Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4807 E. 2023/5179 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında mirasbırakanın muvafakatiyle tek erkek çocuğu adına tescil edilen taşınmazlar için diğer mirasçıların açtığı tapu iptali ve tescil davasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/461 E., 2022/505 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/78 E., 2022/25 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların mirasbırakan... mirasçıları olduğunu, ... İli, ... ilçesi,... mahallesi çalışma alanında bulunan 130 ada 3 parsel, 134 ada 26 parsel, 137 ada 4 parsel, 138 ada 19 parsel, 138 ada 147 parsel, 138 ada 148 parsel, 146 ada 52 parsel ve 167 ada 6 parsel sayılı taşınmazları kadastro çalışmaları sırasında mirasbırakanın muvafakatiyle tek erkek çocuğu olan davalı kardeşleri ... adına tespit edildiğini, davalının taşınmazlarda herhangi bir zilyetliğinin bulunmadığını, mirasbırakanın diğer mirasçılarından mal kaçırma amacıyla hareket ettiğini, bu durumun tam olarak muris muvazaası teşkil etmemesi nedeniyle kötü niyetle davalı adına yapılan yolsuz tescilin iptali ile taşınmazların miras payları oranında tüm mirasçılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığını taşınmazların bir kısmının 3. kişilerden satın alındığını, bir kısmının ise mirasbırakan tarafından bağışlandığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazların kadastro tespitine bir tapu kaydı esas alınmamış olup yargılama sırasında da tarafların tapu kaydına dayanmadıkları, davacının açıkça muris muvazaasına dayanmadığı, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, davacılaırn babalarının ölümü ile hibeden ve tapulamadan haberdar olduklarını, mirasbırakanın tapulamadan sonra da taşınmazları malik sıfatıyla kullandığını, davalının davaya konu taşınmazlara hiç zilyet olmadığını, kadastro tutanaklarının edinme sebeplerinin açıkça hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların çekişmeli taşınmazların kadastrodan önce mirasbırakan...'den kaldığını ve bu nedenle miras paylarının olduğunu iddia ettikleri, taşınmazların kadastro tespitlerinin senetsizden davalı adına yapıldığı, mirasbırakan tarafından davalıya tapu yoluyla yapılmış herhangi bir satışın bulunmadığı, buna göre davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, muris muvazaası ile bir ilgisinin bulunmadığı, çekişmeli taşınmazların tespit tutanaklarının 23.11.2009 tarihinde kesinleştiği, davacıların 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra dava açtıkları, mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki hususları tekrarlayarak yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre mirasbırakanın kadastrodan sonra ölmesi halinde hak düşürücü sürenin işlemeyeceğini, mahkemece eksik incelemeyle karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12 inci maddesinin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.