"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu kaydında düzeltim davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına ve davanın usulden reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; 10/01/2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı Hazine vekili Avukat ... geldiler.Duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar, mirasbırakan babaları ... ...’ın 02.11.2017 tarihinde öldüğünü, geriye mirasçı olarak beş çocuğunun kaldığını, tüm çocuklar tarafından mirasın reddedildiğini, mirasbırakan anneleri ... Yanan’ın ise babaları ...’den önce öldüğünü, babaları ...’nin anneleri ...’un mirasçısı olmasına rağmen ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/774 E. sayılı dosyasında verilen veraset ilamında mirasçı olarak gösterilmediğini, sadece 5 çocuğun mirasçı gösterildiğini, mirasbırakan anneleri ...’a ait 21 ve 49 parsel sayılı taşınmazların anılan veraset ilamı esas alınarak intikallerinin yapıldığını, intikal işlemleri yapılırken şifahen babalarının mirasını reddettiklerini, sadece mirasbırakan annelerinden kendilerine pay intikal edilmesi gerektiğini belirtmelerine rağmen, babaları ...’nin payları da dahil şekilde intikal işlemlerinin yapıldığını, 24.10.2018 tarihinde Tapu Müdürlüğüne başvurarak bu durumun düzeltilmesini istediklerini, ancak sadece yapmış oldukları mirasın reddi kararlarının tapu kaydının beyanlar hanesine işlendiğini, gerekli düzeltmenin yapılmadığını ileri sürerek, mirasbırakan ...’dan kendilerine intikali yapılmış olan paydan mirasbırakan ... ...’ın payının iptal edilmesini, ... ...’ın ise geride mirası kabul etmiş mirasçısı kalmadığından payının resmi olarak tasfiye edilerek ... ... adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
2. Mirasçılardan ..., davaya muvafakat ettiğini bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalı, intikal işlemlerinin yasa, usul ve nüfus kayıtlarına uygun olarak yapıldığını, geçerli bir reddi miras hususunun varlığının araştırılması gerektiğini, davalının yasal hasım olup yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmayacağını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazlara ilişkin yapılan intikal işleminin mirasbırakan ...’ın mirasçılarının ve pay oranlarının yanlış tespit edilen ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/774 E. sayılı dosyası esas alınarak yapıldığı, davacıların mirasbırakan babaları ... ...’ın mirasını reddettikleri, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/361 Esas sayılı dosyasına göre ... mirasından davacıların her birinin 3/20'şer miras payının bulunduğu, yapılan intikal işlemlerinin yanlış olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasın intikali işlemlerinin usul ve esasa uygun gerçekleştirildiğini, davalının yasal hasım olduğunu, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının doğru olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 23/03/2022 tarihli, 2019/2444 Esas, 2022/777 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince davacıların mirası reddine göre düzenlenen ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/361 Esas 2019/346 Karar sayılı mirasçılık belgesi esas alınarak davanın kabulü ile; 5/20 payın ölü ... ... adına tesciline karar verilmiş ise de, ölü kişi adına tescil kararı verilemeyeceği ve uyuşmazlığın, tapu kaydında düzeltim davası olarak Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülebilecek davalardan olmadığı, Tapu Müdürlüğünce dosyaya ibraz edilen mirasçılık belgesine göre intikal işlemi yapıldığı, idarenin usule aykırı herhangi bir işlemi bulunmadığı, muris ... ...'dan gelen payın davacılar adına tescil edilmemesi gerekirken ibraz edilen mirasçılık belgesine göre tescil işlemi yapılması nedeniyle bu aşamadan sonra ancak, dosyanın davacıları olan tapu maliki mirasçılar aleyhine açılacak bir dava ile usulsüz tescilin iptalinin istenebileceği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ortadan kaldırılarak davanın usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılan intikal işlemlerinin usulsüz olduğunu, bu durumun İlk Derece Mahkemesi kararı ile düzeltildiğini, davacıların mirasbırakan babalarının miraslarını reddettiklerini, mirasbırakan annelerinin babalarından önce öldüğünü, bu nedenle, babaları ...’nin mirasbırakan annelerinin mirasçısı olması gerekirken, annelerine ait alınan veraset ilamında sadece çocukların mirasçı gözüktüğünü ve bu veraset ilamı esas alınarak annelerine ait 21 ve 49 parsel sayılı taşınmazların intikal işlemlerinin yapıldığını, bu taşınmazlarda her bir davacıya 3/20'şer pay intikal etmesi gerekirken, babaları mirasçı gözükmediğinden davacılar adına 1/5’er pay intikal yapıldığını, anılan taşınmazlarda mirasbırakan babalarının 5/20 pay sahibi olması gerektiğini, eldeki davada tapu maliki olabilecek bir mirasçı kalmadığını, tüm mirasçıların mirası reddettiklerini, usul ekonomisi gereği davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, taraf eksikliğinin tamamlanabileceğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
3.Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu′nun(TMK) 1027. maddesi, ″İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir. Düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir. Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, tüzük kuralları uyarınca re'sen düzeltir.″ hükmünü içermektedir.
3.2.2. Öte yandan, Tapu Sicili Tüzüğü'nün 75. maddesinde; "(1) Kadastro çalışmalarından kaynaklanan malikin veya hak sahibinin adı, soyadı ve baba adına ilişkin tapu kütüğündeki yazım hataları ilgilisinin başvurusu üzerine;
a) Senetsizden tespitlerde; nüfus kayıt örneği ve taşınmazın bulunduğu belediye veya muhtarlıktan alınacak fotoğraflı ilmühaber,
b) Kayda dayalı tespitlerde; dayanağı kayıt ve belgeler,
incelenmek ve gerektiğinde tanık ve varsa tespit bilirkişileri dinlemek ve zeminde inceleme yapmak suretiyle istemin gerçek hak sahibinden geldiği belirlenirse, istem yevmiye defterine kaydedilerek düzeltilir.
(2) Zeminde inceleme, kadastro müdürlüğü teknik personeli ile birlikte yapılır ve inceleme neticesinde teknik rapor düzenlenir. Zeminde incelemede, komşu parsel malikleri, muhtar ve diğer ilgililer dinlenir; vergi kaydı ve diğer her türlü bilgi ve belgeden yararlanılır.
(3) Tapu sicilindeki bilgilerin güncellenmesi ve eksikliklerin giderilmesinde de yukarıdaki fıkralar uygulanır...″ hükmü düzenlenmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre Bölge Adliye Mahkemesince kararın (IV./3.) no.lu paragrafında yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
03/09/2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
10/01/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.