"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 21.11.2013 tarihli ve 2012/278 Esas, 2013/576 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 08.05.2017 tarihli ve 2014/21695 Esas, 2017/2391 Karar sayılı kararının düzeltilmesi süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, maliki olduğu 1993 ada 1 parsel sayılı taşınmazın sahte Encümen kararı ile dava dışı S.S. ...ve Konut ... Kooperatifine satıldığını, daha sonra taşınmazın el değiştirerek en son davalı şirkete satılmış olduğunu, satış tarihinde görevde bulunan Belediye Başkanı ile bir kısım Belediye görevlileri hakkında yolsuz satışlar nedeniyle ceza davası açıldığını, satış işlemi batıl olduğundan davalı iyiniyetli dahi olsa iktisabının hukuken korunmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında taşınmazın ...'e devredilmesi üzerine HMK.nın 125. maddesi gereği davasını ...'e karşı devam ettirmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı şirket, davaya konu taşınmazın bedeli karşılığında Belediyeye satıldığını, Belediye tarafından dava dışı Kooperatife satıldıktan ve Kooperatifin de dava dışı kişilere devrinden sonra davalı Şirketin bu şahıslardan taşınmazı, üzerinde herhangi bir tedbir olmaksızın satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ... bozmadan sonra davaya dahil edilmiş, davacının dava ehliyeti bulunmadığını, taşınmazın ... Belediyesi tarafından kamulaştırıldığını, Hazine tarafından kamulaştırmaya itirazda bulunulmadığını, protokol ile belirlenen bedelin davacı hesabına aktarıldığını, tüm devirlerin iyiniyetli olarak gerçekleştirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.03.2011 tarihli ve 2001/563 E., 2011/50 K. sayılı kararıyla; iddianın sübut bulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Dairenin 24.10.2011 tarihli ve 2011/8548 E.- 2011/10807 K. sayılı kararıyla ; " ...Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1993 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ... Belediyesi adına kayıtlı iken 15.01.1999 tarihinde dava dışı S.S.... ve Konut ... Kooperatifine satış suretiyle devredildiği, anılan Kooperatif tarafından da taşınmazın paylı olarak dava dışı şahıslar adına tahsisen tescilinden sonra bu şahıslar tarafından da davalı şirkete yine satış suretiyle devredildiği, temyiz aşamasında dosyaya sunulan belgelere göre de, taşınmazın dava devam ederken hükmen 22.11.2006 tarihinde dava dışı ... adına tescil edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. .... Hal böyle olunca, (1086 sayılı HUMY.'nın 186.) 6100 sayılı HMK'nın 125/1.maddesi gereğince öngörülen usuli işlemlerin yerine getirilmesi, ondan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken değinilen husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 21.11.2013 tarihli ve 2012/278 Esas, 2013/576 Karar sayılı kararı ile davalı ...’in edinmesine esas akit tablosu incelendiğinde davalının Mahkemece bu dosyada verilen tedbir kararı olduğu halde taşınmazı devir aldığı, taşınmaz üzerinde tedbir kararı var iken taşınmazı devir alan davalının açılan davanın kapsamı yönünden iyi niyetli 3. kişi sayılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
E. Onama Kararı
Karar, Dairenin 08.05.2017 tarihli ve 2014/21695 Esas, 2017/2391 Karar sayılı kararıyla onanmıştır.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar
Dairenin onama kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından karar düzeltme başvurusunda bulunulmuştur.
B. Karar Düzeltme Nedenleri
Davalı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, kamulaştırılan taşınmazın üçüncü bir kişiye devrinden sonra tapu iptali davası açılamayacağını, ancak tazminat talepli dava açılabileceğini, dava tarihinden 1 yıl önce gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazı üçüncü kişiden satın aldığını, ancak adına tescili sağlanamadığından tapu iptali ve tescil davası açtığını ve 18.3.2006 tarihinde adına hükmen tescil edildiğini, bu nedenle Mahkemenin ihtiyati tedbir olmasına rağmen taşınmazı edindiğine ilişkin gerekçesinin yerinde olmadığını, tapu kaydına güvenen iyiniyetli 3.kişi konumunda olduğunu, yolsuz tescilden bahsedilemeyeceğini, taşınmaz bedelinin davacı ... tarafından alındığını, aynı hususta aleyhine açılan bir başka davanın reddine karar verildiğini ve Dairece "iyiniyet araştırması yapılması gerektiğinden" bahisle bozulduğunu, eldeki davada ise kendisinin kötüniyetli olduğunun zaten iddia edilmediğini, Mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadığını belirterek onama kararının kaldırılmasını ve Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 705. maddesi şöyledir;
“Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.”
1022. maddesinin birinci fıkrası şöyledir;
“Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”
1023. maddesi şöyledir;
“Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur."
1024. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
“Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.”, 1024. maddesinin ikinci fıkrasında “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1024. maddesinin üçüncü fıkrasında “Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyi niyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.”
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
2. 6100 sayılı HMK'nın 166. maddesinde; ''(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
(2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
(3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
(5) İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.'' hükmüne yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1993 ada 1 parsel sayılı, 38049 m2 miktarlı, arsa vasıflı taşınmazın; öncesinde Hazine (imar -5.12.1997) adına kayıtlı olduğu, 11.01.1999 tarihli satış işlemi ile ... Belediyesine devredildiği, ... Belediyesi tarafından 15.01.1999 tarihinde satış yolu ile dava dışı S.S. Ufuk Mavi Çizgi Arsa Edindirme ve Konut ... Kooperatifine temlik edildiği, anılan Kooperatif tarafından da taşınmazın paylı olarak dava dışı şahıslar adına 8.9.1999 tarihinde tahsisen tescilinden sonra bu şahıslar tarafından da 12.9.2000 tarihli satış işlemi ile davalı şirkete devredildiği, yargılama aşamasında 22.11.2006 tarihli satış işlemi ...'e temlik edilmesi üzerine HMK.nın 125.maddesi gereği davaya ... 'e karşı devam edildiği anlaşılmaktadır.
2. Öte yandan, karar düzeltme aşamasında davalı ... vekili tarafından dosyaya sunulan 03.01.2023 tarihli beyan dilekçesinde bahsi geçen ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/195 E.- 2020/359 K sayılı dosyasında; davacı olarak Hazine tarafından, davalılar Kaldera Holding A.Ş. ... ve ... Belediyesi aleyhine, eldeki temyize konu 1993 ada 1 parsel sayılı taşınmazın da aralarında bulunduğu bir takım taşınmazlar ile ilgili olarak yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasının açıldığı, yapılan yargılama neticesinde 1993 ada 1 parsel ile diğer taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiği, söz konusu kararın temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 01.11.2022 tarihli ve 2022/1449 E.-2022/6450 K. sayılı kararı ile bozma kararı verildiği, bozma kararının içeriğinde; " .... davacısı ... Belediyesi davalısı Kaldera Holding Anonim Şirketi ile ... olan ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/ 563 Esas sayılı davası ile 1993 ada 1 parselin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği, ancak hükmün henüz kesinleşmediği; ....Her ne kadar Mahkemece güncel tapu kayıt malikleri adına olan payların iptali ile davacı adına tesciline dair hüküm kurulmuş ise de, derdest olan ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/263 Esas sayılı kararı ve kesinleşmiş olan ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/557 Esas sayılı kararı ile ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/245 Esas sayılı kararları göz önüne alındığında tapu kayıtlarındaki güncel mülkiyet durumunun değiştiği ya da değişme ihtimali olduğu anlaşılmaktadır. O halde Mahkemece derdest olan Mahkeme kararının kesinleşmesi, kesinleşmiş olan Mahkeme kararlarının da tapuya infazı yapıldıktan sonra infaza elverişli karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir." ifadelerine yer verildiği kayden sabittir.
3. Yine davalı ... vekili tarafından karar düzeltme aşamasında dosyaya sunulan 03.01.2023 tarihli beyan dilekçesinde, yıllardan beri ... Belediyesi ilçesi sınırlarında bulunan ve Belediyenin imar uygulamaları sonucu oluşan Hazine zararının karşılanması ve bölgedeki mülkiyet sorunlarının çözümlenmesi amacıyla Maliye Bakanlığı, ... Belediyesi ve ... Büyükşehir Belediyesi arasında "Sulhname" düzenlendiğinin ve dava konusu taşınmazın da sulhname kapsamında olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.
4. Somut olayda; Yargıtay 7.Hukuk Dairesince temyiz incelemesi yapılarak bozulmasına karar verilen ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/195 E. sayılı dosyasında davacı Hazine tarafından eldeki dosyanın davalıları olan Kaldera Holding A.Ş. ve ...'e karşı, yine eldeki dosyada dava konusu edilen 1993 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak tapu iptali ve tescil istemli olarak dava açıldığı anlaşılmakla; sonuçları birbirini etkileyecek davaların birlikte görülmesi gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır.
5. Hal böyle olunca; ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/195 E. sayılı dosyasının bozma sonrası aldığı Esas numarası tespit edilmek suretiyle 6100 sayılı HMK'nın 166. maddesi uyarınca davaların birleştirilmesinin sağlanması, öte yandan davalı vekilinin 3.1.2023 tarihli beyan dilekçesinde Maliye Bakanlığı, ... Belediyesi ve ... Büyükşehir Belediyesi arasında düzenlendiğini bildirdiği "Sulhname" hususunun araştırılması, böyle bir sulhname var ise taraflardan dosyaya sunulmasının istenmesi, daha sonra taraf iddiaları doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması bakımından karar bozulmalıdır.
VI. KARRA
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı ... vekilinin sair karar düzeltme istemlerinin reddine,
2. Davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin değinilen yönlerden kabulü ile Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 08.05.2017 tarihli ve 2014/21695 Esas, 2017/2391 Karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına, ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.11.2013 tarihli ve 2012/278 E., 2013/576 K. sayılı kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan karar düzeltme ve onama harcının harcının istek halinde yatırana iadesine,
17.05.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
-MUHALEFET ŞERHİ-
Yargılama süreci, geldiği aşama göz önüne alındığında yeterli araştırma ve incelemenin yapıldığı, delillerin tartışıldığı, araştırılarak başka bir yön kalmadığı Dairemizin 2014/21695 E., 2017/2391 K. sayılı onama ilamının yerinde olduğu davalının karar düzeltme talebinin ret edilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun düşüncesine katılmıyorum.