"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1641 E., 2021/1430 K.
HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi / Kararın kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kiğı Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/55 E., 2020/42 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde, ....., İli ....., İlçesi ......, Köyü 108 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda davalıların mirasbırakanı ... adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın bir kısmı üzerinde davalıların mirasbırakanı ...'in herhangi bir zilyetliği bulunmadığı gerekçesiyle daha önce de tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, davanın tereke adına açılmadığından reddine karar verildiğini, dava konusu taşınmazın mirasbırakanları tarafından davacılara (davacı ... ve davacı ...'in eşi .....,'ye) taksim edildiğini, davacılar ve öncesinde de mirasbırakanları tarafından kullanıldığını ileri sürerek daha önce açılan tapu iptali ve tescil davasındaki bilirkişi raporunda C harfi ile gösterilen 60,43 m2'lik alanın davacılar adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazla ilgili daha önce de dava açıldığını ve davanın reddine karar verildiğini belirterek kesin hüküm nedeniyle davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu edilen taşınmaz ile taraflar arasında daha önce kesin hükme bağlanan Kiğı Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/99 Esas 2017/37 Karar sayılı dosyadaki dava konusu taşınmazın aynı taşınmaz olduğu, her iki davanın da taraflarının aynı olduğu, iki davada da istem ve dava sebebinin kadastro tespitinden önceki zilyetliğe dayanarak kadastro tespiti ile yapılan tapu kaydının iptali ile tescili olduğu, 2010/99 Esas sayılı hükmün bu dava bakımından kesin hüküm teşkil ettiği, gerekçesiyle HMK 114/1-i uyarınca dava şartı yokluğu yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinde kesin hüküm oluşturduğu belirtilen davada davanın tereke adına açılmamış olması ve taksim olgusunun ileri sürülmemesi nedeniyle aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiğini, her iki davadaki hukuki sebebin farklı olduğunu, dava konusu taşınmazın davacılara atalarından intikal ettiğini, davalılar adına yolsuz tescil bulunduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kesin hüküm oluşturduğu belirtilen Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/99 Esas 2017/37 Karar sayılı dosyasında da mevcut davanın davacıları olan ... ve ...tarafından aynı taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak dava açıldığı, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda çekişmeli taşınmaz bölümünün mirasbırakan ...'ya ait olduğu sonucu çıkaralabilir ise de, taşınmazın davacılara ait olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, kararın istinaf edilmeyerek 13/10/2017 tarihinde kesinleştiği, mevcut davada ise davacılar ... ve...'nın irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayandıklarını, her iki davanın hukuki sebebinin farklı olduğunu bu nedenle kesin hükmün mevcut olmadığını, bununla birlikte mevcut davanın kadastro öncesi sebebe dayalı olup dava konusu 108 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tespitinin 17.05.2007 tarihinde kesinleştiği, davanın 09.08.2019 tarihinde ikame edildiği, kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği anlaşıldığından hak düşürücü süre nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kaldırılarak yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, Kiğı Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/118 Esas sayılı dosyası incelendiğinde dava konusu parselin 60,43 m2'lik kısmının davalılar adına yolsuz tescil edildiğinin anlaşılacağını, bu davada dava konusu kısmın davacıların mirasbırakanının zilyetliğinde olduğunun tespit edildiğini böylece mülkiyet aidiyetinin Mahkeme kararı ile sabit olduğunu buna rağmen mevcut davanın kadastro öncesi hukuki nedene dayandığı ve hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle reddinin hukuka aykırı olduğunu, davalılar adına yolsuz tescilin kadastro tesis işlemi olarak ele alınmasının hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut olayda, dava konusu taşınmazaa ilişkin tesis kadastrosu kesinleşme tarihinin 17.05.2007 olduğu, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 09.08.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.