Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4968 E. 2022/7756 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sahte encümen kararları ile devredilen taşınmazlar üzerinde imar uygulaması sonucu oluşan parsellerin tapu kaydının iptali ve davacı belediye adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yolsuz tescil iddiasının ispatlanmış olması ve davalıların iyiniyetli üçüncü kişi konumunda bulunmamaları gözetilerek, ancak imar uygulaması sonrası oluşan yeni parseldeki payları oranında tapu iptali ve tescili gerektiği değerlendirilerek, ilk hüküm düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 29.03.2022 tarihli ve 2022/239 Esas, 2022/413 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, 1535 ada 3, 4, 5, 6, 7, 8 ve 1537 ada 1, 2, 3, 4, 5, 7 parsel sayılı taşınmazların davacı ... adına kayıtlı iken, sahte encümen kararları ile hukuka aykırı olarak dava dışı.... Arsa ve Konut Yapı Kooperatifine, anılan Kooperatif tarafından da dava dışı .... A.Ş.'ye satış suretiyle devredildiğini, satış tarihinden sonra yapılan imar uygulamaları ile oluşan dava konusu .... ada 1 parsel (imar ile ... ada 5 parsel) sayılı taşınmazın davalılara temlik edildiğini, davalıların iyiniyetli olmadığını, ilgililer hakkında ceza kovuşturmalarının devam ettiğini ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, hak düşürücü sürenin geçtiğini, iyi niyetli olduklarını, taşınmazdaki payları bedeli karşılığında satın aldıklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Antalya 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.06.2015 tarihli ve 2007/307 E., 2015/361 K. sayılı kararıyla; davalıların iyiniyetli olduğu, yolsuz tescili bildiklerinin davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Birinci Bozma Kararı

Dairenin 10.05.2018 tarihli ve 2016/551 E., 2018/10066 K. sayılı kararıyla; “...Türk Medeni Kanunu’nun 1023.maddesinde 'Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.' şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Ne var ki; somut olayda davalıların TMK'nın 1023. maddesi korumasından yararlanma olanakları yoktur. Şöyle ki; malikler tapu kaydındaki 23.10.2000 tarihli şerhi görerek satın almışlardır. Bu nedenle davalıların artık iyi niyetli olduklarından söz etme imkanı yoktur. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi " gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 04.01.2021 tarihli ve 2019/10 Esas, 2021/26 Karar sayılı kararıyla; iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. İkinci Bozma Kararı

Dairenin 20.12.2021 tarihli ve 2021/7194 E., 2021/8030 K. sayılı kararıyla; “...Somut olayda, yargılama aşamasında dava konusu 2282 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulduğu ve davalılara ait payların 15573 ada 5 parsel sayılı taşınmaza gittiği gözetilmeksizin kaydı kapatılan 2282 ada 1 parsel numarası üzerinden hüküm kurulması hatalıdır. Hal böyle olunca; imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsel numarası üzerinden infazı kabil karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.'' gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

6. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 29.03.2022 tarihli ve 2022/239 Esas, 2022/413 Karar sayılı kararıyla; yolsuz tescil iddiasının davacı tarafça ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

7. Bozma Sonrası Mahkemece Verilen Karara Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Temyiz Nedenleri

Davalılar vekili temyiz isteminde özetle; davalıların dava konusu taşınmazı iyi niyetle iktisap eden üçüncü kişi konumunda bulunduklarını, davaya konu taşınmazın evveliyatı incelendiğinde, Antalya 3. İcra Müdürlüğünce yapılan ihale sonucu T.Halk Bankası A.Ş'ye intikal ettiğini, cebri icra yolu ile tescil işlemi gerçekleştirilirken, taşınmaz üzerindeki tüm haciz, rehin, ipotek, ihtiyati haciz, tedbir ve sair şerhlerden ari olarak mülkiyetin geçtiğini, iddiaların asılsız olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

9. Gerekçe

9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

9.2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “ Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024. maddesinde; “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz. Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur. Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

9.3. Değerlendirme

9.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, devrin yolsuz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, (IV/6.) no.lu paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğundan davalılar vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.

9.3.2. Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;

Sahte encümen kararları ile satış tarihinden sonra yapılan imar uygulamaları sonucu oluşan 2282 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki davalılara ait payların 15573 ada 5 parsel sayılı taşınmaza gittiği, imar ile oluşan 15573 ada 5 parsel sayılı taşınmazda davalı ...’ın 1255568/1522690 pay, diğer davalı şirketin ise 951187/15222690 pay sahibi olduğu, kalan paylar ise 3. kişilere ait olduğu halde davalıların çekişme konusu taşınmazdaki pay oranları belirtilmeksizin kaydın tamamını kapsayacak şekilde iptal ve tescile karar verilmesi doğru değildir.

Ne var ki; değinilen hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

V. SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.03.2022 tarihli ve 2022/239 E., 2022/413 K. sayılı kararında hükmün ikinci fıkrası hükümden çıkartılarak yerine; “Antalya ili, .... ilçesi, .... Mahallesinde bulunan 15573 ada 5 parsel (eski 2282 ada 1 parsel) sayılı taşınmazda davalı ...’ın 1255568/1522690 ve diğer davalı .... İnşaat, Turizm, İthalat, İhracat ve Ticaret Limited Şirketinin 951187/15222690 payına ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... Belediyesi adına kayıt ve tesciline,” cümlesinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla HMUK'nın 438/7. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, alınan peşin harcın temyiz eden davalılara geri verilmesine, kararın tebliğinden 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.