Logo

1. Hukuk Dairesi2022/485 E. 2022/3063 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun infazı kabil bir hüküm kurulması ve gerekçenin hatalı olması nedenine hasren kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden davanın kabulüne dair karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakanı ...’in ... ve ... parsel sayılı taşınmazları davalı gelini ...’ya satış suretiyle temlik ettiğini, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, eşinin kas hastalığına yakalandığını, mirasbırakanın ilgilenmediğini, bu nedenle yıllarca küs kaldıklarını, mirasbırakanın davacıların ihtiyaçları için taşınmaz sattığını ve sağlığında mal paylaştırdığını, davaya konu yerleri de bu amaçla verdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece, mirasbırakanın dava konusu gayrimenkulleri bedelsiz olarak gelini davalı ...'a devrettiği, tapudaki işlemin 13/03/2015 tarihinde satış şeklinde yapıldığı ancak devir esnasında herhangi bir bedel ödenmediği, davalı tarafından mal paylaşımı nedeniyle devrin yapıldığı belirtilmiş ise de, mal paylaşımına ilişkin yazılı bir belge olmadığı nazara alındığında işlemlerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakandan hiç bir yardım almadıklarını, bu tür davalarda dava değerinin davacıların miras payı kadar olmasına rağmen taşınmazların tamamı üzerinden hesaplama yapılması nedeni ile yargılama giderlerinin yanlış hesaplandığı ve mükerrer tahsilat kararı verildiğini, davacı tarafın işlemin muvazaalı olmadığına yönelik duruşma tutanaklarındaki ikrarları ile ... Sulh Hukuk Mahkemesindeki davada yer alan beyanının dikkate alınmadığını, dava konusu taşınmazların paylaşım amacıyla devredildiğini, bundan davacıların da bilgisi olduğunu, cevap dilekçesinde bu yerlerin miras payına karşılık verildiğini kabul ettiklerini, dava konusu taşınmazların temlik işlemi sırasında davacılardan ...'nin Tapu Müdürlüğünde hazır bulunduğu, hatta tapu işlemlerinde yardımcı olduğu, bütün bunların murisin iradesinin mal kaçırmak olmadığını gösterdiğini, tanıklar ..., ... ve ...'in beyanlarından muris tarafından mirasın paylaştırılması amacı ile dava konusu taşınmaz temliklerinin yapıldığını söylediği, ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarda murisin satış yaptığı tarihler ile davacı ...'nin kooperatife olan borcunun ödenme tarihleri arasındaki kısa sürenin, bu satışların davacı ...'nin borçları için yapıldığını gösterdiği, ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardaki muris veya eşine ait payların satışının davacıların çocuklarının düğün tarihleri ile kıyaslandığında bu amaç için yapıldığının anlaşıldığı, davacı tanıklarının muvazaa beyanında bulunmadığını, hesap hareketlerinin incelenmediğini, mirasbırakan ile ...’nin aynı evde yaşadığını ve mal kaçırmasını gerektirir nedenin bulunmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 17.11.2021 tarihli ve 2020/65 E. 2021/1663 K. sayılı kararıyla; davalı, mirasbırakanın mal paylaşımı amacını güttüğünü ileri sürmüşse de, mirasçılık sıfatının davalının eşi ...'a ait olduğu ve ...'un halen sağ olduğu, hatta dosyada tanık sıfatı ile beyanının dahi alındığı, dolayısı ile mirasbırakanın gelini olan davalının henüz mirasçı sıfatı bulunmadığından mirasbırakanın, mirasçılar arasında yaptığı mal paylaşımı nedeni ile kendisine de davaya konu taşınmazları temlik ettiği yönündeki iddiası yerinde olmadığından davanın bu gerekçe ile kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile kabul kararı verildiği ve dava değerinin miras payına göre belirlenmesi gerektiği, davacılar lehine tescil edilen payların hüküm fıkrasında oransal olarak gösterilmesi veya mahkeme esas-karar numarası ya da noterlik tarih ve yevmiye numarası yazılarak bir veraset belgesine atıf yapılması gerekirken, İlk Derece Mahkemesi kararında, tescil hükmüne ilişkin bir oran belirtilmediği gibi, herhangi bir veraset belgesine de atıf yapılmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönlere hasren kabulü ile kararın kaldırılarak tapu iptal-tescil isteği yönünden davanın kabulüne dair yeniden karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafın işlemin muvazaalı olmadığına yönelik duruşma tutanaklarındaki ikrarları ile ... Sulh Hukuk dosyasındaki beyanının dikkate alınmadığını, dava konusu taşınmazların paylaşım amacıyla devredildiğini, davacıların da bilgisi olduğunu, cevap dilekçesinde de bu yerlerin miras payına karşılık verildiğini kabul ettiklerini, dava konusu taşınmazların temlik işlemi sırasında davacılardan ...'nin Tapu Müdürlüğünde hazır bulunduğu, hatta tapu işlemlerinde yardımcı olduğu, bütün bunların murisin iradesinin mal kaçırmak olmadığını gösterdiğini, tanıklar ..., ... ve ...'in beyanlarından muris tarafından mirasın paylaştırılması amacı ile dava konusu taşınmaz temliklerinin yapıldığını söylediği, ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarda murisin satış yaptığı tarihler ile davacı ...'nin kooperatife olan borcunun ödenme tarihleri arasındaki kısa sürenin, bu satışların davacı ...'nin borçları için yapıldığını gösterdiği, ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardaki muris veya eşine ait payların satışının davacıların çocuklarının düğün tarihleri ile kıyaslandığında bu amaç için yapıldığının anlaşıldığı, davacı tanıklarının muvazaa beyanında bulunmadığını, hesap hareketlerinin incelenmediğini, mirasbırakan ile ...’nin aynı evde yaşadığını ve mal kaçırmasını gerektirir nedenin bulunmadığını, istinaf gerekçesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir.

3.Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, (IV/3.) numaralı paragrafta belirtilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 13.834,34 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 13/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.