"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/559 E., 2021/1178 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/15 E., 2021/29 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali- tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ;davalı ...'ın ablası olduğunu, babası ...'nun ölmeden önce taşınmazlarını çocukları arasında eşit şekilde paylaştırdığını, ancak babasına ait ... İli, ... İlçesi,... Mahallesi, 242 ada 63 parselde kain taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hükümleri uyarınca davalı adına tespit edildiğini, bu tespitin doğru olmadığını, zira babası Mehmet Karataş'ın ölünceye kadar bu yeri kullandığını, davalının gerçeğe aykırı beyanı ile babasının mirasından haksız olarak menfaat elde ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras hissesi oranında adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davanın 10 yıllık zaman aşımı süresi dolduktan açıldığını, ayrıca davacının iddiasının gerçeğe aykırı olup dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin öncesinde de sonrasında da fiilen tarafınca kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.02.2021 tarihli ve 2019/15 Esas, 2021/29 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 20.11.2008 tarihinde kesinleştiği, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 31.01.2019 tarihinde açıldığı belirtilerek 3402 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca davanın 10 yıllık hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; önceki iddialarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 05.11.2021 tarihli ve 2021/559 Esas, 2021/1178 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1.Dava, konusu ... ili, ... ilçesi,... köyü çalışma alanında bulunan 242 ada 63 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin kesinleşme tarihinin 20.11.2008 olduğu, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesi 3 üncü fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 31.01.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA;
Aşağıda yazılı bakiye 210,55 TL temyiz harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.