"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/127 E., 2021/691 K.
HÜKÜM : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, ...köyü çalışma alanında bulunan ve 1963 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur.
II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini savunmuşlar; davalı Hazine vekili ayrıca, taşınmazın 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun (TMK) 713/6 ncı maddesi gereğince Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davanın kabulüne, 03.04.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5707,82 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz bölümünün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 07.10.2020 tarihli ve 2016/15428 Esas, 2020/4079 Karar sayılı kararıyla, dava tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun'un 1. maddesi gereğince çekişmeli taşınmaz bölümünün bulunduğu ... Büyükşehir Belediyesi'nin sınırları il mülki sınırları olarak belirlendiğinden, tescil davası yönünden ilgili kamu tüzel kişiliği sıfatıyla yasal hasım konumuna getirilen ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının da davada yer almasının sağlanması, taraf teşkilinin sağlanması halinde, dahili davalıdan savunma ve delillerinin sorulması, bildirdiği takdirde delillerinin toplanması ve bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğine değinilerek karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, taraf teşkili bakımından bozma gereği yerine getirildikten sonra yapılan yargılama neticesinde, krokide (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunmayan zilyetlikle kazanılmaya elverişli yerlerden olduğu, mülkiyeti kazanımı sağlayan 20 yılı aşkın fasılasız ve nizasız zilyetliğin davacı lehine sübut bulduğu, (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünde davacının imar - ihya ve kullanımının 2000'li yıllarda başladığı, bu bölümün sonradan (A) harfi ile gösterilen bölüme eklenmek sureti ile kullanılmaya başlandığı, dolayısı ile (B) harfi ile gösterilen alan bakımından kanunda öngörülen şartların davacı lehine gerçekleşmediği, davalı Hazine'nin tescil isteğinin bulunduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile, fen bilirkişi tarafından düzenlenen 22.10.2021 tarihli rapor eki krokide (A) harfi ile gösterilen 4336,57 m2 yüz ölçümlü taşınmazın, ev ve bahçesi vasfı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, krokide (B) harfi ile gösterilen 1303,79 m2 yüz ölçümlü taşınmazın, bahçe vasfıyla davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili, dava konusu (A) harfi ile gösterilen taşınmazın imar ihyasının ne zaman başlayıp ne zaman tamamlandığının net olmadığını, bu hususun tereddüte mahal vermeyecek şekilde tespitinin gerektiğini, (A) harfi ile gösterilen taşınmaza ilişkin olarak zilyetlikten bahsedilecekse bile bu sürenin başlangıcının 1985 ve 1999 tarihli hava fotoğraflarında görüleceği üzere 1999 yılı olduğunu, dava tarihi itibariyle 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığını, salt ev, ağıl, samanlık, ahır vs. inşa etmenin zilyetlikle kazanmak için yeterli bulunmadığı gibi imar ve ihya da sayılamayacağını, dava konusu edilen yerin gerek toprak yapısı gerekse zemin görüntülerinden anlaşıldığı üzere Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, imar ihya çalışmasının bulunmadığını, zilyetlikle mal edinme şartlarının davacı lehine oluşmadığını, davanın tamamen reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro tespiti sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
TMK'nın 713 üncü; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının yollamasıyla, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Maksutuşağı köyü çalışma alanında bulunan dava konusu taşınmaz bölümünün 1963 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında köy içi boşluğu vasfı ile tespit dışı bırakıldığı anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule, kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13 üncü maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
23.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.