Mahkemesi 10.06.2015 tarihli ve 2008/230 E., 2015/407 K. sayılı kararı ile; davacıların taşınmazın mirasbırakanlarından kendilerine intikal ettiğini iddia ettiği, davaya devam edilebilmesi için veraset ilamlarının dosyaya sunulması gerektiği, kesin süreye rağmen veraset ilamı sunulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 15.02.2021 tarihli ve 2017/6080 E., 2021/1220 K. sayılı kararıyla, ... mirasçıları yönünden hükmün onanmasına, ... mirasçıları yönünden veraset ilamının süresinde sunulduğu, işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bulanık Asliye Hukuk Mahkemesi 16.02.2022 tarihli ve 2021/166 E., 2022/62 K. sayılı kararı ile imar-ihya ve zilyetlikle mülk edinme koşulları oluştuğundan davanın kısmen kabulüne 919 parsel sayılı taşınmazın 26.11.2021 havale tarihli jeodezi bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen 14.413,20 m2, (B) harfiyle gösterilen 5.075,32 m2, (C) harfiyle gösterilen 17.848,50 m2, (D) harfiyle gösterilen 85.731,11 m2, (E) harfiyle gösterilen 41.865,40 m2, (F) harfiyle gösterilen 20.664,06 m2 'lik alanların Hazine adına olan tapu kaydının iptaline, mirasbırakan ... mirasçılarının miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde, tek başına tanık beyanlarına göre karar verilemeyeceğini, bozma gereklerinin yerine getirilmediğini, bilirkişi raporunun tebliğ edilmediğini, imar-ihyanın gerçekleşmediğini, sınır araştırması yapılmadığını sulu 40 kuru 100 dönüm olduğunu, 1986 öncesi dönemde 20 dönüm sınırının olduğunu, miktar fazlasının Hazineye tescili gerektiğini, davanın tescil davası olduğunu, Kadastro Mahkemesine dava açıldığından nizasız fasılasız olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi neden dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü ve Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

... parsel sayılı 539.400 m2 miktarlı tarla ve çayır nitelikli taşınmazın 1982 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 13.02.1953 tarih 55 nolu tapu kaydına istinaden ...,... adına ait olduğu, ...’in payını 1955 yılında 1000TL bedelle ...’e sattığı, onun da taşınmazı 1965 yılında oğlu ...’a hibe ettiğinden tamamının ... adına tespit edildiği, dava açıldığından tutanağın kesinleşmediği, Bulanık Kadastro Mahkemesi 10.08.2001 tarihli ve 1989/1476 E., 2001/14 K. sayılı kararı ile, davacının ... Belediyesi ve Hazine, müdahil davacı ... köyü olduğu, davalılar ... mirasçıları ...,..., Hazine olduğu, Hazine tarafından 285 parselin tespitine itiraz ettiği, Belediye ve Köy Tüzel kişiğinin taşınmazın kadim mera olduğundan tespitin iptalini talep ettikleri, 13.12.1953 tarih 55 sıra nolu tapu kaydının yere uymadığı, taşınmazın ...,...’ın birlikte kullandığı, ...’in iktidarda olduğu dönemde ...’in payını ...’e sattığı, ...’in de 5-6 yıl kullandıktan sonra oğlu ...’a hibe ettiği, kısmen çayır kısmen tarla olarak kullanıldığı, mera olmadığı, 28.06.1939 tarih 117 tahrir nolu vergi kaydının mevki ve üç sınır itibariyle uyduğu, aynı tarih 114 nolu vergi kaydının dört sınır itibariyle uyduğu, ...’ın 20 yıllık zilyetliğinin dolduğu, Hazine’nin ...,... aleyhine talebi yönünden tapu malikleri olmadığından husumetten reddine, Belediye ve Köy Tüzel Kişiliği tarafından açılan davanın mera alanında kalmadığından reddine, Hazine’nin ... aleyhine açılan davasının tapu kaydının miktarı 143.600m2 ve zilyetlikle kazandığı 100.000m2 miktar dışında kalan kısım yönünden kabulüne, bilirkişi raporunda A ve B harfi ile gösterilen 243.600m2 kısmın aynı parselde ... mirasçıları ...,... adına, C harfi ile gösterilen 295.800m2 kısmın Hazine adına tesciline karar verilmiş, kararın deracaattan geçerek 04.05.2002 kesinleştiği, dava konusu 919 parsel sayılı 295.800m2 miktarlı tarla ve çayır nitelikli taşınmazın tamamının 25.01.2011 tarihinde hükmen ifraz ile Maasında veraset ilamının ibrazı ile dava dışı mirasçıların davacılar vekiline vekalet verdiği, davacılar vekilinin 26.05.2015 tarihli dilekçesi ile mirasçıların davaya dahil edilmesini istediği anlaşılmaktadır.

Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde, ... mirasçıları yararına 4721 sayılı Kanun'un 713/1 inci ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesinde öngörülen zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.

Şöyle ki, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların taşınmazın ...’ın yeri olarak bilindiğini, ölümü ile oğulları ... ve ...’in kullandığını, mirasçılarının köylülere icara verdiğini, kiraların ... mirasçısı ... tarafından alındığını beyan ettikleri, tespit tutanağından ...’in payını ...’e devrettiği ve alakasını kestiğinin belirtildiği, Kadastro Mahkemesince yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin de taşınmazın ... ve ... tarafından kullanıldığı ancak ...’in payını ...’e sattığı, onun kullanımında iken oğlu ...’a hibe ettiği ve o tarihten itibaren itibaren tarla ve çayır olarak kullandığını, ...’in payını sattıktan sonra alakasını kestiği, zilyetliğini devrettiğini, ... mirasçıları tarafından kiraya verilerek kullanıldığını beyan ettikleri, ... ... mirasçısı oğlu ... ...’nin keşif mahallindeki beyanında, yapılan taksim sonucunda kendisi ve babasının diğer mirasçılarının dava konusu taşınmazla ilgilerinin kalmadığını, aralarında mülkiyete ilişkin ihtilaf olmadığını belirttiği, davacıların mirasbırakanı ... ...’nin taşınmazda çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat edemediği anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca; Mahkemece, temyize konu taşınmaz üzerinde, ... mirasçıları lehine 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddelerinde belirtilen zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3 inci maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...