"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/85 E., 2021/98 K.
DAVA TARİHİ : 29.05.2015
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında Mahkemece görülen tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın ırsen intikal yoluyla davacıya intikal ettiğini, adına kayıtlı olan 162 ada 31 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olmasına rağmen yol olarak tespit harici bırakıldığının belirterek çekişmeli taşınmaz bölümünün davacı adına tescilini ve haksız müdahalenin önlenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... temsilcisi ve davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi davanın reddini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 10.03.2016 tarihli ve 2015/32 Esas, 2012/21 Karar sayılı kararıyla; haksız müdahalenin önlenmesi talebi yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, tescil talebi yönünden davanın kabulü ile kadastro bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen toplam 153,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yol belirtmesinin iptali ile bu yerin davacıya ait aynı köy 162 ada 31 parsel sayılı taşınmaza dahil edilerek davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMA SONRASINDA YARGILAMA SÜRECİ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı ... temsilcisi ve davalı ... Tüzel Kişiliği temsilcisi temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.09.2019 tarihli ve 2019/3476 Esas, 2019/5740 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece yapılan araştırmanın karar vermeye elverişli olmadığı belirtilerek zilyetlik araştırmasına yönelik olarak hüküm bozulmuş, bozma ilamına karşı karar düzeltme isteminde bulunan davacının talebi reddedilmiştir.
C. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davacıya miras yolu intikal edip davacının zilyetliğinde ve tasarrufunda olduğu, çekişmeli taşınmaz bölümünde eskiden beri tarım yapıldığı, kuru dönemde ve hasat zamanında diğer köylülerin taşınmazdan geçişlerine davacı ... mirasbırakanları tarafından rıza gösterildiği, uydu fotoğrafları ve bilirkişi raporları değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazın kadimden beri yol olarak kullanılmadığı gerekçesi ile haksız müdahalenin önlenmesi talebi yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, tescil talebi yönünden davanın kabulü ile kadastro bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen toplam 153,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yol belirtmesinin iptali ile davacıya ait aynı köy 162 ada 31 parsel sayılı taşınmaza dahil edilerek davacı adına tesciline karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bozma ilamında belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılmadığını, eksik araştırma ile karar verildiğini belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dava konusu taşınmaz kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılmış, davacı ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava konusu taşınmazın adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiş, dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmemiştir.
2.Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmaz bölümüne komşu olan 166 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespit tutanakları ile varsa tespite esas kayıtları, güncel tapu kayıtları ile davalı iseler dava dosyaları getirtilerek dosyasına konulmalı, çekişmeli taşınmaza ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmaz bölümünün bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle belirlenmeli, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait (bulunmadığı taktirde bulunan tüm hava fotoğrafları getirtilerek) stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalı, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları ile 1'er ziraatçı bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve teknik (fen) bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır.
3. Mahkemenin, taşınmazın konumu ve niteliğine ilişkin gözlemi tutanağa geçirilmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın kadim yol olup olmadığı hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalıdır.
4. Ziraat mühendisi bilirkişiden çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden tarımsal niteliğini belirten, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı, önceki raporları irdeler şekilde ayrıntılı rapor alınmalıdır.
5. Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden hava fotoğrafları ve uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın evvelini, sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor istenmeli; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle davacı lehine zilyetlik ile kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, değinilen hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.