"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : İZMİR 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 15/11/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat gelmedi, temyiz edilen davacı vekili Avukat .... geldi, duruşmaya başlandı, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan babası ...'ün 5822 parsel sayılı taşınmazının intifa hakkını üzerinde bırakarak çıplak mülkiyetini 30/07/2012 tarihinde dava dışı eşinin ilk evliliğinden olan davalı ...'e devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın taşınmazını satma ihtiyacı olmadığı gibi davalının da alım gücü bulunmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde miras payına isabet eden tazminatın davalıdan tahsiline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, mirasbırakanın satış bedelini 2012 yılında nakden aldığını, ikinci evliliği dolayısıyle ve geçirmiş olduğu trafik kazası sonrasında vefat eden ilk eşinin kardeşlerine ödemiş olduğu yüksek meblağlarda tazminatlar nedeni ile oldukça masraf yaptığını, çevreye borçlandığını, annesinin mirasbırakanla evlendiği günden beri her ay kendi kazancını mirasbırakana verdiğini, mirasbırakanın davacıyı evlat edindiğini, davacının mirasbırakanı terk ederek öz babasının yanına taşındığını, yıllardır mirasbırakan ile görüşmediğini, mirasbırakana kendisinin baktığını, ilgilendiğini, mirasbırakanın borçları nedeni ile taşınmazını satmak istediğini ve bunu birçok kişiye de beyan ettiğini, mirasbırakana aydan aya teslim ettiği kazancının satış bedeli sayıldığını ve ölene kadar mirasbırakana teslim etmeye devam ettiğini, tapuda gösterilen miktardan çok daha fazlasını ödediğini, hastalığı nedeniyle mirasbırakanın bakımını kendisinin üstlendiğini, davacını saklı payının ihlal edilmediğini, mirasbırakanın saklı payı ihlal etme kastıyla hareket etmediğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19/07/2019 tarihli ve 2017/369 E., 2019/505 K. sayılı kararıyla; temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hakka, yasaya ve usule açıkça aykırı olduğunu, mahkemenin gerekçesini kabul etmediklerini, davalının ödeme şeklinin hayatın olağan akışına uygun olduğunu, davanın kısmen kabulüne, yargılama giderlerine de buna göre karar verilmesi gerektiğini, temlikin muvazaalı olmadığını, davalının iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 06/04/2022 tarihli ve 2019/2534 E., 2022/943 K. sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın hukuka uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının her ay kazancının tamamını düzenli olarak mirasbırakana vermek sureti ile taşınmazı satın aldığını, herhangi bir bağışlama işlemi yapılmadığını, her ne kadar aralarında yazılı bir sözleşme olmasa da davalı ile mirasbırakan arasında ölünceye kadar bakma vaadini içeren bir sözleşme bulunduğunun kabulü gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (III.) no.lu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının ve (IV./3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 03/09/2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 8.877,21 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.