Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4967 E. 2024/2110 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/331 E., 2021/588 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... dava dilekçesinde; Ordu ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 116 ada 27 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı kardeşi ... adına tespit edildiğini ancak taşınmazın esasen kendisine ait olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın kadastro tespiti öncesi ve sonrasında davalının nizasız ve fasılasız zilyetliğinde bulunduğunu, Fatsa Kadastro Mahkemesinin 2012/59 Esas sayılı davası ile taşınmazın davalıya aidiyetinin belirlendiğini, davacının taşınmaz üzerinde tasarrufunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.04.2016 tarihli ve 2015/809 Esas, 2016/389 Karar sayılı kararıyla; davanın 3402 sayılı Kanun’un 13/B-b maddesine dayalı olduğu, davacının dayandığı satış sözleşmesinin kadastro tespitinden sonra düzenlendiği, bu nedenle anılan Kanun maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, kadastro tespiti hükmen kesinleşen taşınmazın öncesinin tapulu olduğu ve tapulu yer hakkında resmi şekilde yapılmayan sözleşmenin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 07.05.2019 tarihli ve 2016/8727 Esas 2019/395 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, davacı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 30.06.2020 tarihli ve 2020/1807 Esas 2020/2443 Karar sayılı ilamı ile; varılan sonucun dosya kapsamına uygun olmadığı ve yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı, davacının dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında açıkça kadastro öncesi nedene dayandığı, dosyaya tespit sonrası yapılan adi yazılı sözleşmesi sunulmuş ise de bu sözleşmenin taşınmazın kadastro öncesinde de davacıya ait olduğunu davalının da kabul ettiğini göstermek amacıyla sunulduğu, taşınmazın aynına ilişkin davada taşınmaz başında keşif yapılması zorunlu olduğu halde davacının delillerinin toplanmadığı ve taşınmazın kadastro tespitine esas tapu kaydının getirilerek uygulanmadığı, taşınmazın hükmen tesciline esas dava dosyasında davacının taraf olmaması nedeniyle anılan dava dosyasının eldeki davada bağlayıcı olmadığı, Mahkemece yapılacak keşifte tapu kayıtları uygulandıktan sonra toplanan tüm delillerin sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek davacı tarafın karar düzeltme talebinin kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu taşınmazın 07.11.1968 tarihli ve 29 ve 30 sıra numaralı tapu kapsamında kaldığı, eski tapunun 116 ada 26 ile 32 parsel sayılı taşınmazları kapsadığı, mahallinde dinlenen beyanlara göre taşınmazın evveliyatında tarafların babaları olan ...'a ait olduğu ve kendisi tarafından kullanıldığı, tarafların zilyetliği hususunda bilgilerinin bulunmadığı, ... çocukları arasında taksim yapılıp yapılmadığı hususunda net bir bilgilerinin bulunmadığı ve bugün itibariyle muhdesata yönelik bir işlem yapılması gerektiğinde baba ...'dan izin istedikleri, tanık sıfatıyla dinlenen baba ...'nın mal taksimatı yaptığını ve davaya konut taşınmazı taksime dahil etmediğini, kadastro sırasında davalı oğlu Ercan adına yazdırdığını ve zilyetliğinin kendisinde olduğunu beyan ettiği, davacının davasının subuta ermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; tanık ... ile davacı arasında silahlı kavga nedeniyle husumet bulunduğunu, davacının ayrıca babası ... ile husumetli olduğunu, davacı tanıkları ... ve ...'ın taşınmazın taksimen davacıya düştüğü ve davacının kullanımında olduğunu doğruladıklarını, baba ...'nın taşınmazların 14.12.2001 tarihinde paylaştırdığını ve hata ile davalı adına tespit edilen taşınmaz hakkında 06.03.2010 tarihli sözleşmenin düzenlendiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13 üncü v.d. maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyanın incelenmesinden; davaya konu 116 ada 27 parsel sayılı 1.134,52 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında "200'den fazla taşınmazın evvelce bir bütün halinde muhtelif tapu kayıtları kapsamında olduğu, bu tapu kayıtlarının bir kısmının tarafların babası ..., bir kısmının ise ... evlatları adına kayıtlı olduğu başka bir kısım taşınmazlarla birlikte 116 ada 27 parsel sayılı taşınmazın davalı ... 'a ait olduğu" belirtilerek 2015/2016 payının davalı ..., kalan kısmının dava dışı 3. kişi adına 03.01.2008 tarihinde tespit edildiği, askı ilan süresi içerisinde Fatsa Kadastro Mahkemesi'nin 2012/59 Esas sayılı dosyası ile 3. kişiler tarafından tespit maliki ... aleyhine açılan tespite itiraz davası sonucunda taşınmazın tespit gibi tesciline dair verilen kararın 21.03.2013 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafından sunulan harici satış vaadi sözleşmesinin 06.03.2010 tarihli olduğu, kadastro tespitinin edinme sebebinde yer verilen tapu kayıtlarının mirasbırakan ...'ya veya müştereken ... evlatları adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 169,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.