Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4724 E. 2024/4591 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanlardan kalan taşınmazların paylaşımına ilişkin tapu iptali ve tescil davasında, davacıların miras paylarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi, davalıların yasal süreden sonra savunma ve delil sunmalarını hak düşürücü nitelikte değerlendirmiş ve davacıların miras paylarının bulunduğunu kabul etmiş ancak hükümde davacı tarafa miras payından daha azına hükmedilmesi isabetsiz görülerek, bu husus düzeltilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1420 E., 2021/999 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Ret-Karar Kaldırılarak Dava Kabul

TEMYİZ EDENLER : Bir kısım davalılar vekili

İLK DERECE MAHKEMESİ : Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/481 E., 2019/105 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ile bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, bir kısım davalılar vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 02.07.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden bir kısım davalılar vekili Avukat ... geldi, temyiz edilen davacılar vekili ile diğer davalılar gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; dava konusu 196 ada 1, 14 ve 197 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davalı tarafla müşterek kök mirasbırakanları olan ...’dan geldiğini, ... terekesi taksim edilmediğinden taşınmazlarda müvekkillerinin de haklarının bulunduğunu, mirasbırakan ...’nın ölene kadar davalıların mirasbırakanı olan kardeşleri ile birlikte taşınmazları zilyet ettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalılardan ... 10.09.2014 tarihli duruşmada; davaya bir diyeceğinin olmadığını, dava konusu taşınmazlar dededen geldiği için davacıların da haklarının bulunduğunu ve bu nedenle davayı kabul ettiğini beyan etmiş; 20.04.2017 tarihli duruşmada ise daha önce davacıların taşınmazlarda haklarının bulunduğunu beyan etmiş ise de davacıların dede yerinde haklarının bulunduğunu, babasına ait yerde haklarının bulunmadığını beyan etmiştir.

2. Davalılardan ... ve müşterekleri vekili 18.04.2017 tarihli dilekçeyle, dava konusu 196 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tahmini 1 dönümlük bölümünün müşterek kök mirasbırakan ...’dan geldiğini, taşınmazın kalan bölümü ile diğer dava konusu taşınmazların müvekkillerinin mirasbırakanı ... ve ... tarafından açıldığını, davacı tarafın bu taşınmazlarda hakkının ve zilyetliğinin bulunmadığını, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin taşınmazlara ilişkin olarak bilgilerinin olmadığını, bu nedenle yeniden keşif yapılması gerektiğini belirtmiştir.

3. Davalılardan ... 26.10.2018 tarihli dilekçeyle; dava konusu 196 ada 1 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün müşterek kök mirasbırakan ...’den geldiğini, bu nedenle davacıların bu kısımda haklarının olabileceğini ancak taşınmazın kalan bölümü ile diğer taşınmazlarda haklarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

4. Davalılardan ... 25.10.2018 tarihli dilekçeyle; dava konusu 196 ada 1 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün müşterek kök mirasbırakan ...’den geldiğini, taşınmazın kalan bölümü ile diğer taşınmazların mirasbırakan ... ve ... tarafından müşterek kök mirasbırakanın ölümünden sonra açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

5. Diğer davalılar tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahallinde yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 196 ada 1 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün tarafların müşterek kök mirasbırakanı ...’dan geldiği, taşınmazın kalan bölümü ile diğer dava konusu taşınmazların davalıların mirasbırakanları ... ve ... tarafından kök mirasbırakanın ölümünden sonra açıldığı ve dolayısıyla bu taşınmazların tereke malı olmadığı gerekçesiyle dava konusu 196 ada 14 ve 197 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine, 196 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişiler ... ve ...'ın 27.09.2018 tarihli rapor ve ekindeki krokide (A) harfi ile gösterilen 1.497,96 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile ... mirasçıları adına mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili ile bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tarafın süresi içerisinde cevap dilekçesi vermediğini ve delillerini bildirmediğini, bir kısım davalılar tarafından ancak 11. celsede Avukat ...’a vekalet verildiğini ve bundan sonra davalılar vekilince tanık ve delil bildirildiğini, öte yandan davalılardan ... tarafından davanın kabul edildiğini, kabul beyanının kendisini bağladığını, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarıyla iddialarını ispatladıklarını, davalı tanıklarının dinlenilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümüyle kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2. Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan ilk keşif yeterli olmadığı için tanıklarının dinlendiği ikinci bir keşif yapıldığını ve o keşifle birlikte maddi gerçeğin ortaya çıktığını, bu nedenle hükmün usul ve yasaya uygun olduğunu ancak lehlerine hükmedilen vekalet ücretinin eksik olarak hesaplandığını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönüyle düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava dilekçesinin tüm davalılara çeşitli tarihlerde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davalılar tarafından süresi içerisinde cevap dilekçelerinin sunulmadığı, böylece davalıların dava dilekçesinde yer alan tüm iddiaları inkâr etmekle birlikte savunmaya yönelik herhangi bir vakıaya dayanmadıkları, davalıların kanunla kesin şekilde belirlenen iki haftalık süreden sonra hatta tahkikat aşamasında yapılan keşiften sonra 18.04.2017 tarihinde davaya cevap vererek aynı dilekçe ile tanık deliline dayandıkları, davacılar vekilinin 20.04.2017 tarihli beyan dilekçesiyle cevap dilekçesi ile delil ve tanık listesine muvafakatlerinin olmadığını ve yine taraf vekillerinin katıldığı 18.05.2017 tarihli duruşmada, süresinden sonra verilen cevap dilekçesine muvafakatlerinin olmadığını belirttiği, bu durumda süresi içerisinde cevap dilekçesi vermemekle inkâr savunmasına dayanak vakıa ve delile dayanmayan davalıların süresinden sonra bildirmiş oldukları tanıklarının karşı ispat hakkı kapsamına taşınarak dinlenilmesine imkân bulunmadığı, hâl böyle olunca davalı tarafın yasal süre geçtikten sonra bildirmiş olduğu tanıklarının dinlenmemesi ve beyanlarının hükme esas alınmamasının gerekeceği, mahallinde 05.05.2016 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanıklarının beyanlarıyla sabit olduğu üzere, dava konusu taşınmazların tarafların müşterek kök mirasbırakanı ...'a ait olduğu, ... terekesinin taksim edilmediği, bu durumda terekeye dahil taşınmazlar yönüyle mirasçılar arasında zilyetlikle iktisap koşullarının işlemeyeceği, davacıların taşınmazlarda miras paylarının olduğunu ispatladıkları, davacıların davasının tümüyle kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değil ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacıların davasının kabulüne, “Dava konusu Zonguldak ... İlçesi ... Mah. 197 ada 1 parsel, 196 ada 1 ve 14 parsel sayılı taşınmazlarda davalılara ait 1/2 hisselerinin 1/3 hissesine ilişkin TAPULARIN İPTALİ ile toplam 3 hisse itibariyle 1 hissesi ... ... mirasçıları davacılar Mehmet evlatları ..., ..., ..., ..., ..., ... adlarına elbirliği mülkiyeti şeklinde, 1 hissesi davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... adlarına el birliği mülkiyeti şeklinde, 1 hissesi davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... adlarına elbirliği mülkiyeti şeklinde” tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde bir kısım davalılar vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilleri tarafından davanın tarafların müşterek kök mirasbırakanlarından gelen yerlere ilişkin olduğu düşüncesiyle önemsenmediğini ve süresi içerisinde davaya cevap verilmediğini, davalılardan ... davayı kabul ettiğini beyan etmiş ise de beyanı yanlış anlaşılabileceği için beyanını düzelttiğini, Mahkemece ilk keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin taşınmazlara ilişkin bigisi olmadığı için maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla yeniden keşif yapıldığını, bilirkişi raporlarının hükme esas alınmak için yeterli olmadığını, dava konusu 196 ada 1 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün tarafların müşterek kök mirasbırakanı ...’dan geldiğini, taşınmazın kalan bölümü ile diğer dava konusu taşınmazların ... tarafından açılmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640, 701 ve 702 nci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda Zonguldak ili, Merkez ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 196 ada 1 parsel sayılı 8.538,27 metrekare, 196 ada 14 parsel sayılı 815,77 metrekare ve 197 ada 1 parsel sayılı 927,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla ... ... ve ... ... mirasçıları adına verasette iştiraken tespit ve tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup bir kısım davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Ancak, Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu taşınmazların tarafların müşterek kök mirasbırakanı ...’dan geldiği ve ... terekesinin yöntemince taksim edilmediği kabul edildiği halde hüküm yerinde ... mirasçıları olan davalılar ile ... mirasçıları olan davalılar adına kayıtlı 1/2’şer payın ayrı ayrı 1/3 payının iptaliyle, toplam 3 pay itibariyle 1 payın ... mirasçıları olan davacılar, 1 payın ... mirasçıları olan davalılar, 1 payın ise ... mirasçıları olan davalılar adına tesciline karar verilmek suretiyle davacı tarafa ...’den gelen miras payından azına hükmedilmesi isabetsiz ise de anılan hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Bir kısım davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine,

2. Kamu düzeni yönüyle yapılan inceleme sonunda, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (C) bendinin 1 inci fıkrasının tamamıyla hüküm yerinden çıkarılarak yerine, “Davanın kabulüne, dava konusu 196 ada 1, 14 ve 197 ada 1 parsel sayılı taşınmazların ... mirasçıları olan davalılar adına kayıtlı ½ payı ile ... mirasçıları olan davalılar adına kayıtlı ½ payının ayrı ayrı 1/3 payının iptali ile ... mirasçıları olan davacılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... adına verasette iştiraken tapuya kayıt ve tesciline” ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmaya gelen temyiz eden bir kısım davalılar vekili için 17.100.00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı taraftan alınmasına,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.