Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5099 E. 2022/7747 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakandan davalıya yapılan taşınmaz devrinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının miras payı bedeline hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Devrin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun tespit edilmesi ve bu hususta ilk derece ve istinaf mahkemelerinin kararlarında bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : İZMİR 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen bedel davası sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, ortak mirasbırakan ... tarafından 228 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı oğluna devredildiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olduğu iddiası ile açtığı dava sonucu verilen İzmir 8.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/535 E., 2017/475 K. ve 19.02.2018 kesinleşme tarihli kararında dava konusu taşınmazın dava tarihindeki pay değerinin 388.865,60 TL olduğunun belirlendiğini, bahse konu kesinleşen kararda 10.000,00 TL ödenmesine karar verildiğini, bakiye 378.865,60 TL’nin kaldığını ileri sürerek, miras payı karşılığı 378.865,60 TL’nin davalının tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, zamanaşımı süresinin dolduğunu, muvazaanın olmadığını, bedeli karşılığında çekişme konusu taşınmazı mirasbırakandan satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III.  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüyle 378.865,60 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/535 E., 2017/475 K. sayılı dava dosyasında deliller toplanmadan karar verildiğini, dava konusu taşınmazın devri karşılığında bedelin mirasbırakana ödendiğini, muvazaanın olmadığını davacı tarafından faiz talep edilmemiş olmasına rağmen Mahkemece, 15.11.2016 tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olmasının da hatalı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesine ait kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 16.03.2022 tarihli ve 2019/2365 Esas, 2022/707 Karar sayılı kararıyla; devrin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili  temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı bedel istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, (III) ve (IV/3.) numaralı paragraflarda gösterilen gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda yazılı 19.409,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.