Logo

1. Hukuk Dairesi2022/465 E. 2022/3062 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, İlk Derece Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakanı ... ...'in maliki olduğu 62926 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 8 no.lu bağımsız bölümü mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalı şirkete temlik ettiğini ileri sürerek, tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı şirket, iddiaların yersiz olduğunu, mirasbırakan ile mirasçıları ..., ... ve ... tarafından 1983 yılında adi ortaklık kurulduğunu, 1997 yılında ortaklığın şirkete dönüştüğünü, mirasbırakanın o tarihlerde borçları nedeniyle malvarlığının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, temlikin mal kaçırmak amacıyla gerçekleştirildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili vekili istinaf dilekçesinde özetle, devrin mal kaçırma amaçlı yapıldığının ispatlanamadığını, taşınmazın aslında şirkete ait olduğunu, ödemelerin şirket kasasından yapıldığını, mirasbırakanın yaptığı işi batırarak borçlandığını, ona da kendilerinin baktığını, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesinin hatalı olduğunu, ödemelerin 1983 yılında başladığını, bu tarihte şirket ortaklarının yaşının büyük olduğunu, mirasçı tanık ...’nün beyanına itibar edilmesi gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 17/01/2017 tarihli ve 2017/35 Esas, 2017/29 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın mal satma ihtiyacının olmadığı, mirasbırakan tarafından davalı şirkete yapılan temlikin 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1. bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 24.10.2018 tarihli ve 2017/1998 Esas, 2018/13802 Karar sayılı kararıyla; "...mirasbırakan ile davalı şirketin ortaklarından ... ... ve ... ...’in 01.01.1979 tarihinde ... ... Ortaklığını kurarak faaliyete başlamışlar ve davalı şirket 08/12/2009 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesine tescil edilmiştir. Davacı tanıkları dava dışı mirasçı ... ve ...’in eşi, mirasbırakanın davalı şirketin ortakları olan oğulları ... ile birlikte çalıştığını, çekişmeli taşınmazın devrine ilişkin bilgi sahibi olmadıklarını bildirmiş olup temlikin muvazaalı olarak mal kaçırma kastı ile yapıldığı yönünde beyanda bulunmamışlardır. Kaldı ki, mirasbırakanın çocukları ile bir problemi olmayıp dosyaya diğer mirasçılarından mal kaçırmasını gerektirir bir bilgi de sunulmamıştır. Ayrıca mirasbırakanın paydaşı olduğu iki adet daha taşınmaz terekesinde mevcut olup mal kaçırma kastı ile hareket etseydi terekesindeki diğer taşınmazları da devredebileceği açıktır. Somut olgular yukarıdaki ilkeler ile birlikte değerlendirildiğinde temlikin mal kaçırmak amacıyla yapılmadığı sonucuna varılmaktadır. ..’’ gerekçesiyle bozulmuştur

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 21.03.2019 tarihli ve 2018/741 Esas, 2019/133 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamındaki gerekçeler benimsenmek suretiyle temlikin mal kaçırma kastıyla yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanık anlatımları ile mirasbırakanın taşınmazı kendisinin satın aldığı, diğer şirket ortaklarının yaşları itibariye mal edinebilecek konumda olmadıkları, taşınmazın satılmasına rağmen mirasbırakanın kullandığı ve devrin bedelsiz olduğunun ispatlandığını, muvazaalı işlemden diğer mirasçıların ölümle haberleri olduğunu, mirasbırakan ile aralarında husumet olmasa bile yanındaki çocuklarını üstün tuttuğunu, her ne kadar mirasbırakanın geride iki parça daha taşınmazı olsa da en değerli yerin kaçırıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.

6.3. Değerlendirme

Hükmüne uyulan (V/2) no.lu paragrafta belirtilen bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (V/3) no.lu paragrafında yer verilen şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.