"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/189 E., 2022/182 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Yozgat ili, Akdağmadeni ilçesi, ... köyünde kain 107 ada 172 parsel sayılı taşınmazın ...'in zilyetliğinde iken zilyetliği terkettiği belirtilerek ham toprak vasfıyla Hazine adına tescil edildiği, davacı ...’in intikalen ve taksim sonucu malik olduğunu, lehine kazandırıcı zamanaşımı koşullarının oluştuğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydı iptal edilerek davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI
1. Akdağmadeni Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.05.2015 tarihli ve 2015/128 Esas, 2015/475 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, çekişmeli 107 ada 172 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, verilen hüküm davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.03.2018 tarihli ve 2015/12259 Esas, 2018/1789 Karar sayılı kararıyla; yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarından çekişmeli taşınmazın davacının mirasbırakanı ... tarafından ekildiği, vefatından sonra taksim neticesinde taşınmazın davacıya bırakıldığı, davacı ve bayilerinin zilyetliklerinin sürekli olduğu, bilirkişi raporlarının da bu hususu doğruladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, bilirkişi ve tanık ifadelerinden taşınmazın davacı tarafından kullanımının nizasız ve fasılasız 20 yıllık süreyi doldurmadığının anlaşıldığını, intikalden bahsedebilmek için zilyedin davacının mirasbırakanı olması gerektiğini, dosyadaki beyanların birbiri ile çeliştiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi,
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Yozgat ili, Akdağmadeni ilçesi, Bozhüyük köyünde kain 107 ada 172 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
2. Mahkemece, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş, ne var ki, bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Dosyaya kazandırılan 26.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda taşınmazın sınırı ham toprak vasfında yazılmış ise de Tapu Kadastro genel Müdürlüğünün parsel sorgulama sayfası üzerinden yapılan araştırmada dava konusu taşınmazın sınırlarının mera olduğu, komşusu 107 ada 710 parsel üzerinde orman emvali bitkiler bulunduğu, usulünce mera ve orman araştırması yapılmadığı, hava fotoğraflarından yararlanılmadığı, tanık ve yerel bilirkişilerin soyut, yetersiz beyanlarına dayanılarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edilmelidir.
3. Daha sonra, elverdiğince yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen (teknik) bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu, orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır.
4. Yapılacak keşifte mera parseli ile taşınmaz arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı belirlenmeli, taşınmazın kadim mera olup olmadığı hususu üzerinde durulmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın dava konusu yerin öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera niteliğinde olup olmadığı, geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildikleri hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.
5. 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğiyle ilgili önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler mahiyette ve dava konusu taşınmazın ve mera parselinin karşılaştırmalı biçimde dava konusu taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı ve ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü açıklattırılarak tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişilere tevdi edilerek stereoskop aletiyle incelenmeleri neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor hazırlatılmalı, çekişmeli taşınmazın öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça değer taşımayacağı düşünülmelidir.
6. Kesinleşmiş orman kadastrosu olup - olmadığı belirlendikten sonra orman mühendisinden taşınmazın fiziksel özellikleri ve orman ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildiren, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden ne şekilde ayrıldığını, arada ayırıcı nitelikte bir unsur bulunup bulunmadığını, orman veya orman sayılan yerlerden ya da orman içi boşluk veya orman parselinin devamı niteliğinde olup olmadığını açıklayan, memleket
haritası ve hava fotoğrafları incelemesine dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak niteliği belirlenmeli; zilyedlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dosyaya eklenmelidir.
7. 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2 nci maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenmeli, Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
11.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.