Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5100 E. 2023/5178 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, davacının temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/52 E., 2022/406 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/300 E., 2017/189 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı asıl dava dilekçesinde; kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak ... ili, Merkez ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan davalı adına kayıtlı 102 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapusunun kısmen iptali ile kendi parseli olan 103 ada 9 parsel sayılı taşınmaza ilave edilmek suretiyle adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava tarihi itibariyle 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.06.2017 tarihli, 2017/195 Esas, 2017/168 Karar sayılı kararı ile; dava dilekçesinde dava değerinin 1.000 TL olarak gösterildiği, mahkemece yeniden değer tespiti yapılmadığı, verilen kararın miktar itibariyle kesin olduğu gerekçesiyle davacının istinaf itirazının reddine karar verilmiş; davacının bu kararı temyiz etmesi üzerine 03.07.2017 tarihli ek kararda aynı gerekçeyle davacının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 26.10.2021 tarihli ve 2021/3044 Esas, 2021/6092 Karar sayılı kararı ile, hüküm tarihinden sonra 28.07.2020 tarih ve 31199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve 7251 sayılı yasanın 53 üncü maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen ek-6 ncı maddesinin "kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda mahkemelerce verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın 6100 sayılı HMK hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir" hükmü uyarınca işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken dava değeri dikkate alınarak temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle ek kararın kaldırılmasına, davacı vekilinin istinaf itirazının reddine ilişkin kararın ise bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 102 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin askı ilanı süresi sonunda itiraz edilmeksizin 17.03.2006 tarihinde kesinleştiği, 16.06.2016 tarihinde açılan eldeki davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açıldığı gerekçesiyle davacının istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde; dava ve istinaf dilekçelerindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12 inci maddesinin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyanın incelenmesinden davaya konu taşınmazın kadastro tespitinin 17.03.2006 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 16.06.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.