"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : KOCAELİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/12/2021 tarihli ve 2018/64 Esas, 2021/466 Karar sayılı kararıyla davanın reddine dair verilen kararın davacılar vekili tarafından istinafı üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 01/06/2022 tarihli ve 2022/81 Esas, 2022/828 Karar sayılı kararıyla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.1. bendi uyarınca esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ...’ın maliki olduğu pek çok taşınmazı 25/06/1992 tarihinde kız çocuklarından mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak kayınbiraderi olan dava dışı ... ’a değerinin çok altında bedellerle temlik ettiğini, ...’in de mirasbırakandan temlik aldığı taşınmazları muvazaalı şekilde davalılara devrettiğini ileri sürerek, 480 ada 3, 6 ve 9, 490 ada 12, 492 ada 2 ve 12, 493 ada 7, 478 ada 2 ve 870 ada 10 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, 478 ada 2 ve 492 ada 2 parsellerin kendileri ve mirasbırakan ile bir ilgisinin bulunmadığını, 870 ada 10 no.lu parseli ise 2B arazisi olarak dava dışı Maliye Hazinesinden satın aldıklarını, belirtilen taşınmazlar yönünden husumetten ret kararı verilmesi gerektiğini, diğer taşınmazları ise gerçek satışlarla temlik aldıklarını, temliklerde muvazaanın bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/12/2021 tarihli ve 2018/64 Esas, 2021/466 Karar sayılı kararıyla; mirasçı sıfatını taşımadığı gerekçesiyle davacı ...’in davasının aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiş, 870 ada 10 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakandan intikal etmediği, davalılar tarafından dava dışı Hazineden satın alındığı, 478 ada 2 ada parsel sayılı taşınmazın ise davalılar adına kayıtlı olmadığı gerekçesiyle anılan taşınmazlar yönünden davanın usulden reddine, diğer taşınmazlar yönünden ise muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili, İlk Derece Mahkemesince hatalı değerlendirme yapıldığını, zira muris muvazaası olgusunun tüm şartlarıyla gerçekleştiğini, taşınmazların değerinin altında satıldığını ve dava dışı ... adına kayıtlı iken ve halen davalıların kullanımında olduğunu, mirasbırakanın davacılardan mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini, başkaca taşınmazları da olduğundan paraya da ihtiyacının bulunmadığını, davalı ...'nin evlenme tarihi ile Gölköy'deki evin inşaatının yapılma tarihlerinin araştırılmadığını, dosya kapsamı ile muvazaa iddalarının ispatlandığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 01/06/2022 tarihli ve 2022/81 Esas, 2022/828 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili, istinaf dilekçesindeki itirazlarını yineleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3.Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.
3.2.2. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de, miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararların temyiz edilemeyeceği, Ek 1. maddede ise, parasal sınırların her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı belirtilmiştir. 2022 yılı itibarıyla HMK'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 107.090,00 TL olarak uygulanmaya başlanmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Davacılar ...,...,..., ve...'nin temyiz itirazlarının incelemesinde;
Somut olayda, davanın tarafları arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmakla, davalı ... yönünden ret kapsamındaki taşınmazların dava tarihi itibariyle keşfen saptanan toplam değeri olan 2.896.239,50 TL üzerinden davacıların payına (3/196) ayrı ayrı 44.330,19 TL; davalı ... yönünden ret kapsamındaki taşınmazların dava tarihi itibariyle keşfen saptanan toplam değeri olan 2.636.964,50 TL üzerinden davacıların payına (3/196) ayrı ayrı 40.361,70 TL; davalı ... yönünden ret kapsamındaki taşınmazların dava tarihi itibariyle keşfen saptanan toplam değeri olan 2.467.719,50 TL üzerinden davacıların payına (3/196) ayrı ayrı 37.771,20 TL; davalı ... yönünden ret kapsamındaki taşınmazların dava tarihi itibariyle keşfen saptanan toplam değeri olan 2.057.334,50 TL üzerinden davacıların payına (3/196) ayrı ayrı 31.489,81 TL isabet etmekte olup, anılan değerlerin 2022 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
3.3.3. Davacılar ... ve...'in temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre kararın (IV/3.) no.lu paragrafında yer verilen gerekçeyle Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle;
1- Temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan davacılar...,..., ve...'nin temyiz dilekçesinin, (V/3.3.1.) no.lu paragrafta yer verilen gerekçeyle her bir davalı yönünden ayrı ayrı değerden REDDİNE.
2- Diğer davacılar ... ve...'in yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, onama harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 07/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.