Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4749 E. 2022/7713 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, davalıya verdikleri vekaletname ile satılan taşınmazın satışının muvazaalı olduğunu ve kendilerine hiçbir bedel ödenmediğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemişlerdir.

Gerekçe ve Sonuç: Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasına rağmen, davacıların satışın muvazaalı olduğuna ve kendilerine bedel ödenmediğine dair iddialarını ispatlayamamaları gözetilerek, mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası sonunda Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15/02/2022 tarihli ve 2021/345 Esas, 2022/84 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, davalının taşınmazlara yapılan müdahalenin önlenebilmesi için vekaletname vermeleri gerektiğini söylemesi üzerine 1992 yılında verdikleri vekaletnameler ile kardeşleri ve davalının eşi dava dışı ...'ı vekil tayin ettiklerini, ancak vekaletnamenin taşınmaz satışı için düzenlendiğini sonradan öğrendiklerini, vekil ...'in paydaşı oldukları 3030 ada 13 parsel sayılı taşınmazı haberleri olmaksızın eşi olan davalıya muvazaalı olarak sattığını, taraflarına herhangi bir bedel ödenmediğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler; aşamada davacı ... davasından feragat etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, taşınmazın aslında dava dışı eşi ... ile kardeşleri ... ve ...tarafından satın alındığını, ancak parayı kendileri ödemelerine rağmen gelenek gereği tüm işlemlerin hayatta olan davacıların mirasbırakanı ...adına yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 29/03/2016 tarihli, 2013/115 Esas, 2016/193 Karar sayılı kararıyla; davacı tanıklarının beyanları ile iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 19/10/2020 tarihli ve 2016/17850 Esas, 2020/5181 Karar sayılı kararıyla; davalının savunmasını dayandırdığı çekişme konusu taşınmazın eşi dava dışı vekil ... ve kardeşleri ... ve ...tarafından satın alındığı ve aile büyüğü olarak mirasbırakan adına tüm işlemlerin yapıldığı iddiasını 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince yazılı belge ile kanıtlayamadığı gerekçesiyle oy çokluğu ile kararın onanmasına karar verilmiş; Dairenin onama kararına karşı davalı vekili tarafından süresinde karar düzeltme yoluna başvurulması üzerine Dairenin 08/03/2021 tarihli, 2021/570 Esas, 2021/1265 Karar sayılı kararıyla; "Somut olayda, davalının cevap dilekçesi ile 12 tane tanık bildirdiği, Mahkemece 17.02.2015 tarihli celsede “davalı vekiline dinletmek istediği 2 tanığı bildirdiğinde bu iki tanığın celp edilerek dinlenmesine,” karar verildiği ve davalı tarafça da 12 kişilik listeden 2 tane tanık ismi bildirdiği ve mahkemece davalı tarafın sadece bu tanıklarının dinlenildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, Mahkemece hukuki dinlenilme hakkı (6100 sayılı HMK’nın 27. maddesi) uyarınca davalı vekilinin isimlerini ve adreslerini bildirdiği tanıklar dinlenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir." gerekçesiyle davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairenin 08/03/2021 tarihli onama kararının kaldırılmasına, Mahkeme kararının oy çokluğu ile bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 15/02/2022 tarihli ve 2021/345 Esas, 2022/84 Karar sayılı kararıyla, davacı ...'in davasının feragat nedeniyle reddine, diğer davacılar Cemile ve Nuran'ın davasının ise ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili, davacıların tüm malvarlıklarının vekaletname ile devredilmesini istemelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu hususun tanıklar tarafından beyan edildiği gibi dosyadaki belgelerle de sabit olduğunu, davacıların müşkül durumlarından faydalanıldığını, taşınmaz bedelinin ödenmediğini, Mahkemece satışın hukuka uygun olup olmadığının resen araştırılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanunu'nun 390. maddesinde) aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir.Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.

6.3. Değerlendirme

(IV/2.) no.lu paragrafta belirtilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3.) no.lu paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya, bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, onama harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/11/2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

-MUHALEFET ŞERHİ-

Davalının savunmasını dayandırdığı, çekişme konusu taşınmazın, eşi dava dışı vekil ... ve kardeşleri ... ile ...tarafından satın alındığı ve tüm işlemlerin aile büyüğü olarak muris adına yapıldığı iddiasını, 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince yazılı belge ile ispat edemediği, hal böyle olunca davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatinde olduğumuzdan, Sayın çoğunluğun ret kararının onanması yönündeki görüşüne katılmıyoruz.