"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : KONYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 11.04.2022 tarihli ve 2022/640 Esas, 2022/743 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, kendisinin yurt dışında yaşadığını, vekil tayin ettiği davalı ...’ın 2 parsel sayılı taşınmazını diğer davalı ...’a temlik ettiğini, 15 gün sonra da ....’ın taşınmazı ....’a devrettiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, kendisine bedel ödenmediğini, devirden haberi olmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... cevap dilekçesinde, Danimarka vatandaşı olan davacının teminat göstermesi gerektiğini, diğer davalı ...’ın yakın arkadaşı olduğunu davacı ile aralarındaki borç-alacak belgelerini göstermesi üzerine hiçbir menfaat elde etmeksizin taşınmazı devraldığını ve sonrasında .....’a temlik ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ... cevap dilekçesinde, davacının teminat göstermesi gerektiğini, davacının çeşitli tarihlerde kendisinden borç aldığını, 29.03.2018 tarihli belge ile davacı aldığı borcu ödemediği takdirde dava konusu taşınmazın kendisine devredileceğini kabul ettiğini, davacı borcu ödeyemeyince taşınmazı devretmek istediğini, Danimarka’da bunu yapamayınca da taşınmazı devretmek için vekaletname düzenlediğini, taşınmazı tahliye etmesini istediğinde ise davacının eldeki davayı açtığını, davalı ...’ın da kendisine yardımcı olduğunu, onun yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle ... tarafından diğer davalı ...'na taşınmazın intikal ettirildiği, bedel ödenmediği, bu yönde de bir savunmanın bulunmadığı, davalı ... vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde ''müvekkil iyi niyetli 3 üncü kişidir Abdulselam'ı yakından tanır diğer davalının samimiyetine güvenen müvekkil hiçbir menfaat gözetmeden gayrimenkulü devralmış sonrasında da devretmiştir.'' şeklindeki beyanın da bu hususu doğruladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
2. İstinaf Nedenleri
2.1. Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle, tanıklarının dinlenilmediğini, doğrudan söz konusu gayrimenkul için sözleşme niteliğinde adi şekilde kaleme alınan belgelerin irdelenmemesinin hakkaniyetsiz bir sonuca ulaşılmasına sebep olduğunu, davacının borcunu ikrar ettiğini, kararın kendisinin daha fazla mağdur olmasına neden olacağını, borç ikrarını havi belgede bahsedilen gayrimenkul ile vekaletnamede tapu devrine ilişkin yetki verilen gayrimenkulün aynı gayrimenkul olduğunu, yani davalının iradesinin borcuna mahsuben taşınmazı devretme yönünde olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
2.2. Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle, delillerin incelenmediğini, tanıklarının gerekçesiz olarak dinlenmediğini, davacının alacağı yönünde dosyaya geçerli bir delil sunamadığını, vekil ile vekil eden ilişkisinin incelenmediğini, yazılı belgelerin değerlendirme dışı bırakıldığını, davacının bir ödeme aracı olarak söz konusu gayrimenkulü gösterdiğini ve buna yönelik vekalet verme işlemiyle birlikte sözleşmeyi tamamladığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 11.04.2022 tarihli ve 2022/640 Esas, 2022/743 Karar sayılı kararı ile içeriği ve imzası inkar edilmeyen davacı tarafından imza edilmiş 29.03.2018 tarihli yazılı belgeye göre 1.050.000 Danimarka Kronu borcun ödenmediği takdirde dava konusu taşınmazın vekil ...'ya devredileceğinin kararlaştırıldığı, davacı tarafça bu borç ilişkisinin kabul edildiği ve borcun ödendiğine dair iddiada bulunulmadığı, davacı tarafından ...'ya vekaletname verilmesindeki amacın borcun vadesinde ödenmemesi nedeniyle teminat olarak gösterilen taşınmazın devri amacına yönelik olduğu, bu nedenle vekilin, vekil edenin iradesine uygun davrandığı ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığından bahsedilemeyeceği gerekçeleriyle istinaf başvurularının kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle, tapu devrinin ancak resmi senet ile yapılabileceğini, adi yazılı sözleşmenin bir kıymeti olmadığını, davalı ile uzun yıllardır olan iş ortaklıklarında karşılıklı bir çok kez borç ikrarında bulunduklarını, bu borcu ödediğini hatta davalının kendisine borçlandığını, birbirlerine sürekli borçlandıkları ve davalıya güvendiği için bu evrakı önemsemediğini, davalı ...'ın zengin Araplara taşınmazı satacağını söyleyerek kendisini vekil tayin ettirdiğini, kendisinin yurt dışında yaşadığını, vekalet görevinin kötüye kullanılarak taşınmazın diğer davalıya kötü niyetli olarak bedelinin çok altında temlik edildiğini, 15 gün sonra da kendi üzerine aldığını, Kasım'a yapılan satışın gerçek olmadığının taraflarca kabul edildiğini, borç bildiri belgelerindeki imzanın kendisine ait olmasının vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerçeğini değiştirmediğini, kendisinin davalıdan daha yüksek miktarda alacaklı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506 ncı maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yukarıda (V/3.2.) numaralı paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre (IV/3.) numaralı paragrafta belirtilen şekilde kararın verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 23.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.