"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davasında bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin verilen karar, yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 08/11/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili gelmedi, temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen tereke temsilcisi ... gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-K A R A R-
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup, davanın mirasbırakan...'in bir kısım mirasçıları olan davacılar...,... ve ...tarafından terekeye iade istekli açıldığı, Dairenin bozma kararından sonra mirasbırakan Seher'in terekesine davacılardan ...'ın tereke temsilcisi olarak atandığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, mirasbırakanın yaptığı temlikin gerçek satış olduğu gerekçesi ile davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; ''...somut olayda, davacılar terekeye iade istekli olarak eldeki davayı açmış olmaları nedeniyle elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortaklar bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması ya da miras şirketine TMK'nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir.'' gerekçesiyle bozulmuş, bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde Mahkemece, mirasbırakanın düzenli tedavi gerektiren hastalıklarının bulunduğu, ekonomik olarak paraya ihtiyacı olduğu, davacı tarafça satışın mirasçılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere; terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifadeyle davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer.
Somut olayda, Mahkeme kararının tereke temsilcisine tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, tereke temsilcisi olan (davacı)....'nin tereke temsilcisi sıfatıyla davacılar vekiline vermiş olduğu bir vekaletname de bulunmadığı, kararın ise davacılar vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Oysa; davacı mirasçıların davada takip yetkilerinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakları bulunmamaktadır.
SONUÇ: Tereke temsilcisi kararı temyiz etmediğine göre, davada sıfatı kalmayan davacılar vekili tarafından yapılan temyiz itirazının dinlenmesine de olanak bulunmadığından temyiz dilekçesinin REDDİNE, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 03/09/2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.